Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “Salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda, 2021 yılı için yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz” dedi.
Kocaeli’de ‘İş Dünyası Buluşması’ toplantısında iş insanları ile bir araya gelen Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “Öncü göstergeler ekonomide büyüme ve yatırım eğiliminin üçüncü çeyrekte de sürdüğüne işaret ediyor. Bu çerçevede, salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda, 2021 yılı için yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz” dedi.
Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, bir takım temaslarda bulunmak üzere Kocaeli’ye geldi. İlk olarak Kocaeli İş Dünyası Buluşması’na katılan Bakan Elvan, iş insanları ile bir araya geldi. Toplantıya Bakan Elvan ile birlikte Kocaeli Valisi Seddar Yavuz, Kocaeli Büyükşehir Belediye Başkanı Tahir Büyükakın, Kocaeli Sanayi Odası Başkanı Ayhan Zeytinoğlu, Kocaeli Ticaret Odası Başkanı Necmi Bulut, milletvekilleri ve çok sayıda iş insanı katıldı.
‘SAHA ZİYARETLERİMİZE BÜYÜK ÖNEM VERİYORUZ’
Programda konuşan Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, “Kocaeli güçlü üretim altyapısı, lojistik avantajları ve nitelikli insan kaynağıyla ülkemizin en dikkat çekici rol modellerinden birisi. Burada üretim çeşitliliği var. İnovasyon ve yüksek katma değer var. Gözü pek ve cesaretli girişimciler var. İşte tüm bu faktörlerin birleşmesi sayesinde Kocaeli, son 15 senede, Türkiye ortalamasının üzerinde bir büyüme performansına imza attı.
Bu büyümenin sürükleyici gücü ise yaklaşık 4 kata yakın artan ihracat hacmi oldu. Oluşturduğunuz ekosistem, neredeyse mükemmele yakın işliyor. Sürdürülebilir büyüme ve kalkınma noktasında Kocaeli’nin başarısı pek çok ilimize ilham verecek nitelikte. Bugün sizlerle gerçekleştireceğimiz istişarelerin, önümüzdeki dönem politikaları açısından son derece müspet sonuçlar doğuracağına inanıyorum” dedi.
‘2021 YILI İÇİN YÜZDE 8’İN ÜZERİNDE BİR BÜYÜME BEKLİYORUZ’
Türkiye’nin başarılı pandemi yönetiminin ekonomiyi de etkilediğini belirten Bakan Lütfi Elvan, “Öncelikle, Türkiye pandeminin gerek sağlık ve gerekse sosyo-ekonomik olumsuz etkileriyle mücadelede son derece başarılı oldu. Sayın Cumhurbaşkanımızın liderliğinde çok hızlı, kararlı ve etkin adımlar attık. 2021’in ikinci çeyreğinde üretim, ihracat, hizmetler sektöründeki güçlü toparlanma ve baz etkisinin de katkısıyla yüzde 20’nin üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Aşılanma oranının daha da artmasıyla, başta turizm olmak üzere hizmetler sektöründe kademeli canlanma eğilimi devam ediyor.
Öncü göstergeler ekonomide büyüme ve yatırım eğiliminin üçüncü çeyrekte de sürdüğüne işaret ediyor. Bu çerçevede, salgınla ilgili dışsal bir şok olmaması durumunda, 2021 yılı için yüzde 8’in üzerinde bir büyüme bekliyoruz. Büyümenin temel sürükleyicilerinin ise yatırımlar ve dış talep olması, sağlıklı ve dengeli bir büyüme patikasında ilerlediğimizi gösteriyor” dedi.
