Ergenler mutluluk, öfke, kızgınlık ve mutsuzluk gibi duygularını çok yoğun yaşarlar. Biraz daha ergenin duygularını anlamak gerekiyor.
İzmir ve Denizli’de 19 yaşındaki genç ile 13 yaşındaki çocuğun, ailevi sorunları nedeniyle işlediklerini öne sürdükleri cinayetlerle ilgili Psikolog Berk Karaoğlu, “”Boşanmalar artık çok sık yaşanmaya başladı. Ebeveynler, sağlıklı bir iletişim kurabileceklerini çoğu zaman bilemeyebiliyorlar. Kendi öfke ve kızgınlıklarını çocuklarının üzerinden yansıttığında buradaki sorumluluk çocuğa ya da ergene kaldığı zaman sıkıntılar olabiliyor” dedi.
Türkiye art arda gelen iki cinayet haberi ile sarsıldı. Denizli’de 19 yaşındaki torun, evde babaannesini, İzmir’de ise 13 yaşında bir çocuk üvey dedesini sokak ortasında tabancayla öldürdü. Yaşanan her iki olayın da şüphelisi, anne ile babalarının boşanmasından sorumlu tuttukları için cinayeti işlediklerini ileri sürdü. Psikolog Berk Karaoğlu, yaşanan her iki olayla ilgili, “Boşanmalar artık çok sık yaşanmaya başladı.
Ebeveynler, sağlıklı bir iletişim kurabileceklerini çoğu zaman bilemeyebiliyorlar. Önce onların psikolosijini anlamak gerekiyor. Bir ilişkinin ayrılığı çok zor olduğu için önce onların duygularını öğrenmek gerekiyor. Anne ve babaların duyguları çok karışık olabiliyor ve bu duygularını çocuklar üzerinden yaşayabiliyorlar. Biz bu konuya çok dikkat ediyoruz” ifadelerini kullandı.
‘ÇOCUK KAÇ YAŞINDA OLURSA OLSUN BİR SORUMLULUĞU YOK’
Anne ve babaların boşanmasının çocuklar için çok ağır bir yük olabileceğini dile getiren Karaoğlu, “Çocuk ya da ergen bu duruma çok daha derin anlamlar yükleyebilmekte ve fazla düşünerek duygusal anlamda durumu büyütebilmektedir. Nasıl ki biz ilişkiye güzel bir şekilde başlıyorsak, ayrılığı da sağlıklı bir şekilde gerçekleştirmeliyiz. Ebeveynler ve ailenin diğer bireyleri kendi öfke ve kızgınlıklarını çocuklarının üzerinden yansıttığında buradaki sorumluluk çocuğa ya da ergene kaldığı zaman sıkıntılar olabiliyor.
Boşanmak anne ve babanın sorumluluğu. Çocuk kaç yaşında olursa olsun bir sorumluluğu yok. Eğer bu çocuk 7 yaşından küçükse yani okul döneminden küçükse soyut kavramları özdeşleştiremeyebilir ve kafasında büyütebilir. Çocuğa durumu, tane tane anlatmak gerekiyor. O çocuğun yine ebeveynler tarafından sevileceğini ve çocuğun dışında anne ve baba arasında bir durum olduğunu göstermek gerekiyor” dedi.
‘AİLE ÜYELERİNDEN BİRİNE DE ÇOK ÖFKELENEBİLİR’
Ergenlik döneminde duyguları çok yoğun olan gencin öfkesini bu tür olaylar üzerinden babaanne, dede, anne ya da babaya yansıtabileceğini vurgulayan Karaoğlu şunları söyledi:
“Özellikle ergenler mutluluk, öfke, kızgınlık ve mutsuzluk gibi duygularını çok yoğun yaşarlar. Bu tarz baş edemeyecekleri olaylarda öfkesini gösterdiği kişinin kim olduğu fark etmeyebilir. Aile üyelerinden birine de çok öfkelenebilirler. Maalesef bu tarz olumsuz davranışlar ve sonuçlar görebiliriz. Biraz daha ergenin duygularını anlamak gerekiyor.
Burada sorumluluğun çocuğun ya da ergenin kendisinde olmadığını belirtmek gerekiyor. Özellikle ergen gençlerimiz anne, babaya ya da ailenin diğer bireylerine öfkeli olabilir. Ayrışmak ve ayrılmak isterler. Sağlıklı ayrışmayı gösterebilmek için sorumluluk devrini yapmaları ve duygu anlamında kendi yapabileceklerine odaklanmaları lazım. Aksi takdirde olumsuz sonuçlar görebiliyoruz.”