Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Biz ‘barış, huzur, diyalog, iyi komşuluk ilişkileri’ diyoruz. Buna karşılık maalesef Yunanistan’dan tahrik kriz çıkartma saygısızlık ve tehdit dili var.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Komşularımızla ilgili konularda üçüncü tarafların objektif olmalarını bekliyorum. Herhangi bir şekilde Türkiye ile Yunanistan arasındaki problemlerin AB ile problem, ABD ile problem şekline dönüştürmemesini kendilerine söylüyorum” dedi.
Bakan Akar, beraberinde Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler ile resmi ziyarette bulunduğu Libya’da görevli Mehmetçik ile bir araya geldi. Akar, Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed El-Haddad, Batı Bölge Komutanı Tümgeneral Usame Cuveyli ve Trablus Bölge Komutanı Tümgeneral Abdülbaki Mervan’ın da yer aldığı programda personele hitap etti.
Bakan Akar, Türkiye’nin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde kendi hak ve menfaatlerini savunmanın yanı sıra dost ve kardeş ülkelerin haklı davalarında da yanlarında olmaya devam ettiğini söyledi. Türkiye ile Libya’nın ortak tarihe ve değerlere sahip olduğunu belirten Akar, bundan dolayı Türk askerinin Libya’daki varlığının, kardeşlerinin hak ve hukukunu korumak ve onlara yardımcı olmaktan kaynaklandığını vurguladı.
Bakan Akar, Libya’nın Libyalılara ait olduğunu ve tek Libya’dan yana olduklarını belirterek, “Libya’nın egemenliği ve bağımsızlığı önemlidir. Biz buraya geldiğimizde birtakım sıkıntılar vardı. Bu sıkıntıları gidermek için gece gündüz demeden karada, denizde ve havada elimizden gelen her türlü gayreti gösterdik. Yapılan emekler bir noktaya geldi. Geldiğimiz noktada önemli sonuçlar elde edildi. Burada Silahlı Kuvvetler’in yapılanması, teşkilatının modernize ve organize olması için Türkiye ile birlikte Libyalı kardeşlerimiz omuz omuza çalışmalarını sürdürüyorlar” dedi.
Bakan Akar, Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral El-Haddad, Batı Bölge Komutanı Tümgeneral Cuveyli ve Trablus Bölge Komutanı Tümgeneral Mervan’ı, bilgi ve tecrübeleri ile operasyonların başarısına büyük katkı sağladıklarına değinerek alkışlattı.
‘BİZ İYİ GÜN DEĞİL KARA GÜN DOSTUYUZ’
Bakan Akar, gelecek dönemde yapacakları daha çok iş olduğunu belirtip, bu nedenle herhangi bir zafer sarhoşluğuna ve rehavete kapılmadan aynı hassasiyetle çalışmaların sürdürülmesini isteyerek, şunları söyledi:
“2020’ye kadar Libya’da kimseler yoktu. Biz iyi gün değil, kara gün dostuyuz. Bu manada ortak tarihimize ve değerlerimize sadık kalarak her türlü riski aldık, almaya da devam ediyoruz. Önemli olan birliğimiz ve beraberliğimiz, Libya’nın sulh ve sükûna kavuşmasıdır, ateşkesin devamlılığıdır. Bunun sonucu barış ve huzurun gerçekleşmesidir. Burada Kara Harp Okulundaki masum 26 gencin katledilmesini, Tarhuna’daki toplu mezarları unutmadık, unutmayacağız.
Diğer taraftan hayatın bir an önce normalleşmesi EYP ve mayınların temizlenmesi başta olmak üzere, eğitim, yardım ve danışmanlık faaliyetleri dâhil yapabileceğimiz ne varsa bunları inşallah gerçekleştireceğiz; kardeş belediye hizmetleri konusundaki desteklerimiz dâhil. Bugüne kadar 10 bin civarında Libyalı kardeşimize muayene ve tedavi hizmeti verildi. Bugüne kadar 4 bin 407 EYP tespit edildi. EYP nedeniyle 55 sivil hayatını kaybetti. Bunun tekerrür etmemesi için elimizden geleni yapmaya devam edeceğiz.”
Libya’da Abdulhamid Dibeybe’nin başbakanlığındaki Milli Birlik Hükümeti’nin esas olduğunu, bu hükümetin desteklenmesi gerektiğini vurgulayan Bakan Akar, aralık ayında yapılacak seçimlere kadar Libya’da sükûnetin devam etmesi için gayret göstereceklerini söyledi.
‘SORUNLARIN BARIŞÇIL ÇÖZÜLMESİNDEN YANAYIZ’
Bakan Akar, Türkiye’nin Libya’daki varlığının Doğu Akdeniz’deki hak, alaka ve menfaatlerin korunması bakımından da hayati önemde olduğunu söyledi. Akar, “Libya ile deniz yetki anlaşması dahilinde Doğu Akdeniz’deki faaliyetlerimizi sürdürmekteyiz. Yunanistan’ın bu anlaşmayı geçersiz kılma girişimleri beyhude çaba. Sorunların uluslararası hukuk, iyi komşuluk, diyalog, barışçıl yöntemlerle çözülmesinden yanayız” diye konuştu.
