Şehitkamil Belediyesi tarafından 9 yıl önce başlatılan proje kapsamında toplanan atık geri dönüşümle 521 bin 220 ağaç kesilmekten kurtarıldı.
Şehitkamil Belediyesi tarafından 9 yıl önce geri dönüşüm için ambalaj atıklarının toplanması amacıyla ‘Çöpünüzle Möp’ünüzü karıştırmayın’ sloganıyla ‘MÖP’ projesi başlatıldı. Proje kapsamında 5 bin metrekare alan üzerine kurulu tesiste 9 yıl içerisinde binlerce ton atığın geri dönüşümü ile ağaçlar kesilmekten kurtarıldı, 2 bin 980 megavat elektrik, 34 bin 978 ton su tasarrufu yapıldı.
‘AMACIMIZ TOPLUMSAL BİLİNCİ ARTIRMAK’
Çöpünüzle Möp’ünüzü karıştırmayın
Şehitkamil Belediye Başkanı Rıdvan Fadıloğlu, kurulan tesisle ekonomik değeri olan çöplerin ayrıştırılarak ülke ekonomisine katkı sağlandığını söyledi. Proje ile çevreyi koruduklarını ve topluma bu bilinci aşılamaya başladıklarını anlatan Fadıloğlu, “Amacımız toplumsal bilinci artırmak, çöplerin yerinde ayrıştırılmasını sağlamak. Tesisimizde ekonomik değeri olan unsurları ayrıştırarak ülke ekonomisine katkı sağlıyoruz” dedi. Başkan Fadıloğlu, amaçlarının özellikle çocuklarda çevre bilincini artırmak ve kaynakların heba olmasının önüne geçmek olduğunu belirtti. Farkındalık oluşturmak adına başlattıkları proje ile hava, su ve toprağı koruduklarını anlatan Fadıloğlu, şöyle konuştu:
“Yıllar önce bizim MÖP dediğimiz ve şu anda tüm Türkiye’de sıfır atık denilerek uygulanan bir çalışma. Bu projeye biz belediye olarak 9 yıl önce başladık. Buradaki amacımız öncelikle çocuklarda çevre bilincini artırmak ve bu kaynaklarımızın heba olmasını ortadan kaldırmak. Yer altı sularını, havayı ve toprağı korumak öncelikli amaçlarımız arasında yer alıyor. Atığımızı düzgün yönetemezsek bizden sonraki nesillere düzgün bir doğa bırakmamız söz konusu değildir.
Bu proje ile kurmuş olduğumuz tesiste plastikler, kağıtlar, metaller ve camlar ayrı olarak ayrıştırılıp, ülke ekonomisine kazandırılıyor. Bizim bu geri dönüşüm ile ilgili ciddi kazanımlarımız oldu. Bu uygulama ile yaklaşık 600 bin ağacı kesilmekten kurtardık. Yine bu tesisimizde geri dönüşüm ile enerji sarfiyatından kazandıklarımız var. Bu bilinç arttıkça bizim de isteğimiz doğaya geri dönüşecek hiçbir ürün bırakmamak. Şu anda kullandığımız çevre dedelerimizin bize mirası değil ama torunlarımızın bize emaneti. Biz bu emaneti, sağlıklı bir şekilde gelecek nesillere aktarmak istiyoruz.”