Van’ın Bahçesaray ilçesinde Efendi Ceylan (77) ve Tamer Aslan (70), çocuk yaşlarda öğrendikleri hallaçlığı (pamuk atıcılığı) 50 yıldır sürdürerek, kaybolmak üzere olan mesleği geleceğe taşımaya çalışıyor.
Koyunların yünleri kırpılıp, yıkanarak havalandırıldıktan sonra Ceylan ve Aslan’ın hallaçladığı yünler yastık, yorgan, keçe, yün halı ve 60 derece soğuğa dayanıklı çoban kepeneğine dönüştürülüyor.
Bahçesaray ilçesine 10 kilometre uzaklıktaki 100 haneli, 500 nüfuslu kırsal Çatbayır Mahallesi’nde oturan ve her birinin 9’ar çocuğu olan Efendi Ceylan ile Tamer Aslan, dedelerinden kalma mesleği 50 yıldır sürdürmeye çalışıyor. Yıllar önce yaklaşık 100 kişinin ‘hallaçlık ‘yaparak geçimini sağladığı mahallede, artık sadece Ceylan ve Aslan bu işi yapıyor. Bahçesaray’da, yaz aylarında koyunların yünleri kırpılıp, yıkanarak havalandırıldıktan sonra Ceylan ve Aslan tarafından hallaçlanıyor. Daha sonra da bu yünler yastık, yorgan, keçe, yün halı ve 60 derece soğuğa dayanıklı çoban kepeneğine dönüştürülüyor.
Tek katlı, toprak damlı evlerinin damında oturan mahalleli, Ceylan ve Aslan’ın yünü kabartmak için kullandıkları yay şeklindeki aletin ve tokmağın ritmik seslerini dinleyip, hallaç yapılırken söylenen şarkılara eşlik ediyor. Tezgahlarda açılan yünler, daha sonra mahallelinin yardımıyla dövülerek halı, keçe ve çoban kepeneği haline getiriliyor.
’50 YILDIR BU MESLEĞİ YAPIYORUZ’
Yıllarca ailesinin geçimini sağladığı mesleğinin unutulmasından üzüntü duyduğunu anlatan Efendi Ceylan, “Eskiden bu mahallede ustalar çoktu. 50 yıldır bu mesleği yapıyoruz. İlkel yöntemlerle yünleri açtıktan sonra, ayaklarla dövüyoruz. Daha sonra bu yünlere nakış işlenip, yün halı haline getiriyoruz. Daha önce mahallemizde bu mesleği yapan onlarca kişi vardı, şu an iki kişi kaldık. Eskiden bu meslek bizim geçim kaynağımızdı. Bu mesleğin unutulmaması istiyoruz ve gençlere öğretmeye çalışıyoruz” dedi.
‘ESKİDEN PADİŞAHLARIN KULLANDIĞI HALILAR YAPILIYORDU’
Mahalle muhtarı Eyyüp Kayan ise unutulmaya yüz tutmuş hallaçlık geleneğinin bölgede sadece mahallelerinde yaşatılmaya çalışıldığını söyledi. Mahallede yaşayan gençlerin de işin inceliklerini öğrenmeye çalıştığını belirten Kayan, “Mahallemizde bu işi bilen 2 yaşlı amcamız var. Bu amcalarımız bu mesleği gençlere de öğretiyor. Hallaççılık diğer ismiyle yün açma geleneği çok eski bir gelenek. İlkel yöntemlerle yapılan yün açma ile yorgan, yastık, eskiden padişahların kullandığı halılar ile 60 derece soğuğa dayanıklı çobanların giydikleri kepenkler yapılıyor.
İlk olarak yünler yıkanıyor. Kurutulan yünler, ilkel yöntemlerle açıldıktan sonra, birleştirilmeye çalışılıyor. Son aşamada boru şeklinde sarılıp, dövülerek halı, keçe ve kepenek haline getiriliyor. Bu işlemler 10 saat sürüyor. Eskiden bu mahallenin tek geçim kaynağı hallaçlıktı. Birçok kişi bu mesleği yaparak geçimlerini sağlıyordu. Yakın il ve ilçelere kadar gidip çalışıyorlardı. Şu an günümüzün gelişen teknolojisiyle bu meslek unutulmaya yüz tuttu” diye konuştu.