Yeditepe Üniversitesi Dr. Öğretim Üyesi Bahar Soğutmaz Özdemir ve ekibi, bitkiler üzerinde yaptıkları DNA Barkodlama çalışmalarıyla bitkilere kimlik veriyor.
Bitkisel genetik kaynaklarımızın ortaya konması ve korunması amacıyla yapılan çalışmada ticari ve stratejik öneme sahip olan bitkiler de belirlenecek.
DNA dizileme teknolojilerinin baş döndürücü bir hızla ilerleyişinin bilime kazandırdığı önemli araçlardan biri de DNA Barkodlama yöntemi. Flora ve faunanın belirlenmesi, çevresel genom çalışmaları, adli tıp alanında biyolojik numunelerin suç mahalliyle ilişkilendirilmesi, gıda güvenliği ve çevrebilimle ilgili çalışmalarda faydalanılan yöntem, evrimsel akışı ve ilişkileri inceleme konusunda da bilim insanlarının önemli bilgiler elde etmesini sağlıyor.
Yeditepe Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Genetik ve Biyomühendislik Bölümü Dr. Öğr. Üyesi Bahar Soğutmaz Özdemir ve ekibi de Türkiye’deki her bitki türüne kimlik verilmesini sağlayacak olan “Ulusal DNA Barkodlama Projesi”ni Tarım ve Orman Bakanlığı iş birliğiyle yürütüyor. Dr. Öğr. Üyesi Bahar Soğutmaz Özdemir, Türkiye’de 12 bin çeşit takson olduğunu belirterek bugüne kadar endemik bitkiler başta olmak üzere 2 bine yakın bitkiye kimlik verildiğini söylüyor.
GENETİK ÇEŞİTLİLİK ÖNEMLİ
Genetik kaynakların çeşitliliğinin ve korunmasının önemine dikkat çeken Dr. Bahar Soğutmaz Özdemir, domates örneğini vererek, “Belki eskiden yediğimiz domateslere o kokuyu, tadı veren bir gen vardı. O çeşidi kaybettiğinizde o geni kaybediyorsunuz. Gen havuzunuz ne kadar zengin olursa yeni çeşitler üretme şansınız da artıyor. Gen havuzunu kaybederseniz tekrar yaratamazsınız. O eski tatları bulamamamız, çevre faktörlerinin yanı sıra genetik çeşitliliğin kaybolmasından da kaynaklanıyor” diye konuştu.
GENETİK KAYNAKLARIN KORUNMASI DÜNYANIN GÜNDEMİNDE
“Önce sahip olduklarınızı bilmelisiniz. Ondan sonra genetik kaynaklarınızı koruyabilirsiniz” diyen Dr. Bahar Soğutmaz Özdemir, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Türkiye’de bitki çeşitliliği açısından aşağı yukarı 12 bine yakın takson var. Bu kadar çeşide sahip çok fazla ülke yok. Avrupa’daki endemik türün üçte ikisi Türkiye’de. Buğdayın ana vatanı Türkiye, bütün yabani akrabaları burada. Buğdayın ana vatanının Türkiye olması, bütün dünyanın hayranlıkla baktığı bir durum.”
DNA Barkodlama projesine endemik bitkilerden başladıklarını ifade eden Dr. Bahar Soğutmaz Özdemir, “Moleküler kimliklendirmeyle bitki türlerinin Türkiye’ye ait olduğunu söyleyebiliyoruz. Günümüzde bitki çeşitliliği, genetik çeşitlilik, genetik kaynakların korunması ve yeni çeşitlerin oluşturulması dünyanın gündeminde. Biz de elimizdekileri bilip, kaynaklarımızı korumak zorundayız” dedi.
BİTKİ KAÇAKÇILIĞININ ÖNÜNE GEÇİLMESİ AMAÇLANIYOR
Dr. Bahar Soğutmaz Özdemir, DNA Barkotlama çalışmalarının amaçlarını ise şöyle anlattı:
“Genetik kaynaklarımız üzerinde hak sahibi olabilmek, bitki kaçakçılığının önüne geçmek ve Ar-Ge çalışmalarına genetik kaynak desteği vermek için genetik kaynaklarımızın envanter altına alınması gerekiyor. Türkiye’nin sahip olduğu gen havuzu DNA Barkodlama gibi moleküler yöntemlerle açığa çıkarıldıktan sonra bu kaynaklardan, tarım, gıda ve ilaç sanayi gibi önemli sektörlerde kullanılacak yeni ürünlerin geliştirmesi çalışmalarında faydalanılacaktır.”