Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, “Özel hayatın korunması ilkesi, hassasiyetle korunmalıdır” dedi
Adalet Bakanı Gül, bir dizi incelemelerde bulunmak üzere Mardin’e geldi. Bakan Gül’ü Mardin Valisi ve Büyükşehir Belediye Başkan Vekili Mahmut Demirtaş, Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. İbrahim Özcoşar, AK Parti MKYK Üyesi Orhan Miroğlu ve İl Emniyet Müdürü Mahmut Karabulut karşıladı. ‘Mağdur Odaklı Adalet Buluşmaları’ programında konuşan Gül, Türkiye’nin adalet ve hukuk ülkesi olduğuna dikkat çekerek, “Bugün medeniyetler beşiğinde, kadim bir şehirde, Mardin’de sizlerle bir arada bulunmaktan büyük bir mutluluk duyduğumu öncelikle belirtmek istiyorum.
Mardin, birlik ve beraberliğin sembol şehridir ve ‘farklılıklarla birlikte güzelliği yaşatmanın en güzel adreslerinden birisi neresi’ derlerse hiç şüphesiz Mardin akla gelen ilk şehirlerden biridir. Dolayısıyla bu birlikteliği muhafaza eden, koruyan medeniyetimizin bu değerlerine sahip çıkan tüm hemşerilerimi buradan sevgiyle selamlıyorum. Keza aynı zamanda hukuka baktığımız yeri de Mardin temsil etmektedir. Bir arada birlikte yaşayabilme iradesini ortaya koyma ve farklılıklara saygı gösterme adına da çok önemli bir sembol ortaya koymaktadır. Bugün burada adli süreçte mağdurların yanında olmak için yapılan çalışmaları değerlendirmek ve bundan sonra neler yapabiliriz; bunların fikir tahlilini yapmak için bir aradayız.
Mağdur odaklı adalet konusunda birçok yerde çalışmalar yapılıyor, birçok analizler yapılıyor ama tüm bu çalışmaların bence özeti ‘Adliyenin kapısı, adaletin kapısıdır’ cümlesinde özetlenebilir. Her kesin hukukunu korumak, herkesin hukuktan nasibini alması için vardır. Vatandaş memnuniyeti, insan yararı neredeyse hukuk oradadır. Orada olmalıdır. Bugüne kadar da işte bu bakış açısıyla vatandaş memnuniyetini önceleyen bir anlayışı hep sergiledik ve sergilemeye de devam edeceğiz” diye konuştu.
‘105 ADLİYEDE 110 ADLİ GÖRÜŞME ODASI VAR’
Bakan Gül, 105 adliyede 110 adli görüşme odası olduğunu ve yıl sonunda bu sayının daha da artacağını dile getirerek, şunları söyledi:
“Bugüne kadar bu odalarda 35 bin 232 görüşme sağlandı. Bunlardan önemlilerinden birisi; adli görüşme odalarıdır ve özellikle son zamanlarda yoğunluğunu artırdığımız, 2017’den itibaren hukuk sistemimize dahil olan bu uygulamayla vatandaşlarımıza adli süreçlerde çok önemli bir katkıda bulunduk. Peki, bu odalar olmadan daha önce ne oluyordu? Daha önce çocuklar, kadınlar, yaşlılar, engelliler suça maruz kalmış tüm mağdurlar karakol, savcı, mahkeme, polis, hakim, doktor arasında gidip geliyordu ama bu merkezlerle birlikte çocuk duruşma salonu bir köşesinde durup, o acıyı bir kez daha yaşamıyor.
Farklı bir merkezde uzman marifetiyle tüm bu süreçlerde, bir kez daha örselenmiyor ve travmasını bir kez daha yaşamıyor. Mağdurun mahremiyeti hiçbir zaman, hiçbir yerde ortalığa dökülüp, saçılacak bir sansasyon malzemesi ya da reyting etkileşim meselesi olamaz. Bu nedenle özel hayatın korunması ilkesi, hassasiyetle korunmalıdır. Bu bağlamda kişilerin kesinleşmiş yargı kararı olmadan ya da yargı kararına rağmen damgalanması, suçlu ilan edilmesi de asla kabul edilemez. Bu hukukun evrensel ilkesidir. Olmazsa olmazıdır.
Türkiye, bir hukuk devletidir. Kurumlarıyla kanunlarıyla kurallarıyla bir hukuk devletidir. Hukuk devletinde yargı, bağımsız ve tarafsız mahkemelere aittir. Yargı bu yetkisini kullanırken dosyaya bakar, delillere bakar, ona göre karar verir ve esas itibarıyla bu vicdani kanaatiyle beraber Türk milleti adına karar verir, Türk milleti de bu kararı değerlendirir, eleştirir ya da katılır ama her halükarda bir hukuki sürecin yöneticisi yargı mercidir. Verilen karara eksik hatalı bulunuyorsa da itiraz merci ile de işleyen bir hukuk sistemi vardır.”
VALİLİĞİ ZİYARET ETTİ
‘Mağdur Odaklı Adalet Buluşmaları’ toplantısı kapsamında kente gelen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, Mardin Valiliği’ni ziyaret etti. Vali Mahmut Demirtaş’ı makamında ziyaret eden Bakan Gül, Valilik Şeref Defteri’ni imzaladı. Vali Demirtaş, Bakan Gül’e kentte yapılan ve planlanan yatırımlar hakkında bilgi verdi.
