Hayat, doğumla başlayan sınırlı özgürlüğe sahip olduğumuz geçici yaşam. Hayat; bir arayış ve anlayış meselesi. Hayat, asıl alem yolunda sadece bir durak.
Hayat, varlığı ile bütünleşip kaybetmekten korktuğumuz alem.
Varlığı ile o kadar bütünleşmişiz ki yokluğu düşüncesi, içinde yok olma durumumuz düşüncesi insanı elemlerden elemlere gark ediyor. Modernizm insanoğlunun gözlerinin önüne öyle güzel, öyle şaşalı, öyle renkli bir perde indirmiş ki değersiz olan dünyanın kaybedilmeyecek kıymette olduğu düşüncesini işliyor beyinlerimize. Bilerek, isteyerek yapılan bu planlı kötülük asıl kıymetlinin, asıl alemin, asıl hayatın ne olduğunu ne zaman başlayacağını insana unutturuyor.
Bu durumda ne yapmalıyız?
Öncelikle insan niçin yaratıldığını unutmamalı, ne uğruna yaşatıldığını hatırdan çıkarmamalı. Ölmenin kaybolmak olmadığı bilakis var olmak olduğu inancı ile yaşayarak gerçekle modernizm arasındaki hakikat perdesini açabilmeli. O perdeyi bir araladı mı, o yolun ışığını bir damla da olsa görebildi mi yaratılış amacını hatırlayacaktır zaten.
- Hayat, başlı başına bir arayış hali…
- Hayat, aradıkça çözülen düğüm misali…
- Hayat, girdikçe art arda açılan kapılar gibi insanı Rabbine ulaştıran bir ilim yolu, hakikat yolu…
Bu yol el ele, kol kola, dostça, cümbür cemaat gidilen bir yol değil, kendinle, kendince, bir başına çıkılan, kendi varlığını tek başına anlamlandırabildiğin bir yol. Hakikat yolunun kendine has kuralları da vardır. Kul bu ilim-irfan yolunda önce kendini, kendiliğini yolun başında bırakacak, önce kendini kaybedecek, kendini kaybettikten, kendini aradan çıkardıktan sonra Rab ile buluşup tanışacak ve sonra yeni kendi ile karşılaşacak…
Hakikat yolundaki bu hayatı anlamlandırma arayışı, ilim arayışı bir nefeste üflenen bir çalgı değil, bir solukta çıkılan bir merdiven değil, uzun soluklu, yorucu, meşakkatli ancak lezzetli bir arayıştır. İlim, sahibini yolun sonuna adım adım ulaştırır. Bu yolda o kadar çok şey öğrenir ki kişi çokluktan birliğe ulaşır, binlerce bilginin kaynağının bir olduğunu keşfeder.
- Yunus’un 40 yıl odun taşıyıp alim olmasının ardından bir anda arif olması hakikat yolunun tarifidir.
- İnsan bu yolda önce bilir Yunus misali sonra tanır.
- Bilmek seneleri alırken bildikten sonra tanımak anları alır.
- Önce Alimlik sonra Ariflik makamı gelir.
- Önce aşk gelmez bu yolda önce ilim, bilmek gelir.
- Bilmekle alim, tanımakla arif olunur. İlimsiz aşk olmaz hakikat yolundaki anlam arayışında.
- Çokluktan birliğe, ilimden aşka dönülen arayış ve anlayış yolunun sonunda yeni kendinle tanışmaya hazır mısın?