‘İHRACATTA İLK DEFA YILLIK 200 MİLYAR DOLARIN ÜZERİNE ÇIKARAK REKOR KIRDIK’
2021 yılında büyüme oranlarının yükselmeye devam ettiğini söyleyen Hazine ve Maliye Bakanı Lütfi Elvan, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu yılın büyüme performansı açısından dikkat çekici bir diğer özelliği de, yüksek büyüme oranını düşük bir cari açıkla gerçekleştirecek olmamızdır. İhracatta temmuz ayı itibarıyla, ilk defa yıllık 200 milyar doların üzerine çıkarak rekor kırdık. Dünya ihracatından aldığımız pay da artıyor. 2021’de güçlü ihracat performansımız, düşen altın ithalatı ve turizm gelirlerindeki artış sayesinde milli gelirin yüzde 3’ü civarında bir cari açık vermeyi bekliyoruz. Cari açıktaki düşüş, dış finansman ve ülke risk primi baskısını azaltmada da kritik bir rol oynayacak. Bu başarının temelinde Türk sanayisi bulunuyor. “
‘HEDEFLERİMİZDEN ÖDÜN VERMEDEN YOLUMUZA DEVAM EDECEĞİZ’
2002’den bu yana sanayi üretim kapasitesi, üretim çeşitliliği ve yenilik yapma kabiliyeti açısından ciddi mesafeler kaydettiklerini söyleyen Bakan Elvan, “Üretimde başlayan bu yapısal dönüşümün hızlanarak devam etmesini son derece elzem görüyorum. Bu noktada Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından sistemli bir biçimde uygulanan Hamle Programının en büyük destekçisi olduğumuzu ifade etmek istiyorum. Büyüme konusunda altını özellikle çizmek istediğim birkaç husus bulunuyor. Büyüme dediğimiz olgu sadece rakamlardan ibaret değil.
Yüksek büyümeyi gerçekleştirdiğimizde, görevimizi tamamlamış hissetmiyoruz. Biz istikrarlı, kapsayıcı ve istihdam oluşturan, çevreyi koruyan, yüksek verimliliği ve rekabetçiliği sağlayan, ve hepsinden önemlisi de gelir dağılımı adaletini en iyi şekilde tesis eden bir büyümeyi sürekli kılmanın peşindeyiz. Bahsettiğim bu çerçeve, makroekonomik istikrarın daha da güçlendirilmesiyle mümkün. Dolayısıyla fiyat istikrarı, mali disiplin ve güçlü finansal sektör hedeflerimizden ödün vermeden yolumuza devam edeceğiz” dedi.
‘UYGULANAN POLİTİKALARIN OLUMSUZ YAN ETKİLERİ DE ORTAYA ÇIKTI’
2020 son çeyreğinde başlayarak kararlı para ve maliye politikası adımları attıklarını ifade eden Elvan, “Büyüme performansımızla küresel ölçekte belirgin şekilde olumlu yönde ayrışırken, tüm Dünya’da olduğu gibi, uygulanan politikaların olumsuz yan etkileri de ortaya çıktı. Maalesef kurlardaki oynaklık, enflasyon ve ülke risk primimiz artış gösterdi. Bu olumsuz yan etkileri azaltmak amacıyla, 2020 son çeyreğinden başlayarak kararlı para ve maliye politikası adımları attık. Verimli ve nitelikli yatırım ortamı için düşük enflasyon, kur istikrarı, risk algısının azaltılması ve bekleyişlerin iyi yönetilmesi kritik önemdedir. Bu nedenle önümüzdeki en temel önceliğimiz enflasyon eğiliminin bir an önce terse çevrilmesidir.
Bu çerçevede ihtiyatlı ve kararlı para ve maliye politikaları uygulamaya devam etmemiz gerekiyor. Kur istikrarını sağladığımız ve bekleyişleri iyi yönettiğimiz ölçüde enflasyonu düşürme başarımız artacaktır. Para politikasının etkinliğini güçlendirmek adına, maliye politikalarımızla da enflasyonla mücadeleye destek veriyoruz. Örneğin akaryakıtta eşel-mobil sistemi uygulaması kapsamında KDV ve ÖTV gelirimizden feragat ediyoruz. KDV, ÖTV ve stopaj indirimleri ile bir yandan salgından en fazla etkilenen sektörleri desteklerken, diğer yandan da enflasyonla mücadeleye destek veriyoruz. Bu çerçevede, kamu maliyesi tarafında yapılan indirim ve fiyat ayarlamaları sonucunda 103 milyar liralık kamu gelirinden vazgeçtik. Ayrıca son dönemde, iç talebin dengeli artışını destekleme amacıyla makro-ihtiyati tedbirleri de uygulamaya aldık ve bu tedbirlerin olumlu etkisini kısmen görmeye başladık” diye konuştu.
