Önce sözler yaratıldı sonra insanlar, Konfradi Lâf-ı Güzergâh üzerine…
Ben Konfradi küçük yaşta bir çocuk düşünün ve henüz kendini bilmezken yurda gönderilmesini hayal edin. Bir yandan Ankara bir yandan güvendiği alanlara hasret..
Küçük bir çocuk, bambaşka bir şehir, yeni yeni yüzler… Adaptasyon zor ama mecbursunuz. Geri dönüş yolları kapalı…
Hayat ona tüm oyunlarını sergilerken o hayata sadece bakmakla yetiniyor. Hafif kekeme, kilolu ve çok utangaç. Kısacası bir toplum içinde erkeğe yüklenmemesi gereken olguların hepsi mevcut. Feminen dercesine yurtta hep yadırgayıp dışlanıyor…
Kimileri rahlesinin üzerinde ezber yapıyor, kimileri eğleniyor sohbet ediyor. O ise rahlenin altında Kitap okuyor.
Emine Şenlikoğlu, William Shakespeare, Sharloch Holmes ve daha nicelerini dizelerinde hayat buluyor. Artık yetmiyor o olan şeyden sonra sadece okumak yazmaya başlıyor ve ileride Lâf-ı Güzergâh diye bir kitap çıkacağının farkında bile değil o zamanlar. Ağlıyor yazıyor, seviniyor yazıyor, seviyor yazıyor sürekli yazıyor yazmanın dost ile muhabbet etmekle eşdeğer olduğu o zamanda. Anlatamadığı çok şey var ama o farklı pencerede yaşadıklarını anlatıyor.
Şu an pencereler sonuna kadar açıldı tam on sekiz bölüm korkmuyor artık korkudan.
Kitap kapağının arka sözü şudur ki:
Yol bolken yolsuz kalanlar ve yolu bulmak için kendinden vazgeçip kendine hasret kalanlar için İnsanlar bulunmak istediği yere göre şekil alır. Kendisi almaz iken karşısındakine aldırır. Sözlerimiz çıktığı yerden kifayetsiz kalması olanaksız aslında çünkü insanlar anlamak için değil dinlemek için kendi bileceği şekilde duyarlar.
Bu bir arayıştır, bu bir yoldur aslında kanayan yerimizi bulmamız için. Neremiz kanıyor, nereden çıkıyor bu konuşmamız, bu sözlerimiz? Sizce, siz nerenizden konuşuyorsunuz manen?
Duygularınızdan mı? Dayatmalardan mı? Örselenmiş çocukluğunuzdan mı? Fakirlikten mi? Zenginlikten mi? Yoksa yaşamak için doğanlardan, doğmak için ölenlerden mi?
Kim kimleri kim için kimler aracılığı ile kime sefer düzenliyor ve kapkaranlık dehlizlere sığındırıyor ardından ferimizi zere, zerimizi fere çeviriyor?
Yol yolsuzdur yolu bulmak için yolu divan sanıp firakı def etmek için… Bu yoluma ortak olup beraber haykırmaya var mısınız?