Samsun’un Bafra ilçesinde, Sabri Durmuş (67), Ata yadigarı unutulmaya yüz tutmuş eşyaları, emekli olduktan sonra müzeye çevirdiği mermer atölyesinde sergiliyor.
Kentte uzun yıllar mermer ustası olarak çalışıp emekli olan Sabri Durmuş, 30 yıl önce ailesinden kalan eşyaları biriktirmeye karar verdi. Durmuş, komşuları ve gelen misafirlerinin hediye ettiği eşyaları da koleksiyonuna ekledi. Zamanla koleksiyonu artan Durmuş, teknoloji karşısında unutulmaya yüz tutmuş yaklaşık 3 bin eser biriktirdi. Mermercilikten emekli olduktan sonra atölyesini babasının adını verdiği ‘Yakup Durmuş Müze Evi‘ne dönüştüren Durmuş, biriktirdiği eski, yöre halkının yaşantısını anlatan etnografik eşyaları, burada sergiliyor. Koleksiyonuna yeni parçalar eklemeye devam eden Durmuş, emekli maaşını da bu hobisi için harcıyor. 200 yıllık İsveç yapımı sobanın dikkat çektiği müzede; asırlık tarım aletlerinden, mutfak araç-gereçlerine, tarihi radyolardan, fotoğraf makinelerine kadar pek çok tarihi eşya bulunuyor.
‘200 YILLIK EŞYALARIM VAR’
Müzede bölgede yaşayan insanların hayatını anlatan eşyalar olmasına özen gösterdiğini söyleyen Durmuş, “Elimizde olan eşyalar neredeyse 200 yıl öncesine dayanan, çoğunlukla bu yörede yaşayan insanların hayatını anlatan etnografik eserler. Büyüklerimizin kullandığı tarım aletleri, mutfak araç- gereçleri ve günlük kullanılan ev eşyalarını biriktirdim” dedi.
‘ZİYARETİME GELEN ÇOCUKLARA HASRET KALDIM’
Bu ilgisinin aile bireylerini kaybetmesiyle arttığını belirten Durmuş, “Biriktirme kararına beni iten şey, yakın akrabalarımın o senelerde ahirete göçmesi oldu. Onlardan kalan eşyaları ve hatıraları biriktirmeye başladım. Sonrasında eşimden ve dostumdan gelen ata yadigârı eşyalar da oldu, bu eşyaların bakımlarını yaparak, en iyi şekilde muhafaza etmeye çalıştım. Bu işe başlama amacım, eski değerlerimizi kaybetmemek ve gelecek nesillere nereden geldiğimizi aktarmaya çalışmak. Müzeye ziyarete gelen ilkokul çocuklarım, pandemi süreciyle birlikte artık beni ziyarete gelemiyor. Burada çocukların bana sorduğu ‘Dede bu eşya ne?’ sorularına hasret kaldım. Elimden geldiği kadar gelen misafirlere bu eşyaların hikâyelerini aktarmaya gayret gösteriyorum” diye konuştu.
‘BİRÇOK EŞYAMI SAKLADIM’
Çocukluğunu anlatan eşyaları atmadığını ve müzede sakladığını da kaydeden Durmuş, “Babamın, kardeşlerimi ve beni tıraş ettiği makineden tutun, 60 sene evvel rahmetli resim öğretmenimin önderliğinde kendi emeğimle yaptığım ahşap okul çantama kadar, çocukluğumun geçtiği birçok eşyamı sakladım. O zamanlar imkânlar olmadığı için ailem her türlü eşyamızı kendi imkânlarıyla yaptı. Bu sebeple müzem benim en değerli varlıklarımın olduğu yer” dedi.