Muğla’nın Bodrum ilçesinde, içme suyu ihtiyacını karşılayan Mumcular Barajı’nda doluluk oranı yüzde 10’un altına düştü.
Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik “Kış aylarında yağışlarla birlikte rezervlerde bir artış olacak. Ancak kuraklığın gelecek yıllarda da devam edebileceği düşünülerek gerekli önlemler alınmalıdır” dedi.
Türkiye’nin en fazla yağış alan illerinden Muğla’da beklenen miktar yağmayınca su rezervleri, minimum seviyelere geriledi. Bodrum’un en önemli iki içme suyu kaynağından biri olan Mumcular Barajı’ndaki doluluk oranı yüzde 10’un altına indi. Muğla Büyükşehir Belediyesi Su ve Kanalizasyon İdaresi Genel Müdürlüğü, 2015 Eylül ayında yüzde 50 olan doluluk oranının barajda 2020’de yüzde 18’e, 2021’de de yüzde 9’a düştüğünü açıkladı.
Baraj çevresinde inceleme yapan Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Su Kaynakları Ana Bilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Ceyhun Özçelik, “Ekim ayında başlayacak ‘2022 Su Yılı’nın ilk aylarında, yağış miktarının düşük kalması beklenebilir. Kış aylarında yağışlarla birlikte rezervlerde bir artış olacak. Ancak kuraklığın gelecek yıllarda da devam edebileceği düşünülerek gerekli önlemler alınmalıdır. Bölgeye düşen yağış miktarı aylık olarak izlenmeli. Kuraklık eylem planları oluşturularak gözlenen yağışlar doğrultusunda sürekli olarak revize edilmeli ve geleceğe yönelik projeksiyonlar oluşturulmalıdır” dedi.
‘KARASAL SU KAYNAKLARINDA NEGATİF ETKİLER GÖRÜYORUZ’
Doç. Dr. Özçelik, küresel iklim değişikliğinin etkilerine bağlı olarak, ülke genelinde ‘2021 Su Yılı’ (Yer altı suyunun minimum kabul edildiği an) itibariyle yüzde 20 oranında yağış eksikliğinin söz konusu olduğunu belirterek “Yağış eksikliğinden kaynaklı olarak öncelikle karasal su kaynaklarında sonrasında tarımsal ürün rekoltesinde negatif etkiler görüyoruz.
Ege Bölgesi bu etkilerin en fazla gözlendiği yerlerin başında yer alıyor. Özelikle İç ve Güney Ege’de kuraklık etkileri ciddi oranda kendini gösteriyor. Büyük Menderes ile Gediz Nehri başta olmak üzere Beyşehir, Akşehir, Eğirdir ve Göl Marmara’da su miktarlarında önemli azalmalar söz konusu. Diğer taraftan içme ve kullanma suyu ihtiyacımızın önemli bir kısmını karşılayan baraj, rezervuar, gölet gibi yapay biriktirme yapılarımızda da rezervlerimizin azaldığını görüyoruz” diye konuştu.
‘KURAKLIĞA RAĞMEN TAŞKIN DA OLABİLİR’
Kuraklığa rağmen taşkın olabileceği konusunda uyarıda bulunan Özçelik, şunları söyledi: “Hidrolojik döngü gereği yağış eksikliği kendisini kısa süreli şiddetli yağışlar ile dengeleme arayışı içerisinde olacaktır. Alt yapısı zaten sorunlu olan Bodrum’da kısa süreli şiddetli yağışların, taşkınlara dönüşme potansiyeli oldukça yüksektir. Kuraklık ve su kaynakları yönetimi etkin bir biçimde sürdürülürken, binlerce kez patlayarak milyonlarca metreküp su kaybına yol açan iletim hattı ile ilgili sorunlar derhal çözüme kavuşturulmalıdır. Bodrum’un alt yapı sorunları çözülememesi durumunda küresel iklim değişikliğinin etkileriyle şiddetlenen su kaynaklı afetler, can ve mal kaybına yol açabilir. Bu gibi sorunlarda Bodrum’un marka değerine de büyük zarar verir.”