Son dönemde cinayet, intihar, hayvana işkence ve taciz olayları sanal ortamda da yaşanmaya başladı.
Doç. Dr. Mine Özaşçılar, sanal ortamda yaşanan suçlarda bir artış olduğunu belirterek, “Daha önce sokakta suça karışmış kişiler artık yavaş yavaş suçun yerini değiştirerek siber ortama yöneliyor. Hatta burada şiddet düzeyi daha yüksek suçlara karıştıklarını görüyoruz. Sanalda gerçekleşen suçlarda artış olduğunu görebiliyoruz. Bunu önlemek için sanal ortamının değerlerinin oluşması gerekiyor” dedi.
Beğenilme arzusu, takipçi kazanma, sosyal medyada fenomen olma, daha çok izlenme isteği insanları suça sürükler mi? Geçtiğimiz günlerde Rusya’da yaşanan bir olay akıllara bu soruyu getirdi. Stas Reeflay isimli bir Rus sosyal medya fenomeni, bir izleyicisinin para teklifi üzerine hamile kız arkadaşını canlı yayında soğukta bekleterek ölümüne sebep oldu.
“DIŞARIDA SUÇA KARIŞMAYAN BİREY SANAL ORTAMDA FAİL OLABİLİYOR”
Son zamanlarda geleneksel olarak adlandırılan yani sokakta gerçekleştirilen suçların yerini sanal ortamda işlenen suçların almaya başladığını belirten Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümünden Doç. Dr. Mine Özaşçılar, “Son yıllardaki çalışmalara baktığımızda daha önce herhangi bir şekilde suça karışmamış bireylerin siber ortamda fail olduklarını görebiliyoruz. Aslında son dönemdeki çalışmalar siber faillerin çok daha eğitimli olduğunu, bildiğimiz klasik suçlu profilinden farklı olduğunu gösteriyor. Çalışmalar, siber ortamda sosyal medyada gerçekleşen hakaret ve tehdit gibi suçların gerçek olarak algılanmadığını, suçu işleyenlerin gerçek sonuçların farkında olmadığı gösteriyor” değerlendirmesinde bulundu.
“BURADA ŞİDDETİN DÜZEYİ DAHA DA ARTIYOR”
Kişiler sanal ortamda daha rahat hareket ettiğine dikkat çeken Doç. Dr. Mine Özaşçılar, bu durumun sonuçları hakkında ise şunları söyledi:
“Çünkü burada herhangi bir şekilde sosyal kontrol yok ve kişiler yalnız. Karşınızdan yüz binlerce kişi olsa bile sonuçta kişi orada gerçekte yalnız ve bunun getirmiş olduğu rahatlık var. Biz gerçek hayatta yaptığımız davranışların sonuçlarını gerçek gibi algılıyoruz. Ancak sanal ortamda gerçek hayattaki gibi düşünmediğimiz için çok daha farklı davranışlarda bulunabiliyoruz. Artık bildiğimiz geleneksel suç tiplerinde bir azalma var. Sanal ortamda gerçekleşen siber suçlarda bir artış olduğunu net bir şekilde görebiliyoruz. Daha önce sokakta suça karışmış kişiler artık yavaş yavaş suçun yerini değiştirerek siber ortama yöneliyor. Hatta siber ortamda daha zarar veren şiddet düzeyi daha yüksek suçlara karıştıkları da karşımıza çıkıyor.”
SANAL SUÇLARI ÖNLEMEK MÜMKÜN MÜ?
Sanal ortamda var olmanın, orada devam etmenin kuralının beğenilmek ve takipçi toplamak olduğunu hatırlatan Doç. Dr. Özaşçılar, sanal suçların önlenmesi adına alınması gereken önlemleri şu sözlerle anlattı:
“En son Rusya’da gördüğümüz olaydan hareketle konuşacak olursak orada kişiyi binler milyonlar izliyor dahi olsa orada kişi yalnız. Bu suçu sokakta gerçekleştirmesi belki de imkansızdı. Ancak sanal ortamda olduğu için ve oranın neden olduğu gerçek dışılık ortamın izole olması (çevrede bir denetim mekanizmasının olmaması) nedeniyle suçu çok daha rahat bir şekilde gerçekleştiriyor.
Geleneksel suç tipi o nedenle bu ortamda karşımıza çıkmıyor. Ancak önümüzdeki yıllarda sanal suçlarda artış olacak ve artık belki de biz sokakta işlenen suçlardan bahsetmiyor olacağız. Bunu önlemek için öncelikle sanal ortamının değerlerinin oluşması gerekiyor. Burada gerçekleştirilen bir davranışın gerçek hayattaki davranışla aynı değere sahip olduğu yönünde bir değer bilincinin gelişmesi gerekiyor. Biz sanal ortamda bir başkasına yorum olarak bir söz olarak bunu gerçekleştirdiğimizde gerçek hayattaki davranışla aynı etkiye ve sonuca sahip olduğuna ilişkin bilincin oluşması gerekiyor.”