Rahim ağzı kanseri; dünyada kadınlarda meme kanseri ve kalın bağırsak kanserinden sonra üçüncü sıklıkta görülürken, ülkemizde dokuzuncu sıradadır.
Toplum tabanlı taramaları yaygınlaştırmak ve farkındalık oluşturmak amacıyla Ocak ayı “Rahim Ağzı Kanseri Farkındalık Ayı” olarak belirlenmiştir. Rahim ağzı hücreleri anormalleşip kontrolsüz bir şekilde büyümeye başlayıp ilerleyerek kansere dönüşür. Tarama testleriyle kansere dönüşmeden bu değişiklikleri saptamak mümkündür. Bu nedenle “Rahim Ağzı Kanseri” tamamen bilinen ve önlenebilen bir kanserdir.
Farkındalık ayına ithafen, kadın-erkek olsun, risk taşıyan, taşımayan herkesi uyarmak, erken teşhise, düzenli kontrollere ya da tedbirli davranmaya yöneltmek için Türk Tabipler Birliği Konsey üyesi ve Kadın Kolları sorumlusu Dr. Meltem Günbeği’nden değerli bilgiler aldık.
30-65 yaş arası tüm kadınlarımızı, Aile Sağlığı Merkezlerimize, Toplum Sağlığı Merkezlerimize ve KETEM’lere HPV-DNA taramalarını yaptırmaları için bekliyoruz.
Meltem Hanım, öncelikle Türk Tabipler Birliği üyesi olarak, TTB’den kısaca bahseder misiniz?
Tük Tabipleri Birliği halk sağlığını önceleyen bir kurum. Her sözünü bu yönde söyler ve ona göre tutum alır. Özellikle kadın hekimlik ve Kadın Sağlığı kolumuz cinsel sağlık ve üreme sağlığı alanında eksikleri her zaman vurgulayan, çözümler öneren, kadının her yönden sağlıklı olma hali için çalışıyor. Tam da rahim ağzı kanseri için bahsettiğimiz risk faktörlerini ortadan kaldırmak için de çabalayan kadın hekimlerin bir arada olduğu bir kol.
Türk Tabipleri Birliği, ulusal düzeyde Sağlık Meslek Birlikleri Grubu’nun, (Türk Diş Hekimleri Birliği, Türk Eczacıları Birliği, Türk Veteriner Hekimler Birliği ile birlikte) kurucu üyesidir. Ayrıca, sendikalar ile de iletişim, işbirliği gerçekleştirilmektedir.
Uluslararası düzeyde; Dünya Tabipler Birliği, Avrupa Tıp Eğitim Birliği ve Dünya Sağlık Örgütü ile Avrupa Tabip Birliklerinin oluşturduğu Forumun üyesi olup, toplantılarına aktif üye olarak katılmaktadır. Avrupa Uzmanlar Birliği (UEMS)nin “assosiye”, Pratisyenler Birliği’nin de “gözlemci” üyesidir.
TTB yayınları, web sayfası, kitle iletişim araçları ile halkı bilgilendirirmektedir. doktorum.dr.tr web sayfası ve dr.tr uzantılı hekimlerin olduğunu tescillediği web adresleri ile halkımızın sorularını yanıtlamaktadır. TTB merkezde bir Basın Bürosu çalışmaktadır. Basın kuruluşlarına ve gazetecilere dosyalar sunmaktadır.
Türk Tabipleri Birliği halk sağlığını ilgilendiren çeşitli konularda tutum belirlemekte, raporlar hazırlamakta, halkı bilinçlendirmektedir. Çernobil/radyasyon konuları, çevre duyarlılığı, temiz su kaynakları, bulaşıcı hastalıklar, sağlık reform taslakları eleştirileri, sigara bu çalışmaların örnekleridir.
Rahim ağzı kanserinin görülme sıklığı konusunda bilgi verir misiniz?
