DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Denizli’de partisinin 1. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Babacan’ın gündeminde cumhurbaşkanına hakaret davaları vardı.
BABACAN’DAN ERDOĞAN’A ‘CUMHURBAŞKANINA HAKARET’ SORUSU
‘Kanun karşısında Dersimli Kemal’den, İzmitli Meral’den, Mardinli Mithat’tan, Osmaniyeli Devlet’ten ne farkınız var?’
DEVA Partisi Genel Başkanı Ali Babacan, Denizli’de partisinin 1. Olağan İl Kongresi’nde konuştu. Babacan’ın gündeminde “cumhurbaşkanına hakaret” davaları vardı. Babacan, ayrıca kürsüye yansıttığı ekonomik grafiklerle kendi dönemi ile Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi dönemini kıyasladı.
‘Cumhurbaşkanına hakaret davaları tablosunda parti-devlet var’
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ABD’de katıldığı bir yayında hakaret davalarına ilişkin bir soru üzerine kullandığı “Benim hakkımda açılmış böyle davalar falan yok. Bunları kaynağında araştırıyor musunuz?” ifadelerini ekranda gösteren Babacan, cumhurbaşkanına hakaret suçunun adli istatistiklerini paylaştı:
“Biz bunları kaynağında araştırdık. ‘Dava falan yok’ diyor ya. Cumhurbaşkanı olduğu 2014’ten 2020’ye TCK 299. maddesine istinaden 160 bin soruşturma, 35 bin 500 de dava açılmış. Sayın Erdoğan uluslararası kuruluşları beğenmiyor ya hani. Bunlar kendi Adalet Bakanlığı’nın rakamı. Bu tabloda; vatandaşıyla kavgaya tutuşan bir cumhurbaşkanı var. Yürütmenin etkisi altına girmiş bir yargı, paspas edilen ifade özgürlüğü var. Bütün bir ülkeyi ceza tehdidiyle susturacağını zanneden bir kişi var. Kanunların sadece tek bir siyasi partinin genel başkanını korumak amacıyla kullanılması var. Bu tabloda, parti-devlet var.”
‘Diğer genel başkanlarla mevzuat önünde eşitlenmeniz gerekir’
“Sizin, kanunlar karşısında, Dersimli Kemal’den, İzmitli Meral’den, Mardinli Mithat’tan, Osmaniyeli Devlet’ten ne farkınız var? Bakkal Ahmet amcadan, üniversite öğrencisi Levent’ten yasalar önünde nasıl bir ayrıcalığınız olabilir? Genel başkan şapkanızı takıp taraflı davrandığınız anda diğer genel başkanlarla mevzuat önünde eşitlenmeniz gerekir. İstediğine istediğin gibi konuş, aynısını başkası söylerse hemen hakaret davası aç… Adalet, hakkaniyet bu değil. Kendisi diğer genel başkanlarla ilgili her şeyi söyleyebiliyor, benzer ifadeler kendisiyle ilgili kullanıldığında ‘Ben cumhurbaşkanıyım, bana bunu diyemezsin’ diye dava açıyor. Genel başkana söylüyor bunu, nereden ayırt edeceksin?”
‘Cumhurbaşkanına hakaretten cezalandırdıkları gençleri yurttan atıyorlar’
“Soruşturma ve dava açmakla yetinmiyorlar. Ek yaptırımlar getiriyorlar. Bir öğrenci cumhurbaşkanına hakaret suçundan cezalandırırlarsa, o öğrenciye yurtta yer vermiyorlar. Yurttaysa, bu suçlamadan dolayı ceza alırsa, ilişiğini kesiyorlar. Hakaret diye tanımladıkları da genel başkana yapılacak eleştiriler. Bir genç 17-18 yaşında Cumhurbaşkanı’na muhalif ise devletin yurdunda barınamıyor. Bu zihniyet, gençlere ‘Bana muhalifsen, sana yatacak yatak yok’ diyor. Korkmuyoruz, ülkeye ifade özgürlüğü getireceğiz.”
‘Bu sistem tarih kitaplarına ‘gerileme dönemi’ diye geçecek’
Babacan, ayrıca kürsüden yayınladığı grafiklerle kendi dönemi ile Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi dönemindeki ekonomik verileri karşılaştırdı. Babacan şunları söyledi:
“Keyfî yönetim zihniyeti, hak ve özgürlüklerimizi geriletti. Ülkemiz her alanda geriledi. Taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi tarih kitaplarında kısa bir bölüm olarak geçecek. O bölümün adı da ‘gerileme dönemi’ olacak. Taraflı cumhurbaşkanlığı sistemi, tarih kitaplarında ‘Bir kişinin duyguları ve dürtüleriyle koskoca bir ülke yönetildiğinde nasıl oluyor’ örneği olarak kayıtlara geçecek.”
‘Biz zenginleştirdik, onlar yoksullaştırdı’
“Dolar cinsinden kişi başı millî gelirde ben ve arkadaşlarım işin başındayken, ortak aklın ve istişare varken kişi başı millî gelirde yıllık ortalama %12,2 büyüme var. Son üç yılda eksi. Her yıl ortalama 2,9 fakirleştirmişler. Biz artırdık, onlar düşürdü. Biz bu milleti zenginleştirdik, onlar yoksullaştırdı. İşte bunun için gerileme dönemi.”
‘Asgari ücreti yılda %10,9 artırdık, yılda %3 düşürdüler’
“Bizim dönemimizde dolar cinsinden asgari ücret, her yıl ortama %10,9 arttı. Taraflı cumhurbaşkanlığı döneminde yıllık ortalama tam %3 düştü. Asgari ücrette Çin’in bile gerisinde Türkiye. İşçi sendikalarının açıkladığı rakamlara göre, asgari ücret açlık sınırının altında. Hani sayın Erdoğan arada bir ‘Asgari ücreti artırdık’ diyor ya… Bizim dönemde artmış, tek yetkiyi elinde tuttuğu dönemde düşmüş; paçal muhasebeyle kapatmaya çalışıyor. Buyursun tekrar yapsın.”
‘Yılık ortalama büyüme hızı bu sistemde %3,6’ya geriledi’
“Rakamları eğip bükerek ‘Şu kadar büyüdük, bu kadar büyüdük’ diye övünüyorlar. Bizim iş başında olduğumuz dönemde Türkiye ekonomisi ortalama her yıl yüzde 7,3 büyümüş. Yani yüzde 7,3 büyüyorsunuz; onun üstüne bir yüzde 7,3 daha büyümek demek. Son dönemde yüzde 3,6. Bunu da kim hissediyor, bilmiyorum. Ülke ekonomisi ne zaman şaha kalkmış, ne zaman ilerlemiş çok açık.”