Bir patent firmasının Genel Müdürü Cumhur Akbulut coğrafi işaretli ürünlerde tescil süreçlerinin iyi bilinmediğine dikkat çekerek önerilerde bulundu
Türkiye’de yaklaşık 2 bin 500 adet ürün, coğrafi işaret potansiyeline sahip. Coğrafi işaretli ürünlerin kırsal kalkınmaya katkı sağlayan önemli unsurlar arasında yer aldığını dile getiren Adres Patent Genel Müdürü Cumhur Akbulut, “Tescil süreçlerinin iyi bilinmemesinden kaynaklı coğrafi işarete konu olan birçok işlemin süresi uzuyor. Bu durum kurum ve kuruluşların zaman ve maliyet konusunda ciddi kayıplar yaşamasına ve işlemlerin uzamasına neden oluyor” dedi.
Coğrafi işaret tescili için yapılan başvuru süreçlerinde doğru ve yerinde adımlar atılmasının kurumlara zaman yönünden avantaj sağladığını ve üreticiye de ekonomik olarak kazanç sağladığını kaydeden Cumhur Akbulut, “Aksi durumlarda coğrafi işaret tescil işlemlerinin içinden çıkılamaz bir hal aldığı ve sürecin uzadığını görüyoruz. Bu bağlamda profesyonellerden yararlanılması bu kayıpları önler” dedi.
“PROFESYONELLERDEN YARARLANILMALI”
Belgelendirme işleminde kurumlar arasındaki süreçlerin ve iş yükünün artabileceğini söyleyen Akbulut, “Bu durum, kırsal kalkınma ve istihdam gibi konuların ötelenmesine sebebiyet verir. Yerli ve milli değerlerin tanınırlık süreçlerine ket vurulur” şeklinde konuştu.
Coğrafi işaret tescil süreçlerinde en kritik noktanın ürünün o yöreye has özelliklerinin iyi bir şekilde ortaya konulması olduğuna vurgu yapan Akbulut, “Aksi halde yapılan başvurular daha inceleme aşamasına geçmeden sınıfta kalmaya mahkûm olur. Yerindelik prensibi doğrultusunda hareket ederek, coğrafi işaret tescil işlemlerinde yeri geldiğinde profesyonellerden yararlanılmalı” açıklamalarında bulundu.
COĞRAFİ İŞARET TESCİLİ ALAN VE BAŞVURUSU DEVAM EDEN BİN 585 ÜRÜN VAR
Halihazırda coğrafi işaret tescil işlemleri devam eden ve tescil alan ürün sayısının bin 585 olduğuna vurgu yapan Akbulut, “Ülkemizin potansiyeli bu rakamın daha yukarısında. Kurum ve kuruluşlarla başvuru sürecindeki profesyonelleri bir araya getirdiğimizde bu potansiyeli ortaya çıkarabiliriz” diye konuştu.
Edirne’den Kars’a kadar Türkiye’deki birçok ilin tarım kenti olma özelliğiyle öne çıktığını anlatan Akbulut, “Buradaki ürünlerin katma değerini ve bölge kalkınmasına etkisini ele aldığımızda coğrafi işaretli ürünlerin temel dinamolar arasında yer aldığı dikkat çekiyor. Kadınlarımızın ellerinden yeşeren Kapıdağ mor soğanı bu noktada verilecek en güzel örnekler arasında yer alıyor” dedi.
“Sanayi Bakanlığı’na bağlı olan Türk Patent ve Marka Kurumu tescil süreçlerinde imkanları ve görev tanımı çerçevesinde hizmet veriyor” diyen Akbulut, “Diğer taraftan Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde coğrafi işaretli ürünlerin daha geniş bir bakış açısıyla ele alınması gerekmektedir. Bu konuyla ilgili Tarım ve Orman Bakanlığı bünyesinde Türkiye Coğrafi İşaretler Enstitüsü birimi oluşturulmalı. Böylece yerli ve milli değerlerimizin tanıtımı noktasında da büyük bir adım atmış oluruz” ifadelerini kullandı.
Fransa’nın sadece rokfor peynirinden milyarlarca dolarlık gelir elde ettiğine dikkat çeken Akbulut, “Bizde kendi değerlerimizi ortaya çıkarak hem ekonomimize hem de istihdamımıza önemli katkılarda bulunabiliriz” şeklinde konuştu.