Eskişehir’de yaşayan Özkan kardeşler 10 yılda binin üzerinde fidan dikti
Eskişehir’in Çifteler ilçesine bağlı Osmaniye Mahallesi’nde oturan Ali Özkan (81) ve Kazım Özkan (76) kardeşler son 10 yılda mahallelerine binin üzerine ağaç dikerek yeşillendirdi. Çorak bir araziyi ormana çeviren ve mahallede ‘ağaç dedeler’ olarak tanınan 2 kardeş diktikleri ağaçlarla her gün ilgilenerek çocukları gibi bakıyor. Son dönemde ormanlarda çıkan yangınlarda kül olan ağaçlar için çok üzüldüklerini ifade eden Ali Özkan, “O yanan ağaçlara yazık. Vallahi gözümden yaş aktı. Binlerce dekar yer yandı yahu. Gelsin devlet müsait bir yere 10 dekar daha diksin vallahi bakarım. Şu ağacın var mı bir zararı? Ağacın şu köye var mı bir zararı? Varsa çıksın bir vatandaş bana desin” dedi.
Çifteler ilçesine bağlı kırsal Osmaniye Mahallesi’nde oturan Ali ve Kazım Özkan kardeşler, çorak topraklara sahip mahalleyi yeşillendirmek için yaklaşık 10 yıl önce buldukları boş alanlara ağaç dikmeye başladı. Mahallenin yolları, mezarlık çevresi ve boş araziler kısa sürede yemyeşil bir görüntüye kavuştu. Aralarında çam, akasya, dişbudak gibi binin üzerinde fidan diken kardeşlere mahalleli ‘ağaç dedeler’ dedi. Özkan kardeşler, çocukları gibi baktıkları fidanları hayvanlardan korumak için gövdelerine tel örgü ve atık plastik borular sararken, imkan verilirse bütün mahalleyi ağaçlarla donatıp her gün de bakımlarını yapabileceklerini söyledi.
‘SON NEFESİME KADAR DİKMEYE DEVAM EDECEĞİM’
Diktiği ağaçları her gün kontrol ederek bakımlarını yaptığını ifade eden Ali Özkan, ölene kadar ağaç dikmeye gayret edeceğini söyledi. Kimseden herhangi bir beklentisi olmadan ağaçları içinden geldiği için diktiğini anlatan Ali Özkan, “Bu ağaçlara bakıyorum, buduyorum. Aralarında ot bırakmıyorum. Yangın falan çıkar. Aralarında ot oldu mu ağaç gelişemez. Ot rutubeti, suyu emiyor. Günlerce köklerini çapayla temizledim. Hemen öyle bir saatte olmuyor ki.
Bir kolum tutmaz oldu. Hastaneye gittim, film çektiler. İçimden gelerek yapıyorum. Kimseden de bir kuruş istemiyorum. Ağacı seviyorum. Ağacın sana ne zararı var? Gelip sofrandan bir kaşık yemeğini mi yiyor? Cebinden paranı mı alıyor? Yarın gelip burada oturur ‘Allah razı olsun’ der birisi. Demez mi? Belki içlerinden bir diyen olur ya. Bu ağaçlara bakacağım. Nasip olursa son nefesime kadar bakacağım” dedi.
‘ORMAN YANGINLARINDA GÖZÜMDEN YAŞ AKTI’
Türkiye’nin birçok şehrinde etkili olan orman yangınlarına çok üzüldüklerini anlatan Ali Özkan, ağaçların kül olmasını gözyaşlarıyla izlediğini belirterek, “O yanan ağaçlara yazık. Vallahi gözümden yaş aktı. Binlerce dekar yer yandı yahu. O kadar börtü böcek yandı. Ben buradaki ağaçları akşamları bir saat de olsa bisikletle gelip ya buradaki ya mezarlıktaki ağaçlara bakıyorum. Bakmayacaksan niye diktin? Eser olmayan yerde yel eser. Usta ölür keseri kalır, yiğit ölür eseri kalır, eşek ölür semeri kalır. Bu dünyada bir dikili taşınla iki damla gözyaşın kalır. Ağaçta yaprak var, senin sonunda kara toprak var” diye konuştu.
‘10 KİLO FAZLA YAĞIŞ DÜŞMEYE BAŞLADI’
Osmaniye Mahallesi’nde muhtarlığın ve Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin gösterdiği bütün alanlara ağaç diktiğini ve bunun faydasını görmeye başladıklarını ifade eden Ali Özkan, “Bu ağaçlar dikileli bu köye 5-10 kilo fazla yağmur düşmeye başladı. Yağmuru mu, bulutu mu çekiyor? Ağaç dikmeye devam. Daha dikseler vallahi de bakarım. Gelsin devlet müsait bir yere 10 dekar daha diksin vallahi bakarım. Şu ağacın var mı bir zararı? Ağacın şu köye var mı bir zararı? Varsa çıksın bir vatandaş bana desin” ifadelerini kullandı.
AĞAÇ SEVGİLERİ BABALARINDAN GELİYOR
Osmaniye köyünde yaklaşık 80 hanede 150 kadar kişinin yaşadığını anlatan Kazım Özkan ise ağaç sevgilerinin babalarından geldiğini anlattı. Eskişehir’deki Kanlıpınar Orman Fidanlığı’nda babasının 1957 yılında bekçilik yaptığını, kendisinin de çocuk yaşlarda çalışmaya gittiğini belirten Kazım Özkan, şunları söyledi:
“Babam 1957’de oraya bekçiliğe gitti. Oradaki ağaçların yüzde 70’i benim emeğim. Ağaç sevgim o zamandan. Köyde ağaç sayısı eskisine bakarak gayet çok. Hane başına neredeyse 20-30 tane ağaç var. Sırf benim evimin içinde, mezarlığın olduğu yerde, sokaklarda 250 kadar ağacım var. Bana kalsa ben her tarafa dikeceğim ama yardımcım yok. 3-4 sene önce birisi önderlik etti, yol boyuna da 800 kadar ağaç diktik. Çam, akasya, dişbudak fidanları vardı. Buranın en sevdiği ağaç akasya, dişbudak. Çünkü kurak bir yer burası.
Eskişehir’e benzemiyor, su yok. Ama bir iki sene geçsin tutsun bu ağaçlar, bir daha su falan istemiyor. Yarın bilenler ‘bunu falanca adam dikmiş’ diyecekler. Ağaç işe yarayan bir şey değilse devlet niye uğraşıyor ki, biz niye uğraşıyoruz ki? O zaman hiç uğraşmayalım, çöl gibi olsun buraları. Bizim burası Çiftelerden bile fazla yağmur alıyor. Çifteler ilçesine 24-26 kilo yağdı, buraya 36 kilo yağdı. Daha öyle yağmur yağmamıştı hiç. Bence biraz fark oluyor herhalde”
BOŞ ARAZİYİ ORMANA ÇEVİRDİLER
Osmaniye Mahallesi’ne yakın boş olarak duran çorak arazi Ali ve Kazım Özkan kardeşlerle mahalle muhtarlığının desteğiyle dikilen 500 kadar fidanla adeta ormana dönüştü. Dikimini yaptığı ağaçlık alanda her gün temizlik yapan ve ot çıkmasını engelleyen Ali Özkan’a Eskişehir Büyükşehir Belediyesi’nin yanı sıra muhtarlık da destek veriyor.