Dr. Obengül Ejder, pandemi döneminde özellikle yakınlaşma korkusu yaşayan çiftlerin aynı evde uzun süre birlikte kalmasıyla olumsuz etkilendiklerini belirtti.
Ejder, buna rağmen boşanmaların düşünüldüğü kadar artmadığını vurgulayarak, “Çünkü bu dönemde herkes çok yalnız kaldı” dedi.
Mart ayından bu yana dünyada olduğu gibi Türkiye’de de etkisi süren koronavirüs, hayatın pek çok alanında alışkanlıkların radikal olarak değiştirilmesine neden olurken, aile hayatında da endişelere yol açtı. Çocukluğunda ebeveynleri tarafından duygusal olarak ihmal edilmiş kişilerin evliliklerinde yakınlaşma korkusu yaşadığını belirten Aile ve Evlilik Terapisti Dr. Obengül Ejder, pandemi döneminin kendi başına yaşamaya alışkın bu insanların korkularını açığa çıkardığını kaydetti.
Bu kişilerin, dışarıdan evli görünen ama kendine ait ayrı bir dünyada yaşayan insanlar olduklarını aktaran Ejder, “Koronavirüs sürecinde bu kadar dip