Rahim ağzı kanseri dünyada kadınlarda en sık görülen 3. Kanser iken, ülkemizde açıklanan verilere göre 9. Sırada yer almaktadır. Kadınlara özgü kanserler arasında ise en sık görülenlerdendir. Dünyada yıllık yaklaşık 527.624 bin kadın yeni serviks kanseri tanısı alırken, 265.672 bin kadın ise ölmektedir. Ancak ülkemiz için ne yazık ki net bir sayı söylemek mümkün değil. Birçok sağlık verisinde olduğu gibi düzenli paylaşımlar yapılmadığı için yıllık sayıları bilemiyoruz.
Kanseri tetikleyen en önemli faktörler nelerdir?
Rahim ağzı kanserinin nedenlerinin arasında en önemli etken insan papilloma virüsü dediğimiz HPV vardır. Özellikle HPV tip 16 ve 18’in rahim ağzı kanseri için yüksek riskli tiplerdir. Çok erken yaşta cinsel ilişki, korunmasız birden çok cinsel partner varlığı, sigara içimi, yüksek doğurganlık sayısı, kötü beslenme ve düşük bağışıklık sistemi bilinen diğer risk faktörleri.
Bu kanserin belirtileri nelerdir? Hangi uyaranları dikkate almalıyız?
Rahim ağzı kanserlerinde özellikle şu bulgu var ise kanser göstergesidir diyemeyiz ancak şüphe uyandırması gereken bazı belirtiler vardır. Cinsel ilişki sırasında ağrı, kanama, menopoz döneminde kanama, vajinal rahatsızlık, bölgesel ağrı ve tüm kanser tiplerinde görülen iştahsızlık, kilo kaybı özellikle alarma geçmemiz gerek belirtiler arasında.
Farkındalık açısından soruyorum. Rahim Ağzı Kanseri konusunda erken teşhis adına ne yapılması gerekiyor?
Rahim ağzı kanserinin en önemli özelliği; erken teşhis ile tedavi olma ihtimalinin çok yüksek olmasıdır. Kanser tarama programları içerisinde yer alan Pap-smear testi, rahim ağzında kanser öncülü değişikliklerin olup olmadığı tespitine dayanan, yapımı oldukça basit ancak sonuçları itibariyle oldukça mühim bir test.
İlk cinsel ilişkiden 3 yıl sonra ya da 21-29 yaş aralığında 3 yılda bir pap-smear testi yapılması önerilmektedir. 30-65 yaş aralığında ise HPV testi ile birlikte yapılıyorsa 5 yılda bir yalnızca Pap-smear testi yapılıyor yani virüsün varlığına bakılmıyorsa 3 yılda bir yapılmalıdır.
Son olarak, eklemek istediğiniz veya dikkat çekmek istediğiniz şeyleri söyler misiniz?
Önlenebilir ölümleri önleyememek biz hekimleri en çok üzen ölümlerdir.
Rahim ağzı kanserinden korunmak ve erken teşhis koymak için güçlü bir mücadele yürütmek örneğin erken yaşta cinsel birliktelik için cinsel sağlık eğitimleri vermek, korunmalı cinsel birliktelik konusunda farkındalık yaratmak, kanser tarama programlarını etkili bir şekilde uygulamak ve verilerini paylaşmak hiç zor olmayan çalışmalar.
Yukarıda bahsettiğim risk faktörlerinin hepsi ortadan kaldırılabilecek faktörler. Yine HPV için geliştirilmiş. Özellikle ilk cinsel birliktelik olmadan uygulanması ile daha etkili olan aşılar var ancak bunlar sosyal güvence kapsamında değil ve maliyeti oldukça yüksek.
Bu aşıların etkililiği çok fazla, sosyal güvence altına alınması ve ücretsiz aşılanma yapılması çok önemli. Birçok hastalıkta olduğu gibi hastalık çıktıktan sonra değil öncesinde önlem almak, koruyucu sağlık sistemini güçlendirmek daha sağlıklı toplumlar için olmazsa olmazdır.