Yazar Enver Şengül’ün çıkardığı Kayıp Zamanın Bekçisi kitabı, 2700 yıllarına, Urartular dünyasına uzanan bir zamana yolculuk hikâyesini konu alıyor.
Van’ın Gürpınar ilçesindeki Urartu dönemine ait Çavuştepe Kalesi’nde son 16 yılı gönüllü 59 yıldır bekçilik yapan ve dünyada Urartuca’yı bilen az sayıda insandan biri olan Mehmet Kuşman (81), roman kahramanlarından biri oldu. Yazar Enver Şengül, Kuşman’ın hikayesinden çok etkilendiğini belirterek, “Bundan 4-5 yıl önce bir Van gezisinde Çavuştepe Kalesi’ne gitmiş, orda Mehmet amcadan o yöredeki Urartu medeniyetini onun ağzından dinlemiştim. O zaman kendisinden çok etkilenmiştim. Daha ordayken içinde Mehmet Kuşman’ın da olduğu bir roman yazma fikri geldi” dedi.
Van-Hakkari kara yolu üzerindeki Urartulara ait Çavuştepe Kalesi’nde 43 yılı kadrolu olmak üzere toplam 59 yıldır bekçilik yapan Mehmet Kuşman, Türkiye’de Urartuca’yı bilen 7, dünyada ise yine az sayıda kişilerden biri. Askerden geldikten sonra başladığı bekçilik görevinde Urartuca alfabeyi bölgeye kazı çalışması için gelen hocalardan ve onların verdiği kitaplardan öğrenen Kuşman, bu sayede dünyada Urartu alfabesini okuyup, yazmayı bilen ender kişiler arasında yer aldı. Kalede bekçilik görevi yapan Kuşman, bir yandan da gelen gruplara rehberlik yaptı. Bu sayede birçok kez yurt dışına da gitme imkânı bulan Kuşman 11 çocuğunu ise Urartuca figürlerini ve yazılarını taşlara çizip sattığı takılarla okuttu.
Bugüne kadar onlarca televizyon, gazete ve dergi haberinin yanı sıra belgesellere konu olan Mehmet Kuşman, bu kez bu romanın kahramanlarından biri oldu. Yazar Enver Şengül’ün çıkardığı ‘Kayıp Zamanın Bekçisi’ kitabı, günümüz İstanbul’undan başlayıp, bundan tam 2700 yıllarına, Urartular dünyasına uzanan bir zamana yolculuk hikâyesini konu alıyor.
Enver Şengül’ün önemli akademik kaynaklar ışığında ve Urartu tablet ve yazmalarına dayanılarak kaleme aldığı tarihi roman belgesel yönünün yanı sıra, gerçek ötesi fantastik kurgularla da okuyucusunu bir zaman yolculuğuna çıkarıyor. Mehmet Kuşman, romanın ilk bölümünde gerçek kimliği ile yer alsa da daha sonra gelişen ve kurgusal olarak kaleme alınan zamana yolculuk bölümünde ise Urartu Kralı 2. Sarduri’nin ordusunun komutanını canlandırıyor.
‘KENDİ ÇABALARIYLA URARTUCAYI ÖĞRENMESİ BENİ ETKİLEDİ’
Yazar Şengül, çocukluğundan beri ilgisini çeken bu halkı edebiyat diliyle anlatmasının kendisini çok heyecanlandırdığını fakat asıl kendisini heyecanlandıran şeyin Urartuca’yı okuyup yazabilen Mehmet Kuşman olduğunu söyledi. Kuşman’dan çok etkilendiğini belirten Şengül, “Beni bu yazıya iten Mehmet Kuşman gibi Urartu dilini, kendi çabalarıyla okuma yazma öğrenen bir bilge kişi ile tanışmam ile başladı. Bundan 4-5 yıl önce bir Van gezisinde Çavuştepe Kalesi’ne gitmiş, orda Mehmet amcadan o yöredeki Urartu medeniyetini onun ağzından dinlemiştim. O zaman kendisinden çok etkilenmiştim. Daha ordayken içinde Mehmet Kuşman’ın da olduğu bir roman yazma fikri geldi” dedi.
Kitabı yazmak için Kuşman’dan izin aldığını dana sonrada araştırma dönemine girdiğini belirten Yazar Şengül, “Daha sonra ortaya böyle biraz tarihi belgesel biraz mistik çağrışımları olan hoş bir roman çıktı. Bir zamana yolculuk romanı İstanbul’da başlıyor. Bu romanda bir Arkeolog yazarın evinde başlayıp Van’a, ardından da Çavuştepe’de geçen ordan da bir tılsımlı kolye yüzünden bir zamana yolculuğa çıkan ve Urartu dönemine kadar 2750 yıl öncesine uzanan bir zamana yolculuk hikâyesi var.
Kuşman, Urartuca gibi kayıp bir dili, çivi yazısını ortaokul mezunu olmasına rağmen, okumasını ve yazmasını öğrenmiş, bu yönüyle de dünyada sayılı kişiler arasına girmiş biri. Bende kendisinden çok etkilendim ve romanımda da kendisine yer verdim. Sağ olsun hem böyle bir romanda yer almayı kabul etti hem de en son halini okuyup onayladı ve memnuniyetle karşıladı. Umarım bu roman Van ve çevresinin Urartu medeniyetinin edebi açıdan da tanıtılmasına katkısı olur” diye konuştu.
Mehmet Kuşman ise Yazar Enver Şengül’e çok teşekkür ettiğini belirterek, “Kitabı yayınlanmadan önce önce son halini okudum ve çok beğendim. Enver Şengül hocama çok teşekkür ediyorum. Belki beni bir kez gördü ama kitabında bana yer verdi. Kitabında bana yer verdiği için çok teşekkür ederim” diye konuştu.