Taştan sanat üreten ve bölgede ‘taşlara fısıldayan kadın’ olarak bilinen Gülbahar Doğan’ın (52) eserleri yurt içi ve yurt dışından alıcı buluyor.
Adana’da evinde kurduğu atölyesinde Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem’den, Nasrettin Hoca’dan ve Mevlana’ya kadar çok sayıda temayla taştan sanat üreten ve bölgede ‘taşlara fısıldayan kadın’ olarak bilinen Gülbahar Doğan’ın (52) eserleri yurt içi ve yurt dışından alıcı buluyor.
Seyhan ilçesindeki Yenibaraj Mahallesi’nde yaşayan Gülbahar Doğan, evinde kurduğu atölyede çocuk yaşlardan beri ilgi duyduğu taştan hediyelik objeler tasarlıyor. Bölgede ‘taşlara fısıldayan kadın’ olarak bilinen iki çocuk annesi Doğan, taş gördüğünde onları boyayıp giydirme isteği duyduğunu belirtiyor. Özellikle kadın temalı figürler üzerinde çalıştığını dile getiren Doğan, Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem’den, Nasrettin Hoca ve Mevlana’ya, Noel Baba’dan, Efe Kadın ve palyaçoya kadar sayısız temaları taşla buluşturarak sanata dönüştürüyor.
YURT DIŞINA GÖNDERİYOR
40 yıldır bu sanatla ilgilendiğini dile getiren Gülbahar Doğan, “Özellikle kadın temalı çalışıyorum. Kanuni Sultan Süleyman ve Hürrem’i yapmaya çalıştım. Köylü kadın temaları çok rağbet görüyor. Şehir içi, şehir dışı ve yurt dışına gönderiyorum. Birçok figür çalıştık, bunları Almanya’ya da gönderdik. Nasrettin Hoca, Mevlana, Noel Baba ve palyaço gibi objeler çok beğenildi. Yurt dışından çok sipariş alıyoruz. Ebatlarına ve işçiliğine göre 50 liradan 300 liraya kadar fiyat aralığı değişiyor” dedi.
TAŞI SANATA DÖNÜŞTÜRÜYOR
Taşı sanata dönüştürme aşamasını anlatan Doğan, “Özellikle temiz yerlerden çakıl taşı bulmaya çalışıyorum. Bir figürde baş ve ayak şeklinde çalışmaya dikkat ediyorum. Taşın baş kısmına kaş, göz, burun çizip seramik hamurundan saçlarını tasarlıyorum. Ayak ve baş bölümlerini de seramik hamuru ile sabitliyorum. Aşamalarına göre hamurların kurumasını bekliyorum. Uygun renklere boyadıktan sonra vernikliyorum. Böylelikle objemiz bir haftada tamamlanmış oluyor” diye konuştu.