‘HAKKIMIZI ÇİĞNETMEYECEĞİZ’
Kıbrıs’ta denenmiş ve başarısız olduğu görülmüş çözüm önerilerinin tekrar görüşülmesinden hiçbir sonuç alınamayacağının açık olduğunu belirten Bakan Akar, Kıbrıs’ta iki devletli yapının artık tek çözüm olduğunu vurguladı. Akar, Türkiye’nin kimsenin toprağında, hak ve hukukunda gözü olmadığının altını çizerek, “Uluslararası hukuk çerçevesinde tüm komşularımızın egemenlik haklarına, toprak bütünlüğüne saygılıyız; ancak hakkımızı çiğnetmeyiz. Hiçbir oldubittiye izin vermeyiz. Bunu herkes idrak etmeli” dedi.
‘YUNANİSTAN TARAFINDA TEHDİT DİLİ VAR’
Kıbrıs’ta egemen ve bağımsız bir Türk devleti vurgusu yapan Bakan Akar, “Biz ‘barış, huzur, diyalog, iyi komşuluk ilişkileri’ diyoruz. Buna karşılık maalesef Yunanistan tarafında devamlı tahrik, kriz çıkartma, saygısızlık ve tehdit dili var. Türkiye diyalogdan yana. Komşularımızla ilgili konularda üçüncü tarafların objektif olmalarını bekliyorum. Konulara, makul ve mantıklı yaklaşmalarını bekliyorum. Herhangi bir şekilde Türkiye ile Yunanistan arasındaki problemlerin AB ile problem, ABD ile problem şekline dönüştürmemesini kendilerine söylüyorum. Sonuç olarak, hakkımızı çiğnetmeyeceğiz” diye konuştu.
’54 TERÖRİST ETKİSİZ HALE GETİRİLDİ’
Bakan Akar, ‘Pençe-Şimşek’ ve ‘Pençe-Yıldırım’ operasyonlarının 23 Nisan’da başlatıldığını anımsatarak, şöyle konuştu:
“Terör belasından asil milletimizi kurtarmak için yapılması gereken ne varsa hepsini yaptık, yapmaya devam ediyoruz. En son terörist etkisiz hâle getirilinceye kadar da devam edeceğiz. Şu ana kadar 54 terörist etkisiz hâle getirildi. Bütün mağaralara, inlere girildi. En son dün biri bölge sorumlusu olmak üzere 7 terörist bulundukları mağarada etkisiz hâle getirildi. Bu mücadele devam edecek. Türkiye Suriye’de de hayatın normale dönmesi için elinden gelen gayreti gösteriyor.
Teröristler oradaki barış ve huzuru bozma çabasında. Onlara müsaade etmiyoruz. Her türlü karşılığı veriyoruz. Türkiye sadece topraklarındaki 4 milyon Suriyeli kardeşine bakmıyor, Suriye’nin kuzeyinde Silahlı Kuvvetler’imizin kontrol ettiği alandaki 5 milyon Suriyeli kardeşimizden de sorumlu. Onların; sağlık, eğitim, yol, su, elektrik gibi ihtiyaçlarını karşılayıp, oraların normalleşmesi için gerekli gayretleri gösteriyor.”
Azerbaycan’ın Karabağ’ı özgürlüğe kavuşturduğunu, orada huzuru ve sükûnu sağladığını ifade eden Bakan Akar, “Biz de onların haklı davasında yanlarında olduk. Bundan sonra da sonuna kadar olmaya devam edeceğiz” dedi.
‘GAFLETTİR, CEHALETTİR’
Bakan Akar, 1915 olaylarına ilişkin ise “Yüzyıllardır birlikte yaşayan Türk ve Ermeni toplumları arasında 1915’te yaşanan bazı olayları ‘soykırım’ olarak nitelemek gaflettir, cehalettir ve yanlıştır. Barışa, huzura, iyi komşuluk ilişkilerine giden yolun da tahrip edilmesidir. Bu iş tarihçilerin işidir. Herkes arşivini açsın. Gerçekleri çarpıtmak hiçbir şekilde doğru değildir, kabul de edilemez. Amerikalılar, öncelikle milli arşivlerindeki (NARA) bilgi ve belgeleri incelesinler” diye konuştu. Akar, FETÖ ile mücadelelerinin de kararlılıkla sürdüğünü vurguladı.
‘TSK, EN AZ VAKA GÖRÜLEN SİLAHLI KUVVETLERDEN’
Bakan Akar, askeri birliklerde Covid-19 ile mücadelenin katı ve sert tedbirlerle devam etmesi talimatını vererek, maske, mesafe ve temizlik ile alınan tedbirlere harfiyen uyulmasını istedi. Türk Silahlı Kuvvetleri’nin dünyadaki ordular arasında en az Covid-19 vakası görülen silahlı kuvvetlerden olduğuna dikkat çeken Akar, bu konuda emeği olanlara teşekkür etti.
Türk Silahlı Kuvvetleri’nin yoğun dönemden geçtiğini belirten Akar, “Türk Silahlı Kuvvetleri aklın ve bilimin ışığında, anayasa çerçevesinde yasalar ve Cumhurbaşkanı’mızın direktifleri ve yasalar doğrultusunda, sıralı amir ve komutanların emir ve komutasında, milletinin emrinde, görevinin başındadır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın. Sultan Alparslan’dan Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e kadar bugünlere bu seviyelere gelmemizi sağlayan bütün devlet büyüklerimizi ve komutanlarımızı saygıyla ve şükranla anıyorum. Libyalı kardeşlerimiz dâhil, bütün aziz şehitlerimizi saygıyla anıyorum” dedi.