Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğr. Üy. Prof. Dr. Özlem Esen kalp-damar ve hipertansiyon hastalarının aşılanmasında önerilerde bulundu
Pandemide aşılama çalışmaları yaygın bir şekilde devam ediyor. Virüsle mücadelede her yetişkin yaş grubunda aşılamanın önemine dikkat çekilirken özellikle kalp-damar ve hipertansiyon hastaları ile 65 yaş üstü bireyler daha yüksek risk altında. Aşılamada 3’üncü doz uygulamasına geçişin de açıklandığı bu günlerde kalp-damar ve hipertansiyon hastaları için Altınbaş Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Anabilim Dalı Öğr. Üy. Prof. Dr. Özlem Esen açıklamalarda bulundu.
Prof. Dr. Esen, kalp ve damar hastalarında aşılama konusunda Avrupa Kardiyoloji Derneği ve A.B.D hastalık kontrol ve önleme merkezi (CDC) raporları ışığında önerilerini sıraladı. Kalp hastalarının tümüne yüksek risk profilinde olmaları nedeniyle Kovid-19 aşısı olması tavsiye edilmektedir diyen Prof. Dr. Özlem Esen, “Ülkemizde halihazırda 2 doz Sinovac aşısı olmuş bu grup, 3.doz aşı seçeneklerini herhangi bir gruptan tercih edebilir. Aşıların farklı tiplerde olması halinde etkinlik veya yan etki açısından olumsuz geribildirim görülmedi. Bütün aşılar koronavirüsün ‘spike’ antijenine karşı üretilmiştir, bu nedenle gerekli antikor gelişimi olacaktır” şeklinde konuştu.
“4-6 hafta iki doz arası için yeterli bir süre”
Aşı dozları arasındaki ideal süre hakkında bilgi veren Prof. Dr. Esen, “BionTech ile yapılan çalışmalarda, iki doz arası 21 gün olması halinde etkinliğin yüzde 95 olduğu yönünde iken Astra Zeneca bu süreyi 8-12 hafta olarak açıkladı. Özellikle tüm dünyada bir an önce toplumun tamamını aşılamanın hedeflenmesi nedeniyle 4-6 hafta iki doz arası için yeterli bir süre. Belirtilen süreler dahilinde aşılanamayan kişilerde bağışıklığın daha düşük olması olasılığı var, bu nedenle tavsiye edilen aralığı kaçırmamak gerekir” uyarısında bulundu.
Kovid-19 geçiren kalp hastalarının aşılaması konusuna da açıklık getiren Prof. Dr. Özlem Esen, “Kovid-19 geçirmiş kalp hastalarına 3 aydan itibaren aşılanabilirler ve aşılanmalarında fayda var. Aşılama, özellikle ölümü ve yoğun bakım ihtiyacını önlemesi nedeniyle çok önemli’ dedi.
“Takip edilen vakalarda da ölümcül bir seyir gözlenmedi”
BionTech ile gözlenen miyokardit ve perikardit adı verilen kalp kası iltihabı ve kalp zarı iltihabının oldukça nadir bir yan etki olarak bildirildiğini belirten Prof. Dr. Esen, “28 Haziran itibarı ile A.B.D de 324 milyondan fazla aşı (BionTech ve Moderna) yapılmış ve yaklaşık bin vakada miyokardit ve perikardit görülmüş durumda. 30 yaşından gençlerde ve daha çok erkeklerde görülen bu vakalarda altta yatan herhangi bir kalp hastalığı bulunmamıştı. Takip edilen vakalarda da ölümcül bir seyir gözlenmemiş durumda” şeklinde konuştu.
Aşı sonrası hangi belirtilerde hastaneye başvurmak gerekir konusuna da değinen Prof. Dr. Esen, “Aşı sonrası yapılan kolda ağrı, hassasiyet gelişmesi normal olup ayrıca 24 saat içinde hafif ateş yükselmesi ve kırgınlık hali görülebilir. Bu tür etkiler için parasetomol kullanılabilir. Düşemeyen ateş, göğüs ve sırt ağrısı çarpıntı gibi yakınmaları olan kalp hastaları ise hastaneye başvurmalılar” açıklamasını yaptı.
“Stent uygulanmış hastaların da kan sulandırıcı ilaçlarına devam etmesi uygundur”
Kan sulandırıcı ilaç kullanan kalp hastalarının aşı sırasında ilaçlarına devam etmelerinin tavsiye edildiğini söyleyen Prof. Dr. Esen, “Covid-19 aşısı grip aşısından farklı olarak cilt altına değil kas içine uygulanması gerekiyor. Bu nedenle kanama açısından endişeler ortaya çıkmış olsa da ilaçların kesilmesini gerektiren bir durum gözlenmemiştir. Pıhtı önleyici ilaç kullanan kapak ve ritim bozukluğu hastaları, kalp krizi geçirmiş ve stent uygulanmış hastaların da kan sulandırıcı ilaçlarına devam etmesi uygundur” dedi.
Aşıdan sonra pıhtılaşma yan etkisini önlemek için aspirin kullanımı ile ilgili de bilgi veren Prof. Dr. Esen, “Mevcut tedavisinde kan sulandırıcı olmayan kişilerin aspirin kullanmasına gerek yok. Astra-Zeneca ile bildirilen pıhtılaşma yan etkisi, Sinovac ve BionTech aşılarında bildirilmemiş durumda” ifadelerini kullandı.
“Aşı araç kullanmaya bir engel teşkil etm”
‘Aşı olduktan sonra araç kullanılmalı mı, aşı öncesinde veya sonrasında alkol alınabilir mi’ gibi sıkça sorulan sorulara da yanıt veren Prof. Dr. Özlem Esen, ilk 30 dakika alerjik yan etki yaşanabileceği olasılığı ile sağlık kuruluşundan uzaklaşmamanın uygun olacağını, aşının araç kullanmaya bir engel teşkil etmediğini belirterek aşının alkol ile etkileşiminin henüz bildirilmediğini bu nedenle alkol kullanımında sağlık ölçüsü aşılmaması gerektiğini vurguladı.
Aşının özellikle yoğun bakım ihtiyacı ve ölüm riskini azaltmakta çok etkili olduğunu ancak halen aşılanmamış kişilerin enfeksiyon kaynağı olabileceğini de belirten Prof. Dr. Özlem Esen kalp hastaları ile aynı evde yaşayan aşılanmamış gençlerin hijyen ve maske kullanımı açısından dikkatli olmalarının çok önemli olduğunun da altını çizdi.