Merkez Bankası Başkanı “Rezervlerimiz 85-90 milyar dolar seviyelerinden yaklaşık 30 milyar dolar artarak 120 milyar doların üzerine çıkmıştır” dedi
Kavcıoğlu, İstanbul’da düzenlenen Finansın Geleceği Zirvesi’nde “Merkez Bankalarının Pandemide Rolü” başlıklı sunum yaptı.
Salgın sonrası toparlanma döneminde iktisadi faaliyetlerin küresel olarak normalleşmeye başladığını kaydeden Kavcıoğlu, bununla birlikte büyük ölçüde salgın dönemine atfedilebilecek bir dizi sorunun Türkiye’de olduğu gibi gelişmiş ve gelişmekte olan ülkelerde de üretici fiyatlarının yükselmesine neden olduğunu söyledi.
“AĞUSTOSTA YILLIK ENFLASYON YÜZDE 19,25 OLARAK GERÇEKLEŞTİ”
Bu nedenle içinde bulunulan normalleşme döneminde yüksek enflasyonun beklentilere ve uluslararası piyasalara yansımalarının merkez bankaları tarafından yakından izlendiğini vurgulayan Kavcıoğlu, enflasyonun yükselmesindeki başlıca etmenlerden birisinin artan emtia fiyatları olduğunu belirtti. Kavcıoğlu, toparlanmaya başlayan küresel taleple birlikte enerji ve enerji dışı emtia fiyatlarında oldukça keskin fiyat artışlarına şahit olduklarını bildirdi. Şahap Kavcıoğlu, Türkiye’deki enflasyon verilerine değinerek, ağustosta yıllık enflasyonun 0,30 puan artarak yüzde 19,25 olarak gerçekleştiğini belirtti.
Geçen ay yıllık enflasyonun gıda grubunda oldukça belirgin artarken hizmet grubunda sınırlı bir miktarda yükseldiğini, diğer ana gruplarda ise gerilediğini aktaran Kavcıoğlu, üretici enflasyonunun emtia fiyatları, tedarik zincirindeki aksaklıklar ve talep koşulları nedeniyle yükselişine devam ettiğini ifade etti.
Kavcıoğlu, “Son dönemde belirli ürünlerdeki fiyat artışları tarihsel ortalamalarının oldukça üzerine çıkmıştır. Enflasyona en çok katkı yapan ürünlere baktığımızda, ağustostaki yıllık fiyat artışlarının son 10 yıllık ortalama fiyat artışlarının 3-4 katına ulaştığını görüyoruz. Bu durumun bir sebebi, biraz önce de değindiğim gibi, salgına bağlı olarak emtia fiyatlarındaki artışlar ve arz kısıtları gibi gelişmeler olsa da bu unsurlar tek başlarına bu ürünlerdeki fiyat artışlarını açıklamakta yeterli olmamaktadır. Özellikle salgından olumsuz etkilenen ve salgından sonra talebin canlı olduğu sektörlerde fiyatlarda daha yüksek artışlar görüyoruz.
Ancak ortaya çıkan bu fiyatlama davranışlarının, ekonomik ve sosyal normalleşme hız kazandıkça önümüzdeki dönemde yeniden salgın öncesi haline geleceğini değerlendiriyoruz” dedi. Türkiye’nin döviz rezervlerine değinen Kavcıoğlu, “Rezervlerdeki iyileşme öngörülerimiz ile uyumlu seyrediyor. Rezervlerimiz 85-90 milyar dolar seviyelerinden yaklaşık 30 milyar dolar artarak 120 milyar doların üzerine çıkmıştır. Swap anlaşmaları, reeskont kredileri, cevherden altın alımı ve zorunlu karşılık adımları bu artışa katkı yapan ana unsurlar oldu” diye konuştu.
“BUNDAN SONRA DA GEREKLİ POLİTİKA ADIMLARINI ATACAKTIR”
Kavcıoğlu, merkez bankalarının, bu süreçte tüm politika araçlarını kullanarak fiyat istikrarını sağlamayı ve salgın sonrası normalleşme sürecinin devamına destek olmayı sürdüreceğini, TCMB‘nin de tüm merkez bankaları gibi salgının seyrine dair gelişmeleri ve küresel ekonomiye etkilerini yakından izlemeye devam edeceğini bildirdi. Gerek kapanma gerekse hala içerisinde oldukları normalleşme sürecinde merkez bankalarının önemli rol üstlendiğini vurgulayan MB Başkanı Prof. Dr. Şahap Kavcıoğlu, finansal sistemin işlemeye devam etmesi, bankacılığın ve reel sektörün salgın koşulları nedeniyle gördükleri hasarın en aza indirilmesi, kapanmaların ekonomik ve sosyal maliyetleri gibi konularda merkez bankası politikalarının oldukça etkili olduğunun açıkça görüldüğünü kaydetti. Şahap Kavcıoğlu, “Normalleşme sürecinin sağlıklı bir şekilde devam etmesi yönünde de TCMB, bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da gerekli politika adımlarını atacaktır” dedi.