Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, “Dikenli deniz kestanesi, kendisi gibi işgalci türlere korumalık yapıyor” dedi.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’de görülen uzun dikenli deniz kestanesinin, Süveyş Kanalı üzerinden Akdeniz ve Ege kıyılarında hızla yayıldığını söyledi. Prof. Dr. Gökoğlu, “Kızıldeniz’den göç eden diğer istilacı türlere de bir nevi korumalık yapıyor. İstilacı balık türleri bu deniz kestanesinin dikenleri altında barınarak kendisini koruyor. Bu nedenle yaşadıkları alanı daha hızlı işgal ediyorlar” dedi.
Küresel ısınmanın etkisiyle Hint Okyanusu ve Kızıldeniz kökenli birçok tropikal türün Süveyş Kanalı yoluyla Akdeniz’e göçü sürüyor. Bugüne kadar bilim adamları ve balıkçılar tarafından tespit edilen tropikal deniz canlılarının sayısının 300’ün üzerinde olduğu tahmin ediliyor. Akdeniz’deki su sıcaklığının artışına bağlı olarak Hint Okyanusu ve Kızıldeniz’den göç eden türler arasında balon balığı ve aslan balığının yanı sıra, zehirli bir deniz kestanesi de bulunuyor.
Akdeniz Üniversitesi (AÜ) Su Ürünleri Fakültesi’nden Prof. Dr. Mehmet Gökoğlu, Antalya’da kum zeminli bölgeler hariç her noktaya yerleşerek gruplar halinde görülmeye başlanan uzun dikenli deniz kestanesi ile ilgili uyardı. Dikenli deniz kestanesinin, kayalıkların ardından çakıl su tabanlarına da yerleştiğini belirten Prof. Dr. Gökoğlu, hızla bulunduğu bölgeye adapte olarak yayıldığını söyledi.
‘DİĞER İSTİLACI TÜRLERİ DİKENLERİYLE KORUYOR’
Dikenli deniz kestanesinin su altı habitatına zarar verdiğini belirten Prof. Dr. Gökoğlu, şöyle devam etti:
“Çok hızlı yayılıyorlar. Akdeniz ve Ege kıyılarında bulunuyorlar. Gelecek yıllarda balon balığı vakası gibi uzun dikenli zehirli deniz kestanesi gündem olacak gibi duruyor. Bir şekilde ekonomiye kazandırılmalı ve avlanmasının önü açılmalı. Veya görüldüğünde öldürülmeli. Çünkü bu bölgeye ait bir tür değil. Su altı habitatına zarar veriyor. Aynı zamanda kendisi gibi Kızıldeniz’den göç eden diğer istilacı türlere de bir nevi korumalık yapıyor. İstilacı balık türleri bu deniz kestanesinin dikenleri altında barınarak kendisini koruyor. Bu nedenle yaşadıkları alanı daha hızlı işgal ediyorlar. Çünkü büyük balıklar tarafından avlanamıyorlar. Uzun dikenli deniz kestanesini tüketen bir balık cinsi de henüz Akdeniz’de yaşamıyor.”
‘ÖLDÜRÜCÜ DEĞİL AMA CAN YAKICI’
Uzun dikenli deniz kestanesinin öldürücü olmadığını ancak çok can yaktığını belirten Gökoğlu, “Kızıldeniz’den 8-10 yıl önce göç ettiği belirlenen tropikal bir tür olan deniz kestanesinin İsrail, Lübnan ve Mısır kıyılarında da görüldüğü bildirilmişti. Zehirli bir tropikal, dikenli tür. İnsan teniyle temas etmesi halinde dikenleri aracılığıyla zehirler. Zehrinin öldürücü etkisi yok ama alerjisi olan kişiler için riskli olabilir. Dikkatli olunması ve görüldüğünde temastan kaçınılması ve dikenlerinden korunmak gerekiyor” dedi.
‘KABUĞUNU KIRIP ÖLDÜRÜN’
Antalya’da daha çok falez olarak bilinen kayalık bölgede sıkça görülen bu canlılara karşı vatandaşları da uyaran Prof. Dr. Gökoğlu, “Falezlerde denize girenler, özellikle deniz ayakkabısı giymeye özen göstersin. Dikenlerinin uzun olması, uzaktan da zarar verici etki yaratabilir. İllaki kayaya yaklaşmanız ve üzerine basmanıza gerek yok. Yanından geçerken de dikenler dokunabilir ve zarar verebilir. Su altında bu canlıyı görenler, bir sopa ile dürtüp kabuğunu kırabilir. Öldürmek popülasyon hızını yavaşlatacaktır. Kabuğu kırılan bir deniz kestanesi dakikalar içinde diğer canlılara yem olacaktır” diye konuştu.