Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Şener öğrenci ile temaslı gruplarına çift doz aşı olması gerektiğini söyledi
Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu üyesi Prof. Dr. Alper Şener, eğitimcilerin ve sağlık çalışanlarının aşılanması kadar, öğrencilerin temaslı olabileceği grupta yer alan okul servisi, yemekhane, kafeterya, kırtasiye çalışanlarının da çift doz aşı olması gerektiğini belirtti. 16 yaşından gün alan gençlerin hızlı bir şekilde aşılanmaya başladığını söyleyen Prof. Dr. Şener, “18 yaşın üstündeki grup için hiç tartışılacak bir şey yok. Bu grubu üniversite öğrencileri oluşturuyor. Türkiye’nin belirlediği rakamlara göre üniversitelerin açılmasıyla birlikte yaklaşık 3 ile 5 milyon insan hareketi başlayacak” dedi.
İzmir Katip Çelebi Üniversitesi (İKÇÜ) Tıp Fakültesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Öğretim Üyesi ve Sağlık Bakanlığı Koronavirüs Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Alper Şener, 6 Eylül’de açılması planlanan okullarda koronavirüse karşı alınması gereken tedbirlerle ilgili bilgi verdi. 18 yaş üstü ile 18 yaş altı grupların aşılanması konusuna değinen Prof. Dr. Alper Şener, eğitimcilerin ve sağlık çalışanlarının yüzde 100 aşılanmasının yanı sıra öğrencilerin temasta bulunabileceği grup içerisinde yer alan okul servisleri, yemekhane, kafeterya, kırtasiye çalışanlarının da çift doz aşı olması gerektiğini belirtti.
Okulların açılmasıyla birlikte en büyük soru işaretlerinden birisinin hangi okulların güvenli, hangi yaş grubunun ciddi anlamda risk içerdiği olduğunu ifade eden Prof. Dr. Alper Şener, “18 yaş altındaki grupta dünya genelinde ölüm riski çok yüksek değil. Hastaneye yatış ve yoğun bakıma yatış ihtimali de yüksek değil. Salgının kontrolü, sürü bağışıklığı anlamında baktığımızda ise nüfusu genç olan ülkeler; örnek Türkiye bunlardan bir tanesidir.
Sürü bağışıklığını sağlayabilmek için bu alt grubu aşılama zorunluluğu var mı, yok mu bunu tartışmak lazım. Türkiye, okulların açılması gündeme geldiğinden bu yana 15-17 yaş grubunu da aşılamaya açmayı tartıştı. Artık 15 yaşını doldurmuş, 16’dan gün alan gençlerimiz de aşılanma perspektifiyle hızlı bir şekilde aşılanmaya başladı. 18 yaşın üstündeki grup ise hiç tartışılacak bir şey yok. Bu grubu üniversite öğrencileri oluşturuyor. Türkiye’nin belirlediği rakamlara göre üniversitelerin açılmasıyla birlikte yaklaşık 3 ile 5 milyon insan hareketi başlayacak. Bunlar kampüslerde, kafeteryalarda, yurtlarda bulunacaklar. Özellikle bu grup hastalığın yayılması, yaygınlaşması ve varyantların ortaya çıkması açısından ciddi bir risk içeriyor. Dolayısıyla bu grupta aşılanma oranımızı yüksek seviyelere çıkarmamız lazım” dedi.
‘KONTROLLÜ GİTMEK LAZIM’
18 yaşın altındaki grupta ise riskin biraz daha düşük olduğunu kaydeden Prof. Dr. Şener, sözlerine şöyle devam etti:
“Yoğun bakıma yatış ve ölüm riski daha düşük olduğu için bu grubun aşılanması tartışılıyor. Dünya genelinde 12 yaşın altında rutin uygulanan bir aşı yok. 12 yaş altı için faz çalışımları tamamlanmış değil. Ama 12 yaş üstü olan grupta dediğimiz gibi özellikle gelişmiş ülkelerde, İsrail, İngiltere, Amerika Birleşik Devletleri başta olmak üzere bu tip ülkeler aşılamalara başladılar. Buradaki temel hedef sürü bağışıklığını yakalamak ve salgını tamamen kontrol altına alma perspektifinde ortaya çıkıyor. Bizim gibi ülkeler için baktığımızda ise halihazırda erişkin nüfusta 19 ile 20 milyon grup aşılanmamışken, 18 yaşında altında hızlı bir aşılama kampanyası başlatmak çok akılcı gibi görünmüyor. En azından bu grupta kontrollü gitmek lazım.”
‘ÇİFT DOZ AŞILANMASI LAZIM’
Okulların açılmasıyla birlikte neler yapılması gerektiğini de anlatan Prof. Dr. Şener, “Özellikle okullara başlayacak olan kişilerin, ebeveynlerin aşı eksiği varsa aşılarının tamamlamak lazım. Eğitimcilerin ve sağlık çalışanlarının yüzde 100 aşılanması gerekiyor. Onun beraberinde okulla ilişkili olarak düşünebileceğiniz hizmet sektörlerinin, servis, yemekhane, kafeterya, kırtasiye bunun içerisinde. Yani çocukların dolaşabileceği alanlar diyebileceğimiz grup. Bu grupta ivedilikle çift doz aşılanması lazım” diye konuştu.