Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından hazırlanan Türkiye’nin Ulusal Yapay Zeka Stratejisi tanıtıldı
Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi tarafından hazırlanan Türkiye’nin Ulusal Yapay Zeka Stratejisi, Bilişim Vadisi’nde düzenlenen program ile tanıtıldı. Program esnasında Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç, ekrana yansıtılan Bilge ve Bilgin isimli yapay zeka karakterleri ve kendi dijital ikizleri ile sohbet ettiler. Bakan Varank, burada yaptığı konuşmada, “2025 yılında yapay zeka teknolojilerinin milli hasılamıza katkısını yüzde 5’e çıkarmayı hedefliyoruz” dedi.
Zeki canlılara özgü dinamik ortamlarda karar verme, öğrenme ve anlam keşfetme gibi eylemlerin bilgisayar veya bilgisayar kontrolündeki bir makine tarafından gerçekleştirilmesi olarak tanımlanan yapay zeka alanında Türkiye’nin Ulusal Yapay Zeka Stratejisi belirlendi.
Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi ve Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından hazırlanan Türkiye’nin ilk Ulusal Yapay Zeka Stratejisi, Kocaeli’nin Gebze ilçesindeki Bilişim Vadisi’nde düzenlenen tanıtım programı ile açıklandı. Programa Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, milletvekilleri, bilim insanları ve çok sayıda davetli katıldı. 6 öncelik etrafında tasarlanan, 24 amaç ve 119 tedbirin bulunduğu Strateji Belgesi, Sanayi ve Teknoloji Bakanı Varank ile Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Koç tarafından açıklandı. Tanıtım programında ekrana yansıtılan Bilge ve Bilgin isimli yapay zeka karakterleri, Bakan Varank ve Başkan Koç ile sohbet etti.
‘HEDEFLERİMİZE ULAŞMANIN BİR DİĞER ÖN ŞARTI AR-GE VE İNOVASYON’
Yapay zeka teknolojisinde Ar-Ge ve inovasyonun yaygınlaştırılmasının kritik öneme sahip olduğunu belirten Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mustafa Varank, şunları söyledi:
“Stratejide kendimize iddialı ama hayata geçirilebilir hedefler belirledik. 2025 yılında yapay zeka teknolojilerinin milli hasılamıza katkısını yüzde 5’e çıkarmayı hedefliyoruz. Bunun yanında ülkemizin uluslararası yapay zeka endekslerinde ilk 20 içinde yer almasını amaçlıyoruz. Buna yönelik hamlelerimizi yapacağız. Tabii bu hedefleri gerçekleştirebilmenin birinci şartı, yapay zeka teknolojilerine yön verecek nitelikli insan kaynağına sahip olmaktan geçiyor. 2025 yılında bu alandaki istihdamın en az 50 bine ulaşmasını istiyoruz. Bu nedenle nitelikli insan kaynağının yetişmesi için çok önemli tedbirler belirledik. Bu konuda halihazırda birçok politika ve programı da uygulamaya devam ediyoruz.
Türkiye Açık Kaynak Platformu’ndan DENEYAP Türkiye Atölyeleri’ne, Uluslararası Lider Araştırmacılar Programı’ndan TEKNOFEST’e kadar çok yenilikçi projemiz mevcut. Bu yenilikçi projelerle bir yandan yazılımcı yetiştirilmesini sağlarken bir yandan da gençlerin teknolojik yeteneklerinin geliştirilmesini destekliyoruz. İnşallah stratejide belirlediğimiz tedbirlerle bu alandaki çabamızı daha da hızlandıracağız. Yapay zeka alanındaki hedeflerimize ulaşmanın bir diğer ön şartı Ar-Ge ve inovasyon kültürünün yaygınlaştırılması, girişimciliğin geliştirilmesinden geçiyor. Ar-Ge konusunda gerek altyapı gerekse proje bazlı desteklerimizle özel sektörün yaptığı yatırımları teşvik ediyoruz. Hükümetlerimiz döneminde Ar-Ge ve yenilikçilik ekosistemini adeta sıfırdan inşa ettik dersek herhalde yanlış olmaz.
