Deniz suyunu arıtarak içme ve kullanma suyu olarak kullanan ülkeler var. Deniz suyu kuraklığa çare olur mu?
Örneğin, Çin, İspanya, Avustralya, İsrail, Suudi Arabistan ve Birleşik Arap Emirlikleri bu yöntemle oldukça iyi sonuçlar alıyorlar.
Tarım Bakanlığı adına Yusuf Başaran tarafından yapılan çalışmada da, kurulacak tesislerle ülkemizde deniz suyunun içme suyu kalitesinde arıtılabileceği belirtiliyor.
Bu arada, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’nin deniz suyunun arıtılması konusuna ciddi biçimde eğildiğini, uzmanlardan görüşler aldığını, nasıl bir teknik destekle bunun gerçekleştirilebileceğini araştırdığını da biliyoruz…
Söz konusu yöntemin en büyük dezavantajı olarak, tesis kurma ve işletme maliyetinin yüksek olması gösteriliyor.
Kuraklığa çare olarak, aralarında bizim de olduğumuz bazı ülkelerde, halk arasında “yağmur bombası” diye adlandırılan “bulut tohumlama” da yapılıyor.
Buna göre, kuraklık çekilen yerlerdeki bulutlara uçaklardan bazı kimyasal kapsüller (Gümüş iyodür gibi) atılıyor. Böylece bulutlarda oluşan değişim yağmur ve kar yağmasını sağlıyor.
Ne var ki, hava sistemlerinin karmaşık ve değişken olması yüzünden bu yöntem her zaman başarılı sonuç vermiyor.
Yani, kuraklığın yarattığı susuzluğa çare olarak şu aşamada en gerçekçi formülün deniz suyunun arıtılması olduğu gerçeği çıkıyor karşımıza.
Tabii bunlar acil duruma yönelik önlemler.
Doğru ve kalıcı önlem, iklim değişikliğini tetikleyen, insanlığı kuraklığa doğru sürükleyen çevre kirliliğinin önlenmesinden geçiyor.