Tren sesleri! Cennet vatanımızı baştanbaşa dolaşan ve doğudan aldığı kokuyu batıya, batıdan aldığı sesleri doğuya taşıyan güzide aracılar, trenlerimiz.
Her devirde başka, her devirde özel olan ve şarkılara şiirlere yer etmiş büyük bir sistem. Bugünlerde dahi şarkıcıların kliplerinde sıklıkla trenler ve raylar tema olarak kullanılmakta. Gelecekte de bunun pek değişmeyeceği kanısındayım. Çünkü trenler, kavuşmanın, ayrılığın yani hasretin ve özlemin dilsiz anlatıcılarıdır.
Osmanlı İmparatorluğu’ndan miras kalan birkaç kurumdan birisidir demiryolları. Değişen zamana, gelişen teknik ve teknolojiye göre şekilleri, hızları, konforları değişmesine rağmen temel de mantık ve amaç aynıdır, hizmet üretmek.
Malumunuz, Covid-19 Pandemisi sebebiyle geçici olarak seferleri sonlandırılmış olan trenlerimiz bugünlerde yeniden ülkemizi baştanbaşa arşınlamaktadır. Susmuş ve hareketsiz kalmış garlarımız, istasyonlarımız yine çocuk sesleriyle, gelip geçenlerle şenleniyor. Kavuşmak ümidiyle yola çıkanlar, hayatın getirdiği şartlar sebebiyle ayrılık yaşayanları aynı vagonlarda ağırlayıp sevinci, umudu, hüznü birlikte taşıyan trenlerimizin uzun kornaları, ray sesleri, gelişleri ve gidişleriyle yeniden ve adeta canlanan, nefes alan bir sistem.
Belirlenmiş saatlerde başlayan uzun bir maceradır trenlerimiz. Her gün aynı saatte yola düşen lokomotif ve vagonlar, her seferinde başka sesler, başka nefesler, başka duyguları aynı yolda ve genellikle aynı hızlarda giderek taşırlar. Kiminin sevinci, kiminin kederi aynı pencereden bakar ve aynı görüntüyü başka duygularla görürler.
Cumhuriyet tarihimizde trenlerin yeri büyüktür. Hem İstiklâl Mücadelesinde hem de sonrasında trenlerimiz ülkede farklı alanlarda da hizmet üretmiştir. Askeriyeden sonra en hızlı iletişim teknolojisi, gezici sağlık ekipleri, gezici kütüphanesiyle trenlerimiz hizmet etmişlerdir.
Minik dokunuşlar bazen kişilerin yaşamlarında derin etkiler bırakabilmektedir. Bu nedenle gezici sağlık ekibini taşımak, vagon dolusu kitabı insanlara ulaştırmak bugünün şartlarında çok basit hatta gereksiz görülebilir. Ancak yokluk zamanında, imkânların olmadığı bir devirde bu hizmetler çok büyük ve özeldir. Bu nedenledir ki trenlerimiz Anadolu insanında her daim sevinçle karşılanan vasıtalardır.
Trenler, kültürümüzde yer etmiş önemli bir parçadır. Defalarca şahit olduğum asker uğurlamalarında çalınan o uzun kornalar bile bu kültürün bir parçasıdır. Duyguyu, düşünceyi anlatmak ve o sırada trende olan kişilerin yüreklerine dokunmak hatta tanış olmak, ahbaplık etmek yine tren yolculuklarının bizlere kazandırdıklarındandır. Benim için bir yolcu treninin gelişi ne kadar sevinçliyse, gidişi de o derece hüzünlüdür. Aynı hissi yaşayan tek ben değilim, çok kişi benzer duyguları yaşamaktadır.
Yeniden yollarda olması ülkemin dağlarını, ovalarını, ormanlarını, şehirlerini, kasabalarını ve köylerini kendi usulünce selamlayarak geçmesi seyri doyumsuz bir hazdır. Hiç eksilmemesi diliyorum.
Pandemi kısıtlamalarıyla sessizliğe gömülen tarihi Ankara Gar’ında bugünlerde dolaşan kalabalıklar, gelip giden trenler insana huzur veriyor. Yaşadığımızı, hayatın devam ettiğini gösteriyor. Lakin herkes gibi, trenlerimizi de bekleyen bir tehlike var. Günbegün artan Koronavirüs vaka sayılarıyla yeniden yaşanması muhtemel kısıtlamalar! Hiç olmamasını istememize rağmen belki de yeniden ara verilecek tren seferleri! İnşallah, bu konuda umduğumuzdan daha iyi gelişmeler yaşanır ve Pandemi tehlikesi etkisini yitirir. Çünkü insanımızın trenlere, trenlerimizin de yolcularına ihtiyacı var. Daha güzel ve sağlıklı günlere, daha güzel seyahatlerle buluşmak, erişmek dileğiyle efendim, esen kalınız.