Koronavirüs enfeksiyonunu atlattıktan sonraki 12’nci hafta ve sonrasını kapsayan Post Covid dönemde şikayetler devam edebiliyor.
Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Ağalar, “Bütün dünyada koronavirüs geçiren kişiler benzer yakınmalarla hastaneye başvuruyor. Halsizlik başta gelen şikayetler arasında. Bunu uyku bozukluğu takip ediyor” dedi. Alanında uzman hekimler koronavirüs sonrası yaşanan sorunları anlattı.
Koronavirüs enfeksiyonunun ilk 4 haftası akut enfeksiyon dönemi olarak adlandırılıyor. Post Covid dönem ise hastalığın 12’nci haftasından sonraki dönemi içeriyor. Uzmanlar, hastaların bir kısmında 4 haftadan sonra semptom, belirti ve bulgular devam ettiğini belirtiyor.
Oluşturdukları Post Covid kliniğinde hastaların şikayetlerini ve buna göre tedaviyi düzenlediklerini belirten Medicana Ataşehir Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Canan Ağalar, “Sadece Türkiye’ye özgü değil yurt dışında yapılan pek çok çalışma da bunu destekliyor. Bütün dünyada koronavirüs geçiren kişiler benzer yakınmalarla hastaneye başvuruyor. En çok da Amerika’da yapılan çalışmalar var ve o çalışmalara göre halsizlik en başta gelen şikayetler arasında. Halsizlik şikayetini en çok takip eden yakınmalardan biri de uyku bozukluğu. Bu bazen çok uyuma bazen de hiç uyuyamama şeklinde görülüyor. Geceler boyunca hiç uyku uyuyamama insanların günlük yaşam kalitesini de bozuyor” diye konuştu.
“PSİKOLOJİK DESTEK ALAN HASTALAR OLDU”
Kişilerin gün sonunda eve gider gitmez uyku ihtiyacı yaşadığını ifade eden Prof. Dr. Canan Ağalar, “Benim takip ettiğim hastalar arasında koronavirüs sonrası en fazla devam eden şikayet halsizlik. Kişiler iş sonrası akşam eve gittiklerinde uyuma ihtiyacı duyduklarını söylüyor. Bunun dışında saç dökülmesi şikayetiyle gelen hastalar oldu. Huzursuzluk ve anksiyete şikayetlerine rastladık. Bazı kişiler huzursuzluğu o kadar derinden yaşıyordu ki psikiyatri kliniklerinden danışmanlık almak zorunda kalanlar bile var. Post Covid kliniğinde bu şikayetlerin nedeni araştırılıyor. Yapılan kan tetkikleriyle bozuk olan bir fonksiyon testinin olup olmadığı araştırılıyor. Kardiyolojik, nörolojik ya da solunum fonksiyon testleriyle ilgili bozukluklar da saptanan bulgular arasında olabiliyor” değerlendirmesinde bulundu.
AĞIR ENFEKSİYON GEÇİRENLER VE YAŞLILAR…
Öksürük, nefes darlığı, derin nefes alamama şikayetine de rastladıklarını anlatan Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Hülya Bayiz, “Post Covid dönem koronavirüs enfeksiyonunun 12’nci haftasından sonraki dönemi içeriyor. Hastanın ilk 4 haftası akut enfeksiyon dönemi olarak adlandırılıyor. Hastaların bir kısmında 4 haftadan sonra semptom, belirti ve bulgular devam ediyor. Bir kısmında bu bulgular 12’nci haftayı aşıyor. Alanım göğüs hastalıkları olduğundan bizim kliniğimize daha çok öksürük, nefes darlığı, derin nefes alamama, bazen de emboli belirtisi ile başvuru oluyor. Daha çok ağır enfeksiyon geçirenlerde bunu görüyoruz. Her hastalıkta olduğu gibi yaşlı grup yüksek risk altında” ifadelerini kullandı.
“NÖROLOJİK TUTULUM YÜZDE 36 İLE YÜZDE 80 ARASINDA”
Nöroloji Uzmanı Dr. Behice Şebnem Usta ise Post Covid dönemde görülen nörolojik şikayetler hakkında şunları söyledi:
“Yapılan araştırmalar koronavirüsün en az akciğerler kadar beyinde de tutulduğunu gösteriyor. Çalışmalarda nörolojik tutulum yüzde 36 ile yüzde 80 arasında gösterilmiş. Nörolojik tutulum yaşayan hastaların durumu daha ağır seyretmekte ve ölüm oranları daha yüksek olmakta. Bu virüs merkezi sinir sistemini tutarak baş ağrısı, baş dönmesi, inme, epileptik nöbetler, bilinç bozuklukları yapabiliyor. Aslında en önemli problemler inme ve bilinç bozuklukları. Bazen post covid dönemde de inme ile karşılaşabiliyoruz. Bu hastaların hekim kontrolünde uygun kan sulandırıcıyı uygun sürede almasın inme açısından koruyucu oluyor.”
“ŞİKAYET DEVAM EDİYORSA MUTLAKA BİR MR ÇEKTİRİN”
Post Covid dönemde baş ağrısı, dikkat ve konsantrasyon bozukluğu, beyin sisi adı verilen yoğunlaşamama durumu devam ettiğine dikkat çeken Uzm. Dr. Behice Şebnem Usta, “Bu durum 3 ila 6 ay sürebiliyor. Hastaların bu şikayetleri devam ediyorsa nöroloji polikliniğine gelip beyin MR’ı, EEG ve ileri tetkiklerin yapılıp altta bir şey yatıp yatmadığı saptanmalı” uyarısında bulundu.
“KALBİN ZARI TUTULDUYSA GÖĞÜS AĞRISI DEVAM EDİYOR”
Solunum sistemi sonrası koronavirüsün en sık kalp ve damar sistemini etkilediğini anlatan Kardiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Ömer Yiğiner, “Koronavirüse bağlı tüm ölümlerin yaklaşık 3’te 1’inden kalp hastalıkları sorumlu. Kalp ve damar hastalıkları içerisinde kalbin tüm komponentlerini etkileyebilmektedir. Kalp zarından başlayarak kalp kasını, kalbi besleyen damarları hatta kalpten çıkan tüm damar sistemini, damarın içindeki ince hücre katmanı endoteli de etkiler.
Özellikle koronavirüse direkt endotel katmanına tutunur. Kalp kası tutulduğunda daha çok kalbin pompa fonksiyonu etkileniyor ve hastalarda nefes darlığı gelişiyor. Kalbin ileti sistemi tutulduğunda çarpıntı şikayeti bayılma, bayılır gibi olma şikayetleriyle hasta müracaat ediyor. Eğer kalbin zarı tutulduysa göğüs ağrısı şeklindeki şikayetle hastalar müracaat eder. Koronavirüs sonrası dönemde de bu şikayetler devam edebiliyor” ifadelerini kullandı.
25 GÜN TEDAVİ GÖRDÜ 3 AYDIR ŞİKAYETLERİ DEVAM EDİYOR
Post Covid kliniğine başvuran hastalardan 25 yaşındaki Selda Daymaz, geçtiğimiz nisan ayında koronavirüsü ağır bir şekilde atlatmış. 25 gün kadar koronavirüs tedavisi gören genç kadın, “Hem aşırı yorgunluk hissi yaşıyorum hem merdivenleri çıkarken nefes nefese kalıyorum. Ara ara öksürük problemim halen devam ediyor ve bazı keskin tatları almakta hala zorlanıyorum. Şikayetlerim devam edince post covid kliniğine başvurma gereği duydum. Farklı bir durum mu var, nasıl bir tıbbi tedavi almam gerektiğini merak ettim. Bu şikayetlerin kalıcı olmasından korkuyorum. Tat alamamak ve erken yorulduğum için spor yapamayacak olmak beni endişelendiriyor” dedi.