Teknoloji geliştirme bölgelerinin sayısını 5’ten 88’e çıkardık. Yerinde Ar-Ge ve Tasarım merkezleri uygulamasını başlattık. Bugün itibarıyla 1593 Ar-Ge ve Tasarım merkezimiz Türkiye’de faaliyet gösteriyor. Bu altyapılarla, araştırmacılar, girişimciler, işletmeler, yatırımcılar ve üniversiteler arasında ciddi bir sinerji oluşturuyoruz. Bunun yanında, TÜBİTAK, KOSGEB ve kalkınma ajanslarımız vasıtasıyla çok çeşitli programlar uyguluyor ve işletmelerimizin Ar-Ge odaklı projelerini de bu sayede destekliyoruz. Diğer taraftan, girişimcilik konusu zaten bakanlığımızın odağına aldığı alanlardan biri olarak belirlemiştik.
Kurduğumuz kuluçka merkezleri ve girişim sermayesi fonları ile teknoloji tabanlı girişimciliğin gelişmesi için her türlü imkanı girişimcilerimize sağlıyoruz. Son dönemde bu desteklerimizin meyvelerini alıyor olmaktan ziyadesiyle memnunuz. Malumunuz girişim ekosistemimiz yakın zamanda çıkardığı unicorn’larla ya da bizim tabirimizle Turcorn’larla tüm dünyanın dikkatini çekmeyi başardı. Yapay zeka stratejimizde belirlenen tedbirlerle desteklerimizi daha da etkinleştireceğiz ve bu alanda da yeni unicornlar çıkaracağız. Ben buna yürekten inanıyorum.”
‘TEMEL BELİRLEYİCİLERDEN BİRİ VERİ VE VERİ İŞLEME ALTYAPILARI’
Temel belirliyecilerin veri ve veri işleme altyapıları olduğunu ifade eden Bakan Varank, şöyle devam etti:
“Yapay zeka alanındaki atılımların temel belirleyicilerinden olan önemli bir diğer konu da malumunuz veri ve veri işleme altyapıları. 5G ve ötesi, bağlantılı teknolojiler, nesnelerin interneti ve dijital platformlar sayesinde dünyada üretilen verinin hacmi ve kalitesi her geçen gün artıyor. Hızlı büyüyen veri üretimi ile birlikte de süper bilgisayarlar, dijital dönüşümü sürükleyen teknolojilerin başında geliyor. Bu konularda gerek TÜBİTAK bünyesinde gerekse uluslararası iş birlikleri vasıtasıyla yürüttüğümüz önemli çalışmalarımız var.
TÜBİTAK BİLGEM Bilişim Teknolojileri Enstitüsü’nde alanda kullanılabilecek milli ve özgün çözümler geliştiriyoruz. Safir Bulut, Safir Büyük Veri, Safir Depo ve Safir Zeka büyük verinin depolanması ve işlenmesi konusundaki önemli projelerimiz. Yine TÜBİTAK ULAKBİM ile uyguladığımız Açık Bilim politikası bu alanda geliştirdiğimiz örnek projelerden bir tanesi. Bu çalışma ile TÜBİTAK tarafından yürütülen veya desteklenen projelerde üretilen verilerin saklanmasını ve yönetimini sağlıyoruz. Veri işleme altyapıları konusunda kendi girişimlerimizin yanında uluslararası imkanlardan da faydalanmaya özen gösteriyoruz.
