Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, “Eğer belirli bir aşı oranına ulaşabilirsek o zaman pandemiyi sonlandırabiliriz.” açıklamasında bulundu.
Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Uzmanı Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, “Salgın hastalığı ortadan kaldırabiliriz ve en azından bu hastalıktan yaşam yitimlerini en aza indirgeyebiliriz” dedi.
‘RİSK GRUBU VE KRİTİK PERSONELE UYGULANMALI’
Sağlık çalışanlarına ilk aşının yapılmasının mantıklı olduğunu, bundan sonra ise riskli hastalar ile polis ve askere uygulanması gerektiğini ifade eden Prof. Dr. Ertuğrul, “Aslında bakanlığın açıklamış olduğu sıralama gayet mantıklı. Çünkü ilk önce sağlık çalışanları ile 65 yaş üzerinde olan ve hastalığı olan, yani risk grubunda olan kişilere vurulacak.
Hemen ardından 65 yaş altında risk grubunda olanlar yine aşı olacaklar. Onun dışında kritik personel dediğimiz güvenlik güçleri, polisler, askerler ve belki onlarla kritik yerlerde çalışan personeller aşı olacaklar. Daha sonra da peyderpey diğer gruplara doğru aşı yapılması devam edecek” dedi.
‘AŞI ORANINA ULAŞIRSAK PANDEMİYİ SONLADIRABİLİRİZ’
Yeni bir hastalığımız var Covid- 19 diye. Bu hastalıktan duyarlı olan insanlar zaman zaman etkilenecekler. Onlar hastaneye gidecekler ya da bir doktora başvuracaklar. Biz de onları tedavi edeceğiz. Burada sadece aşı değil aynı zamanda beraberinde bu hastalığı tedavi edecek ilacın da bulunması çok önemli.
Şu anda onunla ilgili çalışmalar devam ediyor. Normal bir boğaz enfeksiyonu gibi, normal bir zatürre gibi ya da herhangi bir enfeksiyon hastalığı gibi buna yönelik bir antiviral ilaç bulunması durumunda asıl biz o zaman hastalığa karşı gerçek korunmayı sağlamış olacağız” diye konuştu.
‘KISITLAMA DEVAM ETMELİ’
Prof. Dr. Bülent Ertuğrul, vaka sayılarının daha da düşmesi için sokağa çıkma kısıtlamalarının devam etmesi gerektiğini ifade ederek, “Şu anda yapmış olduğumuz kısıtlamalar nedeniyle günlük açıklanan 9 bin civarında vaka sayımız var. Günlük nereden baksanız 170 civarında yaşamını yitiren insanımız var. Bunun daha da düşmesi gerekiyor, 9 bin sayısı hala çok yüksek.
Yaklaşık bir yıl önce yani mart- nisan dönemindeki hasta sayılarımız, 4- 5 bin civarındaydı. Bu rakamlara biz, ‘çok fazla hasta’ diyorduk. Ama bugün her gün 9 bin hastamız oluyor.
Buna bağlı olarak eğer şu anda kısıtlamaları ortadan kaldırırsak birdenbire bunun ikiye, üçe katlanması içten bile değil. O anlamda da aşı ile yeterli toplumsal bağışıklığı sağlayıp, belirli bir hasta sayısına inmediğimiz sürece kısıtlamaların mümkün olduğunca devam etmesi gerekiyor” dedi.
‘ÇİN AŞISININ ALINMASI OLUMLU’
Türkiye’de uygulanmaya başlanan Çin aşısını da değerlendiren Ertuğrul, şunları söyledi: “Çin aşısı dediğimiz SinoVac firmasının üretmiş olduğu inaktive virüs aşısı. Biz inaktive virüs aşısını aldık. Bence ülkemiz açısından inaktive virüs aşısının alınmış olması aslında olumlu.
Bu inaktive virüs aşısının taşınabilmesi için ise sadece 2 ila 8 derecelik bir sıcaklığa gereksinim var. Biz buna soğuk zincir diyoruz aslında. Ve bizim altyapımız bu aşının ülkenin en ücra köşesine kadar ulaşmasını sağlayabilecek bir altyapıya sahip. Aile hekimliği merkezlerine, devlet hastanelerine, üniversite hastanelerine, hatta özel hastanelere kadar. Böyle baktığımız zaman aslında bizim açımızdan inaktive virüs aşısı çok uygun bir aşı.” dedi.
Bizim için önemli olan aslında hastalığı ağır geçiren grup. Çünkü bizim sağlık sistemimize yani hastanelere yatan, yoğun bakıma giren ve yaşamını yitiren insanlar onlar. O zaman bizim temel gereksinimimiz bu insanların sayısını azaltabilmek ki olduğumuz inaktive virüs açısı da burada neredeyse yüzde 100 etkinliğe sahip. O nedenle hiçbir şüphemiz yok. İnaktive virüs aşısını herkes olmalı, özellikle risk grubundakiler mutlaka olmalı” diye konuştu.