Estonya’nın başkenti Tallinn’de düzenlenen kadınlar 20 kilometre yürüyüş finalinde 1.33.08 ile Meryem Bekmez Avrupa şampiyonu oldu.
Yürüyüşte, Türkiye rekortmeni olan ve Avrupa U23 Şampiyonaları tarihinde Türkiye’ye altın madalya kazanan ilk sporcu olan Meryem Bekmez, yaşadığı zorlukları ve Avrupa’nın zirvesine ulaşan spor hayatını, anlattı.
Spor hayatına arkadaşlarına özenerek başladığını ifade eden Bekmez, “Çok zorluklar yaşadım ama bugünkü noktaya emeklerimle geldim. Spora 3 bin metre koşusuyla başladım. Arkadaşlarımı koşarken görüyordum ve çok özeniyordum. Ailem ve çevrem spor yapmamı istemiyordu ama inatla çalışmaya devam ettim. 3 bin metre koşarken yürüyüş yapan arkadaşlarımı gördüm. Sonra karar verdim, ben yürüyüş yapacağım dedim ve yürüyüş hayatım başladı. Çok zorluklarla çalışıyor ve baskılar altında spor yapıyordum. O dönemdeki antrenörüm ‘Sen sokakta yürümeyi bilmiyorsun, nasıl teknik yürüyüş sporu yapacaksın’ demesi beni çok hırslandırdı. Hocamın olmadığı bir gün video çekerek bugünkü hocam olan Çetin hocama gönderdim ve hayatım tamamen onunla değişti. Şimdi ise yaş gruplarımda Avrupa ve Dünya’nın zirvesindeyim. İnanın bu beni Diyarbakırlı bir ailenin çocuğu olarak çok mutlu ediyor” diye konuştu
“ÜLKEME OLAN BORCUMU; KAZANDIĞIM MADALYALAR VE BAYRAĞIMI GÖNDERE ÇEKTİREREK ÖDÜYORDUM”
Yürüyerek kendini ispatladığını, yavaş yavaş madalyalar kazanmaya başladığını söyleyen Meryem Bekmez, “Diyarbakır’ın gülüyüm. İlk kazandığım paralarla canım anneme ev aldım. Çok mutluydum artık beni tüm ülkem ve Avrupa tanıyor. Televizyonlara çıkıyor, röportajlar veriyordum. Yüzüme bakmayanlar artık çevremde dolaşıyor. Sokaklarda bana el sallıyorlardı. Bunu sporla başardım. Ülkeme olan borcumu; kazandığım madalyalar ve bayrağımı göndere çektirerek ödüyordum” ifadelerini kullandı.
“TOKYO’DA ÜLKEMİ EN İYİ ŞEKİLDE TEMSİL ETMEYE ÇALIŞACAĞIM”
6 Ağustos’ta kadınlar 20 km yürüyüşte mücadele edecek olan ve Tokyo’da Türkiye’yi en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağını ifade eden Meryem Bekmez, “Bir gün ödül almaya giderken annemle uçağa bindik. Annem Hevile Bekmez. İlk defa uçağa biniyordu ve çok korkuyordu. Onun o halini gördüğümde kendimi hatırladım, ben de ilk zamanlar çok korkmuştum ama şimdi çok rahatım. Biz 4 kardeşiz. İki kız, iki erkek. Bazen, çok şanslı olduğumu düşünüyorum. Birçok kişiye nasip olmayan başarılara imza atıyor ve bayrağımızı dalgalandırıyorum.
Bu çok büyük bir mutluluk. Mahallemde birçok şey sporla çok değişti. Beni hor görenler, başaramazsın diyenler artık bana selam veriyor. Ben Diyarbakır tarihinin en başarılı kadın sporcusu oldum. Çok güzel bir duygu. Çetin hocamla hayatım tamamen değişti. Ben Olimpik oyunlara yani Tokyo’ya giden bir sporcuyum. Bunu anlatmam mümkün değil. Orada ülkemi en iyi şekilde temsil etmeye çalışacağım. Bir gün bir söz duymuştum, ‘Türk kadını isterse yapar’ diye, evet bu söz benim hayatımda çok etkili oldu. Şimdi rekorları kırıyor ve Avrupa’nın zirvesine yürüyerek çıkıyorum. Ülkem için daha çok büyük başarılara imza atacağıma inancım sonsuz” şeklinde konuştu.