‘BORÇLANMA KONUSUNDA SON DERECE DİKKATLİ BİR YAKLAŞIM İZLİYORUZ’
Yılın son çeyreğinde enflasyon eğiliminin belirgin bir düşüş sürecine girmesini öngördüklerini ifade eden Elvan, ” Kamu maliyesi alanına da özel bir parantez açmak istiyorum. Bütçe gelişmeleri yıl sonu hedefimizle uyumlu gidiyor. Temmuz ayında bütçe giderlerinde emekli ikramiyeleri ile planlanmış faiz, yatırım ve cari nitelikli ödemelerden kaynaklı nisbi yükseliş gerçekleşti. Ancak bu durum merkezi yönetim bütçe harcamalarında ve açığında toplam genişlemeyi değil dönemsel artışı gösteriyor. Nitekim yılın ilk 7 ayında bütçe açığı, geçen yıla kıyasla yüzde 43,7 oranında azalıp 78 milyar lira olarak gerçekleşti. Mali disiplinden asla taviz vermeyeceğiz. Merkezi yönetim bütçe açığının milli gelire oranını yüzde 3,5 olarak tutma hedefimize sadığız, bu konuda en ufak bir tereddüt bile yok.
Borçlanma konusunda da son derece dikkatli bir yaklaşım izliyoruz. Uyguladığımız borçlanma politikaları sayesinde, yurtiçinden döviz cinsi borçlanmayı kademeli olarak düşürmeye başladık. 2021 yılında yurt içinden yaptığımız döviz cinsi borçlanma, döviz cinsi ödemelerin yaklaşık yarısı kadar. Borç yönetiminde bir diğer amacımız, maliyetleri de dikkate alarak borçlanmanın vadesini mümkün olduğu kadar uzatmak. İzlediğimiz yaklaşım sayesinde yurt içinde borçlanmanın vadesini 34 aydan 52 aya yükselttik. Bu stratejiler sayesinde faiz yükünü azaltarak bütçede alan oluşturmak ve bu alanı da ihtiyaç duyulan yerlerde kullanmak istiyoruz” dedi.
‘BU PAKETLER ÜRETKEN KESİMLERİ TEŞVİK AMACINI TAŞIYOR’
Uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman sağlamanın önem taşıdığının farkında olduklarını söyleyen Bakan Elvan, “Mart ayında açıkladığımız Ekonomi Reform Programı’nda üretim, istihdam, yatırım ve ihracatı ekonomi politikalarımızın odağına aldık. Bu alanları desteklemek ve üreticilerimiz üzerindeki yükü azaltmak üzere önemli adımlarımız olacak. Ben bu noktada finansman ve beşeri sermaye gibi alanlardaki politikalara kısaca değinmek istiyorum. Uzun vadeli ve uygun koşullarda finansman sağlamanın sizler için taşıdığı önemin farkındayız. Buradan hareketle KGF destekli üç yeni mekanizmayı başlatıyoruz.
İlk olarak Likidite sıkıntısı çeken küçük ölçekli firmalara, ilave istihdam ettikleri her bir kişi için KGF kefaletiyle krediye erişim imkânını, ikincisi imalata dayalı ve ihracatı önceleyen yatırımlara KGF teminatı ile 5’inci ve 6’ncı bölgelerde uzun vadeli kredi desteğini, üçüncüsü ihracat potansiyeli yüksek olan KOBİ’lerin dış pazarlara açılmalarını teşvik etmek üzere Eximbank Kredi Destek Paketini devreye alıyoruz. Bahsettiğim tüm bu paketler, reel ekonomiyi, üretken kesimleri teşvik amacını taşıyor” dedi.
‘GENÇLERİN KALFALIK DÖNEMİNDE ALDIKLARI ÜCRETLERİ ARTIRACAĞIZ’
“Mevcut kaynaklarımızı seçici ve odaklı bir yaklaşımla, ekonomik potansiyelimizi daha da geliştirmek için kullanacağız” diyen Bakan Elvan, “Sanayicilerimizin ara eleman bulma konusunda yaşadıkları sorunların farkındayız. Bu sorunun çözümüne yönelik hazırlıklarımızı büyük ölçüde tamamladık. Mesleki Eğitim Merkezlerine olan ilgiyi artırmak için gençlerin kalfalık döneminde aldıkları ücretleri artıracağız. Sanayicinin yükünü hafifletmek için de, bu merkezlerden eğitim alan öğrencilerin ücretlerini biz ödeyeceğiz. Milli Eğitim Bakanımızla bu konuya ilişkin geçen hafta çok verimli bir toplantı yaptık. Bu alanda atacağımız adımların, istihdam piyasalarında ciddi bir dönüşümü teşvik etmesini bekliyoruz” dedi.