Sinop’ta selde evini kaybedenler Babaçay köyünde kurulan yaşam konteynerlerine yerleşti
Sinop’ta 10 kişinin hayatını kaybettiği, ev ve iş yerlerinin yıkıldığı, altyapı ve üst yapıda ağır hasarların meydana geldiği sel afetinde evlerini kaybedenler, AFAD Başkanlığı’nca Ayancık ilçesine bağlı Babaçay köyünde kurulan yaşam konteynerlerine yerleşti. Konteynerlerde 1,5 ayı geride bırakan selzedeler, tüm ihtiyaçlarının karşılandığı yeni yaşam alanlarında inşa edilecek konutları için gün sayıyor.
Kentte, 11 Ağustos’ta, 24 saatte metrekareye düşen 240 kilogram yağışın ardından sel ve heyelanlar meydana geldi, 10 kişi hayatını kaybetti. Debisi yükselen Ayancık Çayı, ilçe merkezine taştı, cadde ve sokaklar nehre döndü. Mahsur kalanlar, helikopterlerle güvenli bölgelere sevk edildi. Ev ve iş yerlerinin zemin ve bodrum katları suyla doldu, araçlar sürüklendi. İlçenin altyapısında ağır hasarlar oluştu, tarım arazileri ile yollar çöktü; su, elektrik ve telefon hatları hasar gördü. Selin izleri büyük oranda silinirken, yaşam normale dönmeye başladı.
KONTEYNER KÖY KURULDU
Sel nedeniyle birçok iş yerinin hasar gördüğü Küçük Sanayi Sitesi’nde esnaf için geçici olarak inşa edilen dükkanlar hizmete açıldı. 40 evin yıkıldığı Babaçay köyünde selden etkilenenler, AFAD Başkanlığı’nca oluşturulan 28 yaşam konteynerine yerleştirildi. Geçici kurulan ve 66 kişinin barındığı konteynerlerde; elektrik, su gibi hizmetlerin yanında çamaşır makinesi ve televizyon gibi ihtiyaçlar da karşılanıyor. Konteynerlerde 1,5 ayı geride bırakan selzedeler, tüm ihtiyaçlarının karşılandığı yeni yaşam alanlarında inşa edilecek konutları için gün sayıyor.
‘BENİ KEPÇE İLE KURTARDILAR’
Selin ardından konteynerlerde yaşamlarını sürdürdüklerini anlatan Hikmet Demirbaş, “Bundan evvel de çok sel oldu ama böyle bir şeyi ilk kez görüyorum. Çok ağır oldu, aldı insanları götürdü. Konteynerlerde yaşıyoruz. Hiçbir şeyimiz kalmadı, kuru canımızla kaldık. Sel nedeniyle çok giden arkadaşlarımız oldu. Ben o gece uyuyakalmışım. Komşumuzun damadı emekli astsubay mahallede bulunan kepçe ile beni uyandırarak evden çıkardı. Sadece pijamalarım ile çıktığımı biliyorum. Nereye gittiğimi de bilmiyordum. O arkadaşımız sayesinde hayattayım. Dolu ev yok oldu gitti” dedi.
‘EŞİM BALKONDAN BAŞKA ÇATIYA ATLAMIŞ’
Selde 4 katlı evi yıkılan Nuran Ergün, “Damadım alt katımda oturuyordu. Emekli maaşını evine harcamıştı. Evlerimizin yıkılacağını biz de düşünemedik. Her tarafı su basınca eşim içeri girdi. O evde kaldı, biz evden kaçtık ve kayalıklara doğru gittik sonra geri döndüğümde evimizin yıkıldığını gördüm. Eşimi de kaybettiğimi sanıp ağlamaya başladım. Daha sonra komşunun balkonunda görünce sevindim. Balkondan başka bir evin çatısına geçerek kurtulmuş. Evimiz gitsin de canımız gitmesin. Sular birinci katı geçmiş, ikinci kata ulaşmıştı. Ben böyle yağmur da görmedim. Büyük bir felaketti. Damadım kepçe ile evlerden birçok kişiyi kurtardı” diye konuştu.
‘KENDİMİZİ DENİZİN ORTASINDA HİSSETTİK’
Selde yaşadıklarını anlatırken, evin çatısında beklediklerini söyleyen Şeref Şahin, “Evde 9 kişiydik. 5 yaşında ve 11 yaşında çocuklar da vardı. Sel sırasında kendimizi denizin ortasında hissettik. Her tarafımız suyun içinde kaldı. Allah’tan umut bekledik. Merdiven vasıtasıyla evin çatısına çıktık. Biz bir günden fazla evin çatısındaydık. Askeri helikopter gelerek bizi çatıdan kurtardı. Çok eziyet çektik. Allah bizi kurtardı” dedi.
‘TORUNLARIM UYANDIRIP BENİ KURTARDI’
Sel sırasında uyuduğunu belirten Lütfiye Ün de “Çocuklar kaldırdı beni. ‘Kalk babaanne gidiyoruz’ dediler. Ben de ‘Nereye gidiyoruz’ dedim. ‘Bizi sel götürüyor’ dediler. Yalın ayak ile o gece bizi komşunun evine götürdüler. 3 hane kayboldu. Komşularımız ve çocukları hayatlarını kaybetti. Selde kepçeyle bizi kurtaran çocuk kendisi kayboldu. O gece çok kötü şeyler yaşadık. Konteyner gayet güzel. Erzakımız geliyor, alıyoruz, pişirip yiyoruz. En önemlisi sağlık. Çocuklarıma hiçbir şey olmadı. İyiyiz çok şükür” diye konuştu.
Gülizar Şahin ise “Allah devletimizden razı olsun. Yiyeceklerimizi ve giyeceklerimizi getiriyorlar” dedi.