Bu doğrultuda, Avrupa Yüksek Performanslı Hesaplama Ortak Girişimine üye olduk. EuroCC kapsamında ülkemizde bir yüksek başarımlı hesaplama yetkinlik merkezi kuruyoruz. Bu projeyi TÜBİTAK ULAKBİM koordinasyonunda ODTÜ ve Sabancı Üniversitelerinin katkılarıyla yürütüyoruz. Stratejide belirlediğimiz tedbirlerle birlikte yüksek başarımlı hesaplama alandaki yetkinliklerimizi geliştirecek bunun gibi birçok yeni projeyi daha önümüzdeki dönemde harekete geçireceğiz” dedi.
‘HER ŞEYİN DİJİTALLEŞTİĞİ YENİ BİR DÜNYAYA KOŞAR ADIMLARLA İLERLİYORUZ’
Konuşması esnasında ekranda Türkiye’nin geliştirdiği yapay zekaların görüntülerine yer verilen Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Ali Taha Koç da, “Yeni bir çağın eşiğine gelmiş bulunuyoruz. Yapay zeka ile birlikte üretim süreçleri, meslekler, gündelik yaşam ve kurumsal yapılar yeni bir dönüşüm sürecine girdi. Artık geri dönüş yok. Geleceğe hep birlikte merhaba diyebiliriz. Her şeyin dijitalleştiği yeni bir dünyaya koşar adımlarla ilerliyoruz.
Eğitimden sağlığa, üretimden iklim sorunlarına birçok alanda kullanılan yapay zeka, dünyayı kökünden dönüştürüyor. Bu dönüşümü yakalamanın yolu, yapay zekayı her alanda daha verimli kullanabilmekten geçiyor. Geleneksel teknolojilerin dijital bir duvara çarptığı günümüzde, ‘Müreffeh bir Türkiye için çevik ve sürdürülebilir yapay zeka ekosistemiyle küresel ölçekte değer üretmek’ vizyonuyla 2021-2025 Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi hazırladık. On Birinci Kalkınma Planı ve Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programları doğrultusunda hazırladığımız stratejimizin odağına 3 temel yetkinlik alanını aldık. Bunlar; kaliteli veri, ileri beceriler ve teknik altyapı” dedi.
‘STRATEJİMİZİN ANA ÖZELLİĞİ KATILIMCI VE KAPSAYICI OLMASI’
Ulusal Yapay Zeka Stratejisi’nin üst düzey yapay zeka politika ve stratejileriyle eşgüdüm içerisinde hazırlandığını söyleyen Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi Başkanı Dr. Ali Taha Koç, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Önümüzdeki 10 yıl içinde küresel büyümenin yüzde 14’ünü tek başına yapay zekanın sağlayacağı öngörülüyor. Dolayısıyla, yapay zeka ülkeler için bir tercih olmaktan öte, kalkınmanın vazgeçilmezidir. Biz de, teknolojiyi tüketen değil üreten bir ülke olmak amacıyla, ‘Dijital Türkiye’ ve ‘Milli Teknoloji Hamlesi’ vizyonlarımız doğrultusunda, yoğun bir çalışmanın eseri olan Ulusal Yapay Zeka Stratejimizi tamamladık. Gelin hep birlikte Stratejimizi daha yakından tanıyalım. Stratejimizin ana özelliği katılımcı ve kapsayıcı olmasıdır.
Bu belgeyi hazırlarken; kamu, üniversite, özel sektör ve STK’larla yoğun görüş alışverişinde bulunduk. İlgili tüm uluslararası organizasyonlardan ve farklı disiplinlerdeki uzmanların değerlendirmelerinden en verimli şekilde faydalandık. Kalkınma hedeflerimizin temel taşlarından biri olacak bu dokümanın bir diğer özelliği, üst düzey yapay zeka politika ve stratejileriyle eşgüdüm içerisinde hazırlanmış olması. Cumhurbaşkanlığı Bilim, Teknoloji ve Yenilik Politikaları Kurulu’nun hazırlamakta olduğu “Yapay Zeka Teknoloji Yol Haritası” da stratejimizin ana hatlarından oluşuyor.”