Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Bizim NATO ile olan ilişkimizi hiç kimse yargılayamaz”.
Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar, “Bizim oradaki katkılarımızı herkesin görmesi, anlaması, göz ardı etmemesi lazım. Bu ne hakka ne adalete ne müttefiklik ruhuna ne de ittifakın içinde üyeler arasındaki ilişkilere uygundur” dedi.
Bakan Akar başkanlığında, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Yaşar Güler, Kuvvet Komutanları ile Bakan Yardımcıları Yunus Emre Karaosmanoğlu ve Alpaslan Kavaklıoğlu’nun da katılımıyla video konferans toplantısı gerçekleştirildi. Toplantıda, savunma ve güvenlik konuları kapsamında Doğu Akdeniz’deki gelişmeler, terörle mücadele harekatları ve koronavirüsle mücadelede alınan tedbirler ele alındı.
Bakan Akar, Türk Silahlı Kuvvetleri‘nin yoğun bir dönemden geçtiğini belirtti. Terörle mücadele operasyonların kararlılıkla devam ettiğini ifade eden Bakan Akar, görevlerini başarıyla yerine getiren tüm personeli kutlayarak, “İnşallah bundan sonra da aynı ciddiyet ve samimiyetle, diyalog ve koordinasyon içinde faaliyetleri yürütmek suretiyle bize verilen görevleri başaracağız” dedi.
‘KATKILARIMIZI HERKESİN GÖRMESİ LAZIM’
Bakan Akar, TSK’nın NATO içinde etkin, caydırıcı ve saygın rolünü en etkin şekilde, en üst düzeyde uygulamaya devam ettiğini vurgulayarak, “Operasyonlara, tatbikatlara, fiili durumlara baktığınızda beşinci sıradayız. Finans yönünden, NATO’ya sağlanan destek bakımından Türkiye Cumhuriyeti Devleti 8’inci sırada. Ayrıca savunma, planlama havuzunda da biz ilk sıradayız, tahsis ettiğimiz birlikler, imkan ve kabiliyetlerle. Dolayısıyla bizim NATO ile olan ilişkimizi hiç kimse yargılayamaz. Bizim oradaki katkılarımızı herkesin görmesi, anlaması, göz ardı etmemesi lazım. Bu ne hakka ne adalete ne müttefiklik ruhuna ne de ittifakın içinde üyeler arasındaki ilişkilere uygundur” diye konuştu.
ATO’nun bölge ve dünya barışına katkı sağlaması için TSK’nın Afganistan’dan, Kosova’ya, Akdeniz’den Adriyatik’e kadar birçok yerde faaliyet gösterdiğine dikkati çeken Bakan Akar, “Bu konuda kimse söz söyleme hakkına sahip değil” diye konuştu.
‘BUNU ŞİDDETLE REDDEDİYORUZ’
NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg’in de bunun farkında olduğunu ve her fırsatta dile getirdiğini vurgulayan Bakan Akar, geçen aylarda Fransız yetkilileri tarafından ortaya atılan ‘Fransız askeri gemisinin taciz edildiği’ iddialarını da anımsattı. İddiaların gemiler ve karargahlarda yapılan araştırmalar sonucunda yalanlandığını, buralardaki tüm verilerin orijinal şekliyle askeri ve sivil NATO makamlarına teslim edildiğini aktaran Bakan Akar, şunları kaydetti:
“Fransızların ortaya attığı iddiaların asılsız olduğu, gerçeği yansıtmadığı açık ve net şekilde ortaya çıktı. Netice olarak oradaki Fransız makamları, NATO makamlarının çalışmalarını da yavaşlatma etkisiyle bu konuları örtbas etmeye kalkmışlardı. Fakat daha sonra Fransa Savunma Bakanı herhalde olayları karıştırdı, basına yaptığı bir açıklamada tekrar Türkiye’yi suçlayıcı bir dil kullandı. Bunu şiddetle reddediyoruz, böyle bir şey asla söz konusu değil. Bütün bilgiler elimizde. Bizim gemimiz uluslararası hukuka, denizcilik hukukuna, teamüllere, NATO üyesi olmaktan dolayı NATO gemilerine karşı münasebetleri çerçevesinde gayet uygun hareket etmişlerdir. ‘Tacize uğradım’ diyen gemiye de yakıt ikmali yapan Türk Deniz Kuvvetleridir, bunun da bilinmesi lazım.
Bizim NATO içindeki fonksiyonumuz, görevlerimiz her geçen gün artan bir şekilde devam etmektedir, derinleşmektedir. Görevlerimizi en iyi şekilde yapma gayretindeyiz. Ayrıca Türkiye’nin AB hedefi de Sayın Cumhurbaşkanımızın da birçok kez gündeme getirdiği gibi devam etmektedir, bundan da kimsenin şüphesi olmasın. Sonuç olarak bu hadise ile alakalı Fransa’dan hala biz özür bekliyoruz, olayın gerçeklerini görmelerini ve kabullenmelerini bekliyoruz. Bu zorunlu.”
‘SÖZDE CUMHURBAŞKANI, SAYGISIZLIKTIR’
Bakan Akar, ‘sözde Cumhurbaşkanı’ ifadesine de tepki göstererek, “Sayın Cumhurbaşkanımız, devlet yönetim sistemimizdeki en üst makam olarak devletimizin bütün kurum ve kuruluşlarının başı ve aynı zamanda anayasamızın 117. maddesine göre başkomutanımızdır. Ülkemizin seçilmiş Cumhurbaşkanı’na ‘sözde cumhurbaşkanı’ demek asil milletimizin iradesine, değerlerine, demokrasimize ve TSK başkomutanlık makamına saygısızlıktır, kabul edilemez. Düzeltilmeli” ifadesini kullandı.