Günümüz teknolojileri oldukça gelişti hepimiz biliyoruz. Geçenlerde bir uygulamaya denk geldim. Tam benim istediğim gibiydi. Adı Mextup.
Yani dışarı çıkmadan siz internet üzerinden istediğiniz kişiye mektup yazıyorsunuz eski usuldeki gibi. PTT’ye gitmeden MEXTUP üzerinde yazdığınız mektup PTT sistemine düşer, seçtiğiniz yazı, renk, kağıtta basılarak, alıcı kişiye bizzat postacı tarafından teslim edilir. Hastane, hapishane, okul, ev, askeriye demeden verdiğiniz her adrese kolayca ulaşıp kağıt olarak kişinin eline alıp okuyabileceği hale getirilecek şekilde hazırlanarak, teslim edilir.
Benim gibi antika olan, eskiyi özleyen kişiler varsa, bu uygulama tam onlara göre diyebilirim. Pandemi gibi evden dışarı çıkamadığı dönemlerde özellikle tercih edilen, nostalji kokan bu uygulamayı akıllı telefonunuza indirip kullanabilirsiniz.
Söz uçar, yazı kalır demişler
Geleceğe, askere, cezaevine, hastaya, evladınıza, eşinize, tüm sevdiklerinize ya da kendinize dahi yazıp gönderebilirsiniz, ne zaman isterseniz o zaman teslim olacaktır. Benim ilgimi çekti. Hoşuma gitti sizlere de tavsiye etmek istedim.
Özel yazıcılarla mektuplarınızın basılıp, sizin isteğiniz doğrultusunda emoji dahi kullanarak yazdığınız şekilde, zarf kağıt renk seçimi sunularak, çiçek kokuları eklenerek, kartpostal, belge ve fotoğraf gibi ilave edebileceğiniz özelliklerini kolaylıkla kullanabileceğiniz bu uygulama sayesinde zamandan tasarruf ederek, sistemden takibini de yapabilirsiniz.
Sipariş oluşturulduğu andan itibaren ilk iş gününde mektubunuz postaya verilerek, size kısa mesajla takip kodu bilgisi verilir. Gayet mantıklı aslında. Bir düşünsenize size böyle bir sürpriz yapıldığını.. Evinizde otururken kapının zili çalıyor ve karşınızda Postacı. O özel insan tarafından size yazılmış bir mektup uzatıyor, “nasıl yani?” diyerek şaşıp kalıyorsunuz.. O an neler hissederdiniz? Valla ben acayip derecede duygulanırdım. Kendimi çok özel hissederdim.
Hastanedesiniz, ameliyat oldunuz ya da tedavi görüyorsunuz. Biliyorsunuzdur bazen, bazı durumlarda hastaneler çiçek kabul etmiyor ve hastaya verilmiyor, gelen çiçek varsa geri iade ediliyor. İşte böyle anlarda yapılacak en doğru sürprizin mektup olduğu kanaatindeyim..
Bence bir düşünün derim. Hayalinizde canlandırın. Kimler mutlu olmaz ki? Tanımanızda şart değil. Öylesine bir insanı mutlu etmek, hayatına dokunma da isteyebilirsiniz. “Yalnız değilsin!” “iyi ki varsın” “Seviliyorsun” demenin en masum hali değil midir bu hareketiniz.. Belki depresyonda olan bir insana ilaç olacaksınız. Belki zor günlerinde çıkmaza giren birine umut ışığı, belki bir çocuğu sevindireceksiniz. Yetimhanelerde olan, devlet gözetimindeki bir çocuğa şefkatli kişilerin de olduğunu, fark edildiğini, değerli olduğunu hissettireceksiniz.
Unutmayın, insanlar sadece Sosyal Medya’dan ibaret değildir
İçinizdeki insanı ortaya çıkarın ve insani duygularınızı göstermekten korkmayın.. Alt tarafı bir uygulama olarak görmeyin, duygusal açıdan kazandırdıklarını da göz önünde bulundurun. “-Aman nasıl olsa sosyal medyadan istediğim an ulaşabiliyorum, telefonu var istediğim an konuşabiliyorum, sanal alemde iyi olduğunu görüyorum, daima mutlu ve iyi bana ihtiyacı yok vb.” gibi toksit düşüncelerden arının lütfen. Ya her şey göründüğü gibi değilse??
Denemeden bilemezsiniz. Bakmadan göremezsiniz. Dokunmadan hissedemezsiniz.
“Söz uçar, mektup kalır..”