Riskli binaların tespit edilememesi veya riskli olduğu tespit edilen binalarda insanlarımızın yaşamaya devam etmesi kabul edilemez.
Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, “Belediyelerin yapılaşmayı uydudan takip ettiği, malzeme muayenesinin ultrasonla yapılabildiği bir çağda, kaçak yapılanmanın mümkün olması, riskli binaların tespit edilememesi veya riskli olduğu tespit edilen binalarda insanlarımızın yaşamaya devam etmesi kabul edilemez” dedi.
BBP Lideri Mustafa Destici, partisinin genel merkez binasında düzenlediği haftalık basın toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Destici, İzmir’in Seferihisar ilçesi açıklarında yaşanan depremin ardından bölgeye gittiklerini, arama kurtarma ekiplerinin hayatlarını riske atarak çalıştıklarına şahit olduklarını belirtti. Destici, tüm kayıpların ülkenin kaybı olduğunu söyleyerek, “Milletimizin kaybıdır. Yaralılarımız ve tüm mağdurlarla ilgili yalnız olmadıkları, devletimizin ve milletimizin mağduriyetlerin giderilmesi için gereken her şeyi yapması gerektiğine, yapacağına olan inancımı dile getirmek istiyorum. Böyle günlerde ve şartlarda, milletimiz daima, tüm dünyaya örnek olacak bir dayanışma ve erdem göstermiştir. Bundan sonra da bunu göstereceğine yürekten inanıyorum” dedi.
‘SOSYAL MEDYA PAYLAŞIMLARINI KINIYORUM’
Destici, toplumu ayrıştırmaya yönelik sosyal medya paylaşımlarını kınadığını, lanetlediğini kaydederek, şunları söyledi:
“Ülkemizin hiçbir şehrinde ve bölgesinde yaşayan hangi etnik kökene, hangi mezhebi anlayışa, hangi inanca, hangi siyasi düşünceye, hangi hayat tarzına sahip olursa olsun hiçbir vatandaşımızı bu şekilde hedef göstermeye ve nitelemeye hiç kimsenin hakkı ve haddi yok. Bu hadsizlere en güzel cevabı hukuktan önce milletimizin birlik, beraberlik ve dayanışma içerisinde vermiş olmasından da büyük bir memnuniyet duyduğumu da ayrıca ifade etmek istiyorum. Belediyelerin yapılaşmayı uydudan takip ettiği, malzeme muayenesinin ultrasonla yapılabildiği bir çağda, kaçak yapılanmanın mümkün olması, riskli binaların tespit edilememesi veya riskli olduğu tespit edilen binalarda insanlarımızın yaşamaya devam etmesi kabul edilemez.”
‘DESTEK VE KATKI SAĞLAYACAĞIZ’
Destici, şehirleşmeyi sadece deprem ve diğer doğal felaketler üzerinden değerlendirmemesi gerektiğini belirterek, şöyle konuştu:
“Sağlıklı şehirleşme, eğitimden sağlığa, kültürden güvenliğe, hayata dair her alana, olumlu ya da olumsuz tesir eder. Elbette hiçbir devlet, hiçbir zenginlik, şehirleri tümüyle yıkıp yeniden inşa edemez. Ancak planlamanın, bilimsel kurallara göre yapılması ve titizlikle uygulanması zaman içinde, binalar yenilendikçe, bizi adım adım sağlıklı şehirlere, sağlıklı bir çevreye, dolayısıyla sağlıklı bir toplum olmaya taşıyacaktır.
Bu anlamda, dünyanın gelişmiş ülkelerinde tartışılması bile mümkün olmayan imar afları ve planlama ilkelerine aykırı imar revizyonlarının ülkemize, yaşadığımız topluma ve milletimize yapılmış kötülükler olduğunu düşünüyorum. Konunun tüm yönleriyle araştırılıp, problemlere çözüm bulunmasına, bu kapsamda dün Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde (TBMM) grubu olan siyasi partilerin ortak önerisi olarak oylanan ve kabul edilen ‘depremde alınması gereken tedbirlerle ilgili Meclis Araştırması’na destek ve katkı sağlayacağız. İzmir depreminde hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, ailelerine başsağlığı ve sabır niyaz ediyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum.”