Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç Allouk Su İstasyonu hakkında açıklama yapan BM temsilcilerinin açıklamasını “eksik ve yanıltıcı” sözleri ile eleştirdi
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Suriye’de yer alan Allouk Su İstasyonu hakkında yayımlanan ortak açıklamanın eksik ve yanıltıcı bilgiler içerdiğini belirterek, “Ortak açıklamanın imzacıları muhalefetin kontrolü altında yaşayan yüz binlerce sivilin elektrik ve sudan kasıtlı şekilde mahrum bırakılmasının yarattığı vahim sonuçları göz ardı etmektedir” dedi.
Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Tanju Bilgiç, Allouk Su İstasyonu hakkında BM’nin Şam’da Mukim Koordinatörü ve İnsani Koordinatörü, BM Suriye Krizi Bölgesel İnsani Koordinatörü ve UNICEF‘in Ortadoğu ve Kuzey Afrika Bölge Direktörü tarafından dün yayımlanan ortak açıklaması hakkında değelendirmede bulundu. Türkiye’nin Suriye’deki insani duruma dair BM ile düzenli temas içerisinde olduğunu bildiren Bilgiç, söz konusu açıklamanın maddi hatalar ile eksik ve yanıltıcı bilgiler içerdiğini aktardı.
“Bölgeye gelen elektriği kasıtlı olarak engellemektedir”
Bilgiç, su istasyonunun, Rasulayn yakınlarında Suriye muhalefetinin kontrolü altında bir bölgede yer aldığını ve elektrik enerjisiyle çalıştığını belirterek, açıklamasında şu ifadelere yer verdi:
“Söz konusu istasyonun yanı sıra Rasulayn ve Tel Abyad bölgesinin tek elektrik kaynağı ise güneydedir. Terör örgütü PKK/PYD ve rejim, Allouk Su İstasyonu ve bölgeye gelen elektriği kasıtlı olarak engellemektedir. Söz konusu elektrik kesintileri istasyondan su tedarikini imkansız kılmakta ve bölgedeki insani koşullarını zorlaştırmaktadır. Rasulayn ve Tel Abyad bölgesinde 18 Nisan 2021, Allouk Su İstasyonu’nda ise 26 Haziran 2021 tarihinden beri bu nedenle elektrik enerjisi mevcut değildir.
Keza, rejim, El Bab bölgesine içme ve tarım amaçlı su tedarikini keyfi şekilde engellemeye devam etmektedir. Ortak açıklamanın imzacıları Suriye’deki insani sorunlara seçici yaklaşmakta ve Kovid-19 pandemisi esnasında muhalefetin kontrolü altında yaşayan yüz binlerce sivilin elektrik ve sudan kasıtlı şekilde mahrum bırakılmasının yarattığı vahim sonuçları göz ardı etmektedir. Suriye’deki insani sorunların ilkeli, tarafsız ve bağımsız şekilde ele alınmasının gereğini bölgedeki BM temsilcilerine hatırlatırız.”