BAKAN GÜL: ASLA AYRIM YAPMIYORUZ
Mardin’e gelen Adalet Bakanı Abdulhamit Gül, AK Parti il binasında partililerle bir araya geldi. Bakan Gül’e, AK Parti MKYK üyesi Orhan Miroğlu, İl Başkanı Fatuk Kılıç ve AK Parti Milletvekili Şeyhmus Dinçer de eşlik etti. Bakan Gül ve beraberindekiler bir süre partililerle görüştükten sonra basın açıklaması yaptı. AK Parti’nin, Türkiye’nin kaderini değiştirdiğini ve hep aydınlığa doğru ilerlediğini belirten Bakan Gül, 6- 8 Ekim 2014 olaylarına da değindi.
Bakan Gül, “6- 8 Ekim olaylarının yıl dönümündeyiz. 7’nci yıl dönümünde Yasin Börü ve arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyoruz. O olaylarda da Türkiye’yi terörün karanlığına itmek isteyen odakların direktifleriyle ülkemizde bir kaos oluşturulmak istendi. 2 polisimiz şehit edildi. Yasin Börü kardeşimiz ve arkadaşları şehit edildi. 37 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu vesileyle 6- 8 Ekim vandallığını ve olaylarını çıkartan, yapan bütün bu failleri de bir kez daha nefretle telin ediyor, kınıyorum” dedi. Mardin’in dinlerin, dillerin sembolü olduğunu belirten Gül, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Mardin’imizin Cumhurbaşkanımıza, partimize verdiği destek de güçlü bir destektir. Bunun da ötesinde ne olursa olsun AK Parti Hükümeti, Cumhurbaşkanımız liderliğinde Türkiye’nin doğusunda ne varsa batısında, batısında ne varsa doğusunda olacak.
Asla ayrımcılık yapmayacağız anlayışıyla Mardin’e hükümetimiz her türlü hizmetini yaptı, yapmaya da devam edecektir. Bizim siyasetimiz particilik değil, bizimkisi memleket davasıdır. Mücadelemiz Türkiye’yi daha da ileriye götürme, büyük ve güçlü Türkiye mücadelesidir. Bu mücadelemizde de yollar, köprüler inşa ettik ama daha önemlisi gönüllere giden yolları köprüleri inşa ettik. Çünkü gönül kazanmak, oy kazanmak, seçim kazanmaktan daha da önemlidir. Hem gönülleri kazanacağız hem de seçimlerde milletimizin desteğini alarak yolumuza devam edeceğiz.
AK partiyle beraber yeni Türkiye’de düşüncesi, inancı, mezhebi, kılık- kıyafeti, yaşam tarzı ne olursa olsun sen de bu 84 milyondan bir kişisin, bu memleketin tapusunda senin hakkın var. Sen bu memleketin birinci sınıf vatandaşısın diyerek ötekileştirmeden 84 milyonu kucaklayan bir AK Parti anlayışını hep beraber inşa ettik. Türkiye’de ret, asimilasyon politikalarıyla ülkemiz, özellikle 90’lı yıllarda çok zaman kaybetti. Çok acılar çekti. Binlerce yıl sahip olduğu kültürünü reddeden, inkar eden asimilasyon politikalarıyla boğmaya çalışan anlayışa Cumhurbaşkanımız son verdi. Ve böylece eski Türkiye alışkanlıklarını asla ama asla ülkemizde bir daha da görmeyeceğimiz şekilde mücadelemizi sürdürüyoruz. Daha da fazlasını elbette el birliğiyle inşa ederek yolumuza devam edeceğiz. Tüm bunlar olurken huzurumuza kast etmek isteyenlerin de boş durmadığını hepimiz çok iyi biliyoruz.
İşte 6- 8 Ekim olaylarının yıl dönümündeyiz. 7’nci yıl dönümünde Yasin Börü ve arkadaşlarını rahmetle, minnetle anıyoruz. O olaylarda da Türkiye’yi terörün karanlığına itmek isteyen odakların direktifleriyle ülkemizde bir kaos oluşturulmak istendi. 2 polisimiz şehit edildi. Yasin Börü kardeşimiz ve arkadaşları şehit edildi. 37 vatandaşımız hayatını kaybetti. Bu vesileyle 6- 8 Ekim vandallığını ve olaylarını çıkartan, yapan bütün bu failleri de bir kez daha nefretle telin ediyor, kınıyorum. Yasin Börü ve arkadaşları da yine hayatını kaybeden tüm vatandaşlarımızı bir kez daha rahmetle anıyoruz. Bu coğrafya hepimizin ortak tarihidir, ortak geleceğidir, ortak kaderidir. Bu güzel vatanın hepimizin ortak kadri olduğu bilincinde ülkemizin huzurunu bozmak isteyenlere asla fırsat vermeyeceğiz. Bizi bir birimizden ayırmak isteyenlere kompartımanlara bölmek isteyenlere asla fırsat vermedik, bundan sonra da vermeyeceğiz.”
Dağa kaçırılan evlatları için HDP İl Binası önünde evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerine de selam gönderen Bakan Gül, Mardinli anne ve babaların çocuklarına sahip çıkarak yeni Aziz Sancar’lar yetiştireceğini söyledi. Bakan Gül şöyle dedi:
“Bu vesileyle teröre karşı çocuklarımızı dağda değil, okulda görmek istiyoruz diyerek evlat nöbeti tutan Diyarbakır annelerine de Mardin’den selam gönderiyoruz. Bizler Fırat’ın kuzularını çakallara yem etmeyeceğiz. Bizler çocuklarımızı terör örgütlerine asla ama asla yem etmeyeceğiz. Bizim Mardinli evlatlarımız Aziz Sancar’lar çıkartmaya devam edecek.”