Dün akşam çok güzel bir Ampute Milli Futbol Takımı maçı izledim ben, 6-0 biten net skor denilen. Her anı gururla doluydu. Ben ki maç izlemeyi severim ama bu ayrı bir gururdu.
Merhaba Dostlar,
Epeydir yazamadım bazı sağlık problemleri yaşıyorum ve bu süreçte doktor ziyaretlerim sıklaştı maalesef. Allah’a şükürler olsun ki yine derdin dermanlısını verdi illa ki her şey yoluna girecek Allah izin verdikçe zira ölümden gayrı derdin devası yok demişler. Ama sizden güzel enerjiler dualar bekliyorum bir de karaciğer yağlanması için çözüm öneriniz varsa profilde belirttiğim mail adresinden ulaşarak bana yardımcı olursanız sevinirim. Çünkü her yeni bilgi ufuk açar. Ve ben öğrenmeyi çok severim. Kim bilir belki de sizlerden birinin önerisi şifa olur umut olur bana benim gibi şifa bekleyenlere
Dün akşam çok güzel bir maç izledim ben 6-0 biten net skor denilen. Her anı gururla doluydu. Ben ki maç izlemeyi severim ama bu ayrı bir gururdu. Ampute Milli Futbol takımımız ki onlar Bülent Çetin, Alican Kuruyamaç, Şeyhmus Erdinç, Feyyaz Gözüaçık, Kemal Güleş, Ömer Güleryüz (Etimesgut Belediyespor), Selim Karadağ (Malatya Büyükşehir Belediyespor), Fatih Şentürk, Rahmi Özcan (Şahinbey Belediyesi Gençlikspor), İsmail Korkmaz, Serkan Dereli (Pendik Engelliler), Okan Şahiner (TSK Rehabilitasyon Merkezi Engelliler), Rüstem Kurhan (İzmir Büyükşehir Belediyespor)’dan oluşuyor Avrupa Şampiyonu olarak bize çok büyük bir sevinç ve gurur yaşattılar hem de 19 Eylül Gaziler Günü’nde hem de çoğu bu vatan için bu topraklar için gazi olmuşken.. Bu zor dönemimde bana yeniden pes etmemeyi öğrettiler “Her ne olursa olsun şükrünü azaltma gör bak neler olacak?” diye düşündürdüler. Bunun içinde ayrı ayrı hepsine teşekkür etmem gerek “
Her birinin hikayesi ayrı kimi askerde amputasyon yaptırmak zorunda kalmış kimi küçükken.. Kim bilir neler yaşadılar içlerinde dün akşam? Hepsinin gözleri dolu doluydu hepsinin gözlerinde gurur, sevinç vardı. Belki de bir zamanlar kendilerini adam yerine koymayanlara inattı o seslerindeki gürlük ” Bakın ” dediler ” Bakın ben neler yapabiliyorum? Ülkeme, vatanıma ne büyük gururlar yaşatıyorum? O sizin karşılamak için koştura koştura havaalanına gittiğiniz milyon dolarlar verilerek transfer edilen büyük büyük isimler var ya hah belki de onlardan daha başarılıyım.” dediler ki bence çok haklılar.
Ama şunu itiraf edeyim dün maçı izlerken kendimi de düşündüm. Felç olduğum zaman yürüyüşüm çok da iyi değilken daha düzgün yürümek için çabalarken beni yolda görüp yol değiştiren yanımdan geçip arkasına dönüp dönüp beni seyredenleri ki çoğunu hayatımdan çıkardım çocuk aklımla bu durumun bana verdiği üzüntüyü acıyı hatırladım. Şimdi o günlerin üzerinden 30 yıl kadar geçti ve ben şimdi çok daha düzgün yürüyebilen, ilkokulu bile bitiremez denirken iki üniversite bitiren, çalışan biri oldum yani herkesin ağzını açık bıraktım diyebilirim . Hatta kısa boylu olduğum için televizyonda güzellik yarışması izlerken o kızlar Boyum 1,70, 1,75″ dediklerinde ağladığımı hatırlıyorum. Ne büyük zaman kaybı? Ağlayacağına oturup kitap oku kendini geliştir değil mi? Ama çocukluk işte üzülüyorsun, takıyorsun. Şimdiki aklım olsa ne üzülürdüm ne takardım. Boyun mu kısa varsın olsun sen aklını zekanı büyüt kendini geliştir.
İşte bu duygularla izledim Ampute Milli Takımı. Onların o gururunu ta kalbimde hissettim. Her gol sevincinde koşup bende sarılmak istedim onlara. Hele Ampute Milli Takım teknik direktörü Osman Çakmak’ın sözleri büyük bir gurur ve heyecanla “Kura çekiminde final tarihine baktım, fikstüre baktım ve ‘Allah’ım 19 Eylül Gaziler Günü‘ne denk geliyor.’ dedim. Şehitlerimizin mekanı cennet olsun. Benim gibi gazi olan arkadaşlarımın Gaziler Günü kutlu olsun. Avrupa şampiyonluğumuz Türk milletine armağan olsun. Yarın Allah nasip ederse saat 14.00’te İstanbul’dayız. Bir Falcao, Van Persie‘yi binlerce kişi karşılıyor. Fenerbahçeli, Galatasaraylı, Beşiktaşlı, Trabzonsporlu, herkesi İstanbul Havalimanı’na bizi karşılaşamaya çağırıyorum. Tek isteğimiz bu.” deyişi çok duygulandırdı beni. Orada olmak bu muhteşem adamları karşılamak isterdim doğrusu şartlar, imkanlar elvermedi maalesef. Ama kalbim onlarla.
Bilmiyorum bu yazıyı okuyabilecekler mi ama hepsine ayrı ayrı selam gönderiyorum hepimize umut oldukları için bu gururu yaşattıkları için teşekkür ediyorum. Umarım bir gün bir yerde yollarımız kesişir ve bu düşüncelerimi onlara yüz yüze söyleme imkanım olur. O gün gelir mi gelmez mi belli değil ama son günüme kadar dualarım teşekkürlerim sizinle muhteşem adamlar. Umudunuz daim yolunuz bahtınız şansınız açık olsun. Daha nice başarılara sağlıkla, mutlulukla, umutla
Sizlerden ricam dostlar bu adamları destekleyin en ufak bir duanız en ufak bir güzel enerjiniz bile yeter onlara esirgemeyin bunu onlardan lütfen. Duyduğunuz, gördüğünüz, şahit olduğunuz bütün başarı hikayelerini destekleyin, alkışlayın. Çünkü bazı başarı hikayelerinin altında yatan acıyı sıkıntıyı çabayı kendini kanıtlamak bende varım demek uğruna çekilen çileleri, dökülen gözyaşlarını, hep ben güçlüyüm dedikçe gözyaşlarıyla ıslatılan yastığın insana verdiği huzursuzluğu, başını her yastığa koyduğunda “Neden ben?” diye sorgulamanın çaresizliğini bilemezsiniz. Emin olun bu destek bu enerji hem onlara hem size iyi gelecek. Deneyin pişman olmayacaksınız.
Velhasıl kelam dostlar bu muhteşem adamlar gibi pes etmeyin ölümden gayrı derdin devası yok doğan her yeni gün her güneş size umut olsun şifa olsun.
Tekrar görüşene kadar her zamanki gibi sevgiyle kalın umutla kalın.