Çalışma hayatı elbette zordur. Her mesleğin kendi içinde belirli zorlukları vardır. Bu zorluklar “evden işe, işten eve” klişesine indirgenecek kadar basitte olmayabilir.
İşte belki de bu kısastan yola çıkarak bir mesleğe ait dizilerin televizyonda görmeye başladık.
Doktor dizilerini herhalde bir 15 senedir ekranlarda görürüz. Klasik konsepte her bölümde bir hastalıktan yola çıkarak bir hikâye oluşturulup doktorların o bölümdeki macerasını izleriz. Bir süre sonra o doktorların kendi arasındaki entrikaya döndüğünde dizi anlatmak istediği konunun çizgisinden çıkabiliyor. Yakın dönemde çekilen Mucize Doktoru ayrı bir yere koymak gerekir. Otizmli bir doktorun hayatla olan mücadelesi uyarlama da olsa farklıydı. Ve evet otizm farkındalığını insanlara anlatmak içinde bayağı çaba sarf etti. Ve başarılı da oldu.
Askerlik ve polislik üzerine yapılan dizilerin ise gerçekten önemli olduğunu vurgulamak lazım. Her mesleğin bir kutsallığı vardır. Ama onların yaptığı işi ayrı bir yere koymak gerekir. Özellikle Savaşçı dizisi bu kutsallığı vurgulamak bakımından değerli bir yapımdı.
Öğretmenlik adına yapılan yapımların yetersiz olduğu ortada. Bu konuda son yıllarda bir dizi hatırlıyoruz, onda da konu tek bir karakterin hikâyesi üzerinden gitti ve meslekle ilgili bir mesaj göremedik. Yeni bir Çalıkuşu hikâyesi izlesek ne de güzel olur.
Göz önünde olan bir alan olmasa da Menajerimi Ara dizisi insanlara sanat dünyasının; güzel, çirkin ve acımasız yönlerini aynı anda göstermesi bakımından anlamlıydı. Ve verdiği mesajların yanı sıra da bir genç kadının yükselen başarısını anlatması bakımından da değerliydi.
Şimdilerde sık işlenen alan ise hukuk alanı oldu. Hakim, savcı ve avukat karakterlerin üzerinden o dünyaya da bir kamera tutuluyor. Burada temel çatışma o karakterin karar alırken duygusal mı yoksa mantıksal mı davrandığı üzerinden yürüyor. Son Yaz yine bu konuda başarılı bir yapımken; yeni başlayan Evlilik Hakkında Her Şey de hem avukatların dünyasını anlatırken bir yandan da boşanma da sürecinde eşleri tarafından mağdur edilen kadınların ve çocukların hayatında nelerin yaşandığını da önemli bir anlatıya sahip olabilir.
Aralarında ki entrikaları değil de mesleklerinde verdiği kararların, özel hayatlarına etkisini konu edindiği sürece bu yapımlar değerli. İş birbirleri arasındaki rekabete ve daha sonraki entrikaya döndüğü anda ise hikâyenin bozulduğunu ve anlamının dışına çıktığını görebiliriz. Bu dengeyi koruyan yapımların da empati kurmak bakımından faydası olabilir mi? Empati kurmak isteyen bir insanın bir sahnesiyle bile hayatına saygı özelinde bir kazanç ekleyebilir.