Selin vurduğu Rize’de riskli 655 yapının 17’si acil yıkılacak, afetlerin izleri silinmeye çalışılırken, kentte tehlike arz eden riskli yapılar için yıkım hazırlığı başlatıldı.
Rize’de geçen ay 6 kişinin öldüğü, 2 kişinin kaybolduğu, alt ve üst yapıda hasara yol açan sel ve heyelan afetlerinin izleri silinmeye çalışılırken, kentte tehlike arz eden riskli yapılar için de yıkım hazırlığı başlatıldı. İncelemelerde dere yatağında riskli olduğu tespit edilen 655 yapıdan yüksek riskli 17 bina, acil yıkılacak. Acil yıkılacak binalar arasındaki bir yapının taşıyıcı kolanlarının dere yatağı üzerine kurulduğu ortaya çıktı. Yıkımlara kısa sürede başlanacağını belirten Vali Kemal Çeber, “20, 30, hatta 50 yılda bir bu yağış oluyor; olduğu zaman da her şeyi götürdüğünü gördük” dedi.
Kentte, 14 ve 22 Temmuz tarihlerinde metrekareye düşen 220 kilogram yağışın ardından yaşanan sel ve heyelanlarla ilgili hasar tespit çalışmaları tamamlandı. Afetlerin alt ve üst yapıda neden olduğu hasar da giderilmeye çalışılıyor. Köy ve mahallelerde altyapıda 250 milyon TL’lik hasar tespit edilen kentte, tehlike arz eden riskli yapılar için de yıkım hazırlığı başlatıldı. İncelemelerde dere yatağında riskli olduğu tespit edilen 655 yapıdan yüksek riskli 17 bina, acil yıkılacak. Acil yıkılacak binalar arasındaki bir yapının taşıyıcı kolanlarının dere yatağı üzerine kurulduğu ortaya çıktı.
‘ACİL YIKILACAK 17 BİNA TESPİT ETTİK’
Yıkımlara kısa sürede başlanacağını belirten Vali Kemal Çeber, “Dere yataklarının içerisine yapılmış ve her afette zarar görme ihtimali olan evlerle ilgili çalışmaları yürütüyoruz. 655 yapı tespit edildi. Bu devam eden bir çalışma. DSİ ve AFAD başkanlığı ortak bir çalışma yürütüp sayısallaştırıyor. Afetle ilgili acilen yıkılması gereken 17 bina tespit ettik. Bununla ilgili ödeneğimiz, planlamamız, ihale tarzımız hepsi belirlendi. İlk etapta bu 17 binayı yıkacağız. Sonrasında da ağır hasarlı, tedbir alabileceğimiz ve orta hasarlı binalar diye tedbirlerimiz ve çalışmalarımız devam edecek. Bir taraftan da bundan sonra hatalı yapılar yapılmaması için çalışıyoruz. Bu ilin 70-80 yıllık yöresel alışkanlıkları, belki biraz vatandaşın deyimi ile mecburiyetten kaynaklanan tarzı da değiştirmeye yönelik çalışmalar yapıyoruz. Bundan sonra kapalı kanal inşaatı, kapalı dere inşaatı yapmayacağız. Güneysu’daki Minder Deresi’ni açık dere haline getirecek peyzajı, estetiği ile planlanan bir dere haline getiriyoruz. 20, 30 hatta 50 yılda bir bu yağış oluyor; olduğu zaman da her şeyi götürdüğünü gördük” dedi.
O BİNAYA YIKIM KARARI
Yıkılması planlanan 17 bina arasında yer alan Madenli beldesinde dere yatağındaki Dilmaç ailesine ait binada selin izleri ise halen duruyor. Giriş katı dere yatağında olan 2 katlı binanın bulunduğu alanın yıllar önce mısır bahçesi olduğunu belirten arsa sahiplerinden Yunus Dilmaç, “Binanın bulunduğu alan önce mısır bahçesiydi sonra çay bahçesi oldu. Yaklaşık 40 yıl önce bu bina yapıldı. Dere binadan bir metre aşağıdan akıyordu. Yıllar içerisinde yatağı dolunca dere binanın seviyesine geldi. Yarın başka bir afet olursa su burayı da geçer” diye konuştu.
‘YAĞMURUN ARTIK SONUÇLARI KÖTÜ OLUYOR’
İlyas Dilmaç da, “Yağmur yağdığında artık sonuçları kötü oluyor, çünkü her tarafa yol açtık ve toprağın damarlarını kestik. Vatandaş ‘odun’ diye ormanı kesti, yaktı, toprak da güçsüz kaldı. Yolların altyapısı biraz yapılmış olsaydı bu duruma da gelinmezdi” şeklinde konuştu.