AFAD’dan yapılan açıklamaya göre; Kastamonu’da selde ölen kişi sayısı 10’a yükseldi
Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’ndan (AFAD) yapılan yazılı açıklamada, Kastamonu’da meydana gelen selde hayatını kaybedenlerin sayısının 10’a yükseldiği belirtildi. Açıklamada, “Yaşanan sel nedeniyle Kastamonu’da 10 vatandaşımız maalesef hayatını kaybetmiştir” denildi. Açıklamada ayrıca Sinop’ta meydana gelen selde de 1 kişinin hayatını kaybettiği belirtildi.
BOZKUR’TA SEL BÖYLE GELDİ
Kastamonu’nun Bozkurt ilçesinde şiddetli yağış ile birlikte su seviyesi yükselen Ezine Çayı’nın taşması ve sele neden olması fotoğraf karelerine yansıdı. Fotoğraflarda yağış ile birlikte ilçe merkezinden geçen Ezine Çayı’nın yükseldiği görüldü. Yamaçlardan kopan ağaç parçaları ile dolan çayda su seviyesinin yükselip taşması ve sel oluşması fotoğraflarda yer aldı. İlçede can kaybına ve ciddi hasara yol açan selin geliş anı fotoğraf karelerine anbean yansıdı.
YAVRU KEDİ KURTARILDI
Öte yandan selin vurduğu ilçede arama-kurtarma çalışmaları da sürüyor. İçişleri Bakanı Süleyman Soylu’nun da takip ettiği çalışmalar kapsamında AFAD ekipleri botlarla ilçe merkezinde mahsur kalan vatandaşları kurtardı. Bir binanın balkonunda mahsur kalan yavru kedi de yine AFAD ekipleri tarafından kurtarıldı.
TATİL İÇİN GELEN İKİZLER KAYIP
Selin vurduğu Bozkurt ilçesinde Ezine Çayı kenarındaki 8 katlı Ölçer Apartmanı yıkıldı. Yaz tatili için anneleri Arzu Yücel ile İstanbul’dan gelen 12 yaşındaki ikizler Ecrin ve İclal Yücel de babaanneleri Ayşe Remziye Yücel ve dedeleri Nadir Yücel ile birlikte binanın çökmesiyle sel sularında kayboldu. Arzu Yücel ise çayda su seviyesinin yükselmesi nedeniyle belediyeden ‘araçlarınızı çayın kenrından kaldırın’ anonsu üzerine otomobilini çekmek için evden çıkınca kurtuldu. Binadan çıktıktan sonra çayın taşması üzerine bir daha eve giremeyen ve ikizlerinden ayrılan Arzu Yücel, şimdi yıkılan binanın enkazı önünde umutla bekliyor.
‘HİÇBİR ŞEY YAPAMADIK’
Arzu Yücel, çaydaki su seviyesinin yükselmesi üzerine belediyenin araçları yüksek yere çekmeleri için anons yaptığını bu nedenle evden çıktığını anlatarak, “5’inci katta oturuyorduk. Yaz tatili için geldik buraya. Bize evi boşalttırmadılar. 11.30’da belediyenin arabası geldi, anons ettiler. ‘Çay taşabilir’ dendi. Dışarı çıktım. 12.00’de çay taştı. Akşam 17.30’a kadar dışarıda bekledim. Çocuklarıma el salladım, balkondalardı, bize bakıyordu, el sallıyorduk. ‘Bina yeni, çökmez’ dediler. Telefonla konuştuk, bana balkondan el salladılar; ‘anne biz iyiyiz merak etmeyin, kendinize bakın’ dediler. Her şeyleri gördü gözlerim. Hiçbir şeyler yapamadık biz. Bize ‘arabaları yükseğe çıkarın’ dediler, ‘canlarınızı, evlatlarınızı kurtarın’ demediler. 5 dakika içinde ben onların hepsini alırdım” diyerek gözyaşı döktü.
‘ANNEM, BABAM, KIZLARIM ÇIKAMIYOR’
Kızları, annesi ve babasının selde kaybolduğunu öğrenince İstanbul’dan gelen Ramazan Yücel “Sel felaketi öncesinden burada anons yapıyorlar ‘dere kenarındaki araçlarınızı buradan kaldırın’ diye. Eşim aracını dere kenarından kaldırıp arka sokağa park ettikten sonra derede ciddi anlamda su birikintisi geliyor ve eşim binaya giremiyor. Karşı binanın merdivenlerinden sadece çocuklarımı balkondan izlemekle kalıyor.
Annem, babam ve çocuklarım dışarı çıkamıyor; eşim de binaya giremiyor. Bunlar bina yıkılana kadar bu şekilde binada mahsur kaldılar. Ne bir yardım ne kurtarma, kimseler yardım etmedi. Bina yıkıldıktan sonra helikopter geliyor. Havada uçuş yapıyor. Bizim binamız 3 yıllık bir bina. ‘Yeni bina, yıkılmaz’ dediler. Bu inşaatlara nasıl izin veriliyor? 3 yıllık bir bina nasıl bu hale geliyor? Neden ‘arabanızı alın’ deniyor da ‘binaları boşaltın’ denmiyor” ifadelerini kullandı.