Manavgat’taki yangın dağlık alanda devam ederken karadan müdahale edilemeyen yangını söndürmek için helikopterler çok sayıda sorti yapıyor
Manavgat’ın Çardak Mahallesi Beydiğin mevkiindeki dağlık alanda çıkan yangın devam ediyor.
Karadan müdahale edilemeyen yangına havadan müdahale yapılırken, vatandaşın tedirgin bekleyişi sürüyor. Sarp arazi yapısı nedeniyle karadan müdahale edilemeyen yangını söndürmek için helikopterler çok sayıda sorti yapıyor. İtfaiye araçları ise yeni açılan Konya kara yolu üzerinde tampon bölge oluşturmak için alana doğru yol açtı. Ağaç kesme motoru olan halk, tampon bölge oluşturmak için ağaç kesimine başladı. Birçok arazöz, itfaiye, su takviye araçları ve orman işçileri de yangına müdahale için hazır bekletiliyor. Beydiğin Camii önünde orman işçilerine su, ayran, sandviç gibi birçok kumanya standı oluşturuldu. Antalya Valisi Ersin Yazıcı, İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Mustafa Başoğlu ve AK Parti Antalya Milletvekili Kemal Çelik, buradaki yangın bölgesinde incelemelerde bulunarak bilgi aldı.
‘MANAVGAT’IMIZ YANIYOR’
Manavgat yangını sürerken Antalya Büyükşehir Belediyesi 646 araç, 1767 personel ile yangın bölgesinde görev yapıyor. Belediye ekipleri, diğer illerden gelen 107 araç 286 personeli ile birlikte gece gündüz yangını söndürmeye çalışıyor. 28 Temmuz gününden bu yana Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından 46 mahalleden gelen 66 bin 931 yardım talebi karşılandı. Bölgede bulunan 3 aşevi 5 günde 22 bin 400 kişilik 2 öğün yemek çıkardı.
Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek, yangının kısa sürede söndürülmesi için çalışmaların gece gündüz devam ettiğini belirterek, “Antalya Büyükşehir Belediye itfaiyemiz, Orman Bölge Müdürlüğü ve diğer illerden gelen ekiplerimiz havadan karadan canla başla mücadele ederek söndürme çalışmalarını sürdürüyor. Bu yangını en kısa sürede söndürebilirsek içimiz biraz rahatlayacak ama acımız büyük. 7 canımızı kaybettik. Canımız yanıyor. Manavgat’ımız yanıyor” dedi.
‘BURALAR SİYASETİN YERİ DEĞİL’
Bu dönemde siyasetin yeri ve zamanı olmadığını söyleyen Başkan Böcek, “Buralarda siyasetin yeri zamanı değil, her kim olursa olsun bana ve partimize yakışmaz. Burada kimin bir adım öne çıktığıyla uğraşmıyoruz. Görüyorum ki bunu siyasete dökmeye çalışanlar olabiliyor. Olabilir ama ben bunda değilim. Benim derdim 27 yıllık başkanlık yaptığım süreçte, doğup büyüdüğüm bu topraklara sahip çıkmak. Canlarımız yanıyor insanlar mağdur” diye konuştu.
‘ÇOK ZOR DURUMDAYIZ’
Bölgede elektriklerin olmadığını bu durumun da çalışmaları zorlaştırdığını belirten Başkan Böcek, “69 mahallemizde su yoktu. 73 jeneratörle su vermeye çalışıyoruz. İki mahallemiz dışında diğer mahallelere su veriyoruz. İki mahallemize de arazöz ve hazır paket su yardımıyla destek olmaya çalışıyoruz. Burada elektrikler yok. Zor durumdayız. Canımız, geleceğimiz, canlılarımız, Manavgat’ımız yanıyor. Ne yapılması gerekiyorsa gece gündüz bizim ekibimiz ormanın ekibi çalışıyor, artık büyüklerimiz de ne yapması gerekiyorsa yapsın artık.
Yangın sürecinde 30 bin dekar ekili alan üzerinde 2 bin 800 yapı inşaatı kül oldu” diye konuştu.
YANGINLARA YOL AÇMAMASI İÇİN ÇÖPLER TOPLANIYOR
Antalya’nın Manavgat ilçesinde 6 gündür devam eden orman yangınlarını söndürme çalışmaları sürüyor. Ekipler, yangınları söndürmek için gece gündüz demeden alevlere müdahale ediyor. Orman yangınlarından dolayı Türkiye’nin her yerinden gelen yiyecek ve içecekler de mahalle sakinleri ile ekiplere dağıtılıyor. Alandan alınan yiyecek ve içeceklerin yol kenarları ve çevreye atılması üzerine belediye işçileri, yangınların daha fazla büyümemesi ve başka alanların yanmaması için çöpleri topluyor.
Manavgat Belediyesi Temizlik İşleri Müdürlüğü ekipleri yangın bölgesinde hummalı bir çalışma gerçekleştiriyor. Belediye ekipleri, Türkiye’nin her yerinden gelen yardımlar yangın noktalarına ulaştırılırken, bu ürünler yangında görev alan ekipler ile mahalle sakinlerine dağıtıldı. Yol kenarlarına bırakılan, ayran, su ve meşrubat türleri herkes tarafından ücretsiz alınabiliyor. Belediye temizlik görevlileri, ücretsiz olarak alınan ürünlerin yol kenarlarına atılan cam başta olmak üzere plastik ve benzeri çöplerini toplayarak olası bir yangının önüne geçmeye çalışıyor.
‘İKİNCİ BİR YANGINA SEBEBİYET VERMESİN DİYE’
8 yıldır belediyede temizlik görevlisi olarak çalışan Bayram Ali Şen (45), “Bölgemiz cayır cayır yanıyor. Başkanımız Şükrü Sözen‘in talimatıyla arkadaşlarımızla beraber yangın alanına yakın noktalarda cam, pet şişe gibi yangına sebebiyet verebilecek maddeleri topluyoruz. Bütün Manavgat bölgesindeki arkadaşlarımız ormanlık alanda temizlik yapıyoruz. Burada bunları topluyoruz ki ikinci bir yangına sebebiyet vermesin” dedi.
Daha önce 2008 yılında meydana gelen yangını yaşadıklarını ifade eden Şen, “O zaman ki yangını da yaşadık ama şu an ciğerlerimiz yandı. Antalya bölgesinde nefes alacak alan kalmadı. İçimiz yanıyor. Cennet gibi olan bir yer cehenneme döndü. Dikili bir ağaç kalmadı, her yer yandı” diye konuştu.
YANGINI ANLATIRKEN AĞLAYAN MUHTAR: KOZALAKLAR EL BOMBASI GİBİ PATLADI
Manavgat’taki yangında dün mahalle etrafındaki büyük ormanlık alan ve üç evin yandığı Sırtköy’ün muhtarı Mehmet Çil, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun ziyaretinde, yaşananları anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yangın Komuta Merkezi’nde genel durum değerlendirmesi toplantısına katıldı. Bakan Karaismailoğlu, AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş ile birlikte yangının etkili olduğu Sırtköy, Şişeler, Yukarıkaşıklar, Salur ve Evrenleryavşı mahallerine ziyarette bulundu. İlk ziyaretini yangında çevresinde tüm ormanlık alanların küle döndüğü ve 3 evin yandığı Sırtköy’e yapan Bakan Karaismailoğlu, mahalle sakinleriyle ve mahalle muhtarı Mehmet Çil ile görüştü. Dün yaşanan yangınla ilgili olarak muhtar Mehmet Çil, yangın anlarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Köyde 3 evin yandığı, ancak evlerde yaşayanların Manavgat’taki çocuklarının evinde olduğunu anlatan muhtar Çil, “Göz göre göre geldi” dedi.
Muhtar Çil, yanan 3 evin ormanlık alandaki yangından kozalakların el bombası gibi patlayıp, evlerin bahçesine düşmesi neticesinde tutuştuğunu anlattı. Büyük bir felaket olduğunu belirten Bakan Karaismailoğlu, acil yapılabilecek konularla ilgili bilgi aldı. Bakan Karaismailoğlu, devletin tüm imkanlarıyla köylülerin yanında olduğunu dile getirdi.
YANGINI ANLATIRKEN AĞLAYAN MUHTAR: KOZALAKLAR EL BOMBASI GİBİ PATLADI
Manavgat’taki yangında dün mahalle etrafındaki büyük ormanlık alan ve üç evin yandığı Sırtköy’ün muhtarı Mehmet Çil, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu’nun ziyaretinde, yaşananları anlatırken gözyaşlarını tutamadı.
Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, yangın Komuta Merkezi’nde genel durum değerlendirmesi toplantısına katıldı. Bakan Karaismailoğlu, AK Parti İl Başkanı İbrahim Ethem Taş ile birlikte yangının etkili olduğu Sırtköy, Şişeler, Yukarıkaşıklar, Salur ve Evrenleryavşı mahallerine ziyarette bulundu. İlk ziyaretini yangında çevresinde tüm ormanlık alanların küle döndüğü ve 3 evin yandığı Sırtköy’e yapan Bakan Karaismailoğlu, mahalle sakinleriyle ve mahalle muhtarı Mehmet Çil ile görüştü. Dün yaşanan yangınla ilgili olarak muhtar Mehmet Çil, yangın anlarını anlatırken gözyaşlarını tutamadı. Köyde 3 evin yandığı, ancak evlerde yaşayanların Manavgat’taki çocuklarının evinde olduğunu anlatan muhtar Çil, “Göz göre göre geldi” dedi.
Muhtar Çil, yanan 3 evin ormanlık alandaki yangından kozalakların el bombası gibi patlayıp, evlerin bahçesine düşmesi neticesinde tutuştuğunu anlattı. Büyük bir felaket olduğunu belirten Bakan Karaismailoğlu, acil yapılabilecek konularla ilgili bilgi aldı. Bakan Karaismailoğlu, devletin tüm imkanlarıyla köylülerin yanında olduğunu dile getirdi.
HAYVANLAR İÇİN TÜRKİYE’NİN İLK SAHRA HASTANESİ
Manavgat’ta 6 gündür devam eden yangın, insanlar dışında hayvanları da olumsuz etkiledi. Özellikle hayvancılık yapılan köylerdeki büyükbaş ve küçükbaşların bazıları öldü, birçoğu da yaralandı. Yangında yaralanan hayvanlar için ücretsiz tedavi sunan Hayvan Hakları Federasyonu (HAYTAP), Manavgat merkeze, Türkiye’de ilk defa tam teçhizatlı sahra hastanesini kurdu.
Hastanede yangında yaralanan koyun, kaplumbağa, güvercin, tavuk, kedi ve köpek gibi tüm hayvanlara müdahale ediliyor. Yangında yanan veya dumandan etkilenen hayvanlara ilk müdahalenin yapıldığı hastanede, ameliyat ve yoğun bakım üniteleri de bulunuyor. Hastaneyi görenler de Türkiye’nin farklı yerlerinden gelen veterinerlere yardım ediyor. Burada tedavi edilen hayvanlar, sahiplerine geri verilmeyip HAYTAP’ın Bursa’daki ‘Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne götürülecek.
HAYTAP Başkanı Ahmet Kemal Şenpolat, Türkiye genelinde çıkan yangınlar nedeniyle birçok canlının mağdur olduğunu söyledi. Şenpolat, “Biz HAYTAP olarak 3 gündür Marmaris, Manavgat ve Osmaniye’de örgütlenip bölgede saha taraması yaptık. Birçok hayvanın yangınlardan zarar gördüğünü gördük. Arkadaşlarımızla anında yaralı hayvanlara müdahale etmeye çalıştık. Bu hayvanlar arasında çiftlik hayvanları dışında kaplumbağa, tavşan, kedi ve köpekler vardı. Oldukça fazla hayvanın zarar gördüğünü görünce, buraya Türkiye’de ilk defa sahra çadırı kurduk, içinde yoğun bakım ünitesi ve ameliyat masasına kadar her şeyin olduğu bir yer” dedi.
‘HAYVANLARIN DA CANI YANIYOR’
Hastanedeki hayvanları dün yangın bölgelerinden indirdiklerini söyleyen Şenpolat, “Arkadaşlarımız burada hayvanların yanık, serum gibi tedavilerini yapıyorlar. Aynı çadırın bir benzerini de Marmaris’te kuracağız. Hayvanlar sadece kedi ve köpeklerden oluşmamaktadır. Çiftlik hayvanları dahil olmak üzere bu canların canı ciddi biçimde yanmaktadır. Koyunlar arasında bacakları kırılanlar, vücutları yananlar, sesi çıkmayan hayvanlarla karşı karşıyayız. Belediyelerin, bakanlıkların kedi ve köpekler için bakım merkezleri oluyor ama bu hayvanlar için de böyle yerlerin yapılması lazım. Biz burada öncülük yapmaya çalışıyoruz” diye konuştu.
Yangından kurtarılan hayvanların acı çektiğini belirten Şenpolat, “Böyle doğal afetlerin meydana geldiği durumlarda çok çok arka planda kalan hayvan dostlarımızın da bir şekilde tedaviye ihtiyacı olduğunu, acı çektiğini herkes tarafından bilinmesini istiyoruz. Bu hayvanları kurtarabilirsek hepsini HAYTAP’ın ‘Emekli Hayvanlar Çiftliği’ne nakledeceğiz. Ömürlerinin geri kalan kısmını hiçbir eziyet görmeden, kesilmeden, acı çekmeden bizlerle beraber yaşayacaklar” dedi.