Ne garip değil mi? Her şeyi yapmaya gücü yeten insanoğlu, kendi hapishanesini kendi kuruyor.
Hakim de savcı da yargılanan da kendisi. Yeri geldiğinde en ağır cezaların verildiği bir mahkeme bu. Af yok. Bir o kadar da gizli. En yakının bile haberinin olmadığı bir mahkeme. Sonrasında herkesten habersiz çekilen ceza. Dışarıdan fark bile edilmeyen bu mahkeme yüzünden koca bir ömür ziyan da olabiliyor.
İşın garip tarafı insanların çoğu kendi kurduğu bu mahkemeden çoğu zaman habersiz. Örnek verirsek, diyelim ki biri bir yere yardım için sevdiği birini çağırdı ve onun başına bir şey geldi. Mahkeme kuruluyor kafada. Suçlu suçunu kabul ediyor kendince. Suç benim çağırmamalıydım diyor. Ceza veriliyor ve artık o kişi, kendi için kimseden yardım istemeyecektir. Çünkü genel yargı nedir? O yardım isteyince birinin başına bir şey gelebilir. Bazen bu daha ağır bir travma da olabilir ya da bazen farkında olmadığımız küçük olaylar ve bizim çıkardığımız bir sonuç da. Çok sık görülen bir örnek. Sevemeyen insanlar vardır.
Her ne kadar suçlasak da bu insanları bazen altta kendilerinin bile bilmediği bir mahkemede alınan ceza yüzünden sevgiyi kendilerine yasaklamışlardır. Mesela birini çok sevmiştir ve o kişi ölmüştür. Bunu onu çok sevmesine bağlamıştır ve kendine bir daha sevmeme cezası vermiştir. Bazen de kendini koruma altına almak için kurar zihnindeki hapishaneyi insanoğlu. Aman topluluk önünde konuşma rezil olursun yok birine güvenirsen seni pişman eder gibi gibi. Herkesin kendine has kendine koyduğu sınırlar ya da koğuşları olabilir. Zaten örnek için son zaman dizilerine bakmak yeterli. Psikoloji ağırlıklı geneli.
Zihin doğru yönlendirildiğinde nimet, yanlış yola saptığında zillet. Her şeyde olduğu gibi farkındalık iyileşmenin yarısı hatta yüzde sekseni diyebiliriz. Zihin kurduğu hapishaneyi fark ederse çıkması muhtemel. Yok farkında bile değilse o hapishanede yaşar bitirir ömrü. Farkındalık sonrası akış diyebiliriz. Çok da takmamalı altı üstü insanız şu hayatta. Değiştiremeyeceğimiz ya da müdahale edemeyeceğimiz şeyler var. Bırakın akıp gitsinler.