Çanakkale’de yaşayan Mehmet Bul, eski tarım aletlerinden oluşan parçaları evinde 3 bölümde toplayarak, ‘Osmanlı Torunu Köy Müzesi’ adıyla sergilemeye başladı
‘Osmanlı Torunu Köy Müzesi’ adıyla ölçü ve tartı aletleri, çanak, çömlek, testi, mutfak malzemeleri, dibek taşı ile av malzemeleri gibi 1000’e yakın sergilenen eşya, ziyaretçilerini zamanda yolculuğa çıkartıyor. Mehmet Bul, amacının tarihe ışık tutmak olduğunu söyledi.
‘İNSANLARIMIZIN ANILARINI BURADA YAŞATIYORUZ’
Geçmişi geleceğe taşımak için ‘Osmanlı Torunu Köy Müzesi’ni 2007 yılında oluşturmaya başladığını belirten Mehmet Bul, “Bu müze; köylülerin, arkadaşlarımızın geçmişte kullandıkları malzemeleri vermesiyle ortaya çıktı. Müzemiz 3 bölümden oluşuyor. Müzemize, Türkiye’nin her bölgesinden malzeme gelmektedir. Malzemeleri, hiçbir ücret almadan müzemize koyduk ve sergiliyoruz. İnsanlarımızın anılarını burada yaşatıyoruz.
Müzeye her geldiğimde huzur buluyorum. Ziyarete gelenler duygulanıyor. Çocukluğuna gidenler bile var. Ziyaretçilerimizden olumlu tepkiler alınca mutlu oluyoruz. Ayrıca gelenlerden hiçbir ücret almıyoruz. Misafirlerimize kapımızı ve soframızı açtık. Ziyaretçilerimize çay, fırın böreği ve yayık ayranı ikram ediyoruz. Devlet büyüklerimizin de müzemizi gelip, görmelerini istiyoruz” dedi.
GEÇMİŞTEN GELECEĞE TAŞINAN HAYATLAR SERGİLENİYOR
Çomaklı köyünde yaşayanların hayvancılık ve sebzecilikle uğraştığını söyleyen muhtar Halil İbrahim Öztürk, ‘Osmanlı Torunu Köy Müzesi’nin adıyla sergilenen eşyaların kısa sürede köyün değeri haline geldiğini belirtti. Köylerinde geçmişten geleceğe, örf, adetlerin aktarıldığı bir müzeleri olduğunu belirten Öztürk, “Bölgede bulunan okullarda okuyan öğrenciler geliyor. Bu durum bizi, köy olarak mutlu ediyor. Zamanda yolculuk yaşıyoruz.
Müzemizde, büyüklerimizin kullandığı bizim hasretini, özlemini duyduğumuz ve çocukluğumuzda kullandığımız bütün objeler sergileniyor. Sergilenen eşyalara baktığımızda yıllar önce büyüklerimizin neler ile uğraştığını anlıyoruz” diye sözlerini sürdürdü.
‘MÜZE ÖZEL VE KIYMETLİ ANILARLA DOLU’
Sazak köyünden Halil Ceylan ise her bir eşyanın kendileri için anlamlı ve özel olduğunu hatırlatarak, “Bu müzede anılarımız var. Gençliğimizde, çocukluğumuzda kullanılan, eşyalar olması sebebiyle bizim için çok özel ve çok değerli” diye konuştu.