Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu ”Bizim Anadolu’nun yerel tohumları çok kıymetli Ata tohumlarının mutlak surette korunması, çoğaltılıyor olması lazım” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Prof. Dr. İbrahim Saraçoğlu, ata tohum çalışmaları kapsamında Anadolu’da binin üzerinde tohum toplandığını belirterek, “Ata tohumlarının mutlak surette korunması, çoğaltılıyor olması lazım. Siz hibrit tohumla bir yere varamazsınız. Elinizde ata tohum olmadığı sürece herhangi bir şekilde yeni bir çeşit de geliştiremezsiniz. Bizim Anadolu’nun yerel tohumları çok kıymetli tohumlardır” dedi.
Cumhurbaşkanı Başdanışmanı ve Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Prof. Dr. Saraçoğlu, yaptığı açıklamada, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın eşi Emine Erdoğan’ın desteği ile ata tohum çalışmaları kapsamında Anadolu’da binin üzerinde tohum toplandığını kaydetti.
Toplanan tohumların ilgili bakanlığa teslim edilerek çoğaltıldığını, böylelikle halkın hizmetine sunulduğunu belirten Saraçoğlu, “Günümüzde gıda güvenliğinde sorun var. İklim değişikliği neticesinde biyolojik çeşitlilikte düşüş var, genetik kaynaklarda düşüş var. Bunun için ata tohumlarının mutlak surette korunması, çoğaltılıyor olması lazım. Siz hibrit tohumla bir yere varamazsınız. Elinizde ata tohum olmadığı sürece herhangi bir şekilde yeni bir çeşit de geliştiremezsiniz. Bizim Anadolu’nun yerel tohumları çok kıymetli tohumlardır” diye konuştu.
‘PROJELER ÜRETİYORUZ’
Prof. Dr. Saraçoğlu, Türkiye topraklarının ziraat üretiminin proaktif planlamasında uydulardan yardım alınarak yapılabilecek çalışmayı da başlattıklarını belirterek, “Biz Külliye’de daha şimdi söyleyemeyeceğim, devletin stratejik politikası olan çok önemli birkaç tane projemiz var. Burada bundan bahsedemem ama çok yakında duyacaksınız bunların neler olduğunu. Türkiye bir tarım ülkesidir. Osmanlı’nın ziraat imparatorluğunu günümüz teknolojisi ile uyarlayarak tekrar çok yakın bir zamanda Allah’ın izniyle kuracağız” diye konuştu.
Hibrit tohumların veriminin yüksek olduğu ve hastalığa karşı daha dirençli olduğu yönündeki algının tamamen aldatmaca olduğunu kaydeden Saraçoğlu, “Yurtdışından getirilen hibrit tohumlar. Verimi yüksek ama hastalığa yatkın. Size o tohumu verirken, ‘beraberinde şu şu ilaçları kullanacaksınız’ diyor. Beraberinde o ilaçları kullanmak zorundasınız. Aksi takdirde verim alamazsınız” ifadesini kullandı.
‘CBD OİL’İ BİZ GENÇLERİMİZE KULLANDIRMAYIZ’
Prof. Dr. Saraçoğlu, tıbbi kenevirden üretilen ve sıvı esrar olarak bilinen CBD Oil’in Türkiye’de gıda takviyesi olarak satılmasını isteyen lobiler olduğunu belirterek, “Diyorlar ki ‘CBD Oil’in uyuşturucu özelliği yok’. Doğru yok, ama ağız yoluyla aldığında midenin asidik ortamında belli bir miktarı uyuşturucunun etken maddesi olan THC’ye dönüşüyor. Dolayısıyla bu sıvı esrardır. Biz gençlerimize bunu kullandıramayız” dedi.
Bu ürünlerin Türkiye’de satışının yasal hale gelmesini isteyenlere engel olduklarını belirten Prof. Dr. Saraçoğlu, “Ben yaşadığım sürece bunun en büyük direncini göstereceğim. Türkiye’ye yerleşmesi mümkün değil” diye konuştu.
Almanya’da CBD Oil’in gıda takviyesi olarak satışının yasaklandığını belirten Prof. Dr. Saraçoğlu, Dünya Sağlık Örgütü’nün (DSÖ) BM’ye sunduğu kenevir ile ilgili öneriye Türkiye olarak 6 bakanlık ve 12 genel müdürlüğün ortak çalışması sonucu karşı çıktıklarını ve önerinin reddedilmesini sağladıklarını kaydetti. Saraçoğlu, “Başlangıçta 53 ülkenin sadece 12’si ‘hayır’ diyordu. Daimi Temsilcimiz Sayın Ahmet Muhtar Gün ile birlikte çok sıkı çalışmamız neticesinde ‘hayır’ diyen 12 ülkeyi, 27 ülkeye kadar çıkartabilme şansını elde ettik” ifadesini kullandı.
‘NEFES AÇMAK İÇİN TAZE TERE KULLANIN’
Koronavirüs sürecinde çok fazla tatlı tüketilmemesi gerektiğini tavsiye eden Saraçoğlu, “Virüsün spayklarının tatlı ile güçlendiğini, bu dikenli yapısında glikoz ve mannoz bağlayıcı şekerli yapıların olduğunu belirterek, “Tatlı tüketimiyle vücuda girişi kolaylaşıyor” dedi.
Prof. Dr. Saraçoğlu, koranavirüs hastalığını insanların yeni öğrendiğini de belirterek, “Nefes almakta zorluk çekenler var. Taze tereyi tüketin. Lavantayı kan sulandırıcı olarak tüketin” ifadesini kullandı. Saraçoğlu, koranavirüse karşı ilaç geliştirilmesi konusunda çalışmaları olduğunu ama hastalığın çok az bilindiğini vurguladı.
‘KÜLLİYE’DE BÖYLE BİR ŞEY YOK’
Cumhurbaşkanlığı’ndaki görevine ilişkin de bilgi veren Prof. Dr. Saraçoğlu, “Yok kozmetikçiymişim, kürcüymüşüm, otçuymuşum. Külliye’de böyle bir şey yok. Biz devletimiz için çalışıyoruz ve sürekli stratejiler geliştiriyoruz. Benim ticari işlerim tamamen devlet işlerinde ayrı bir kanaldan ilerliyor.
Sayın Cumhurbaşkanımızın tensipleriyle 2015 yılında Başdanışman olarak atandım, markam ise 2007 yılında tescil edilmiştir. Biz özel işimizi hiçbir zaman devletin işiyle karıştırmayız” dedi. Saraçoğlu, önerdiği kürlerin neden tepki topladığının sorulması üzerine, “Cumhurbaşkanımızın başdanışmanı olmam hasebiyle bunlar kullanılmaya çalışılıyor. Bunlar doğru şeyler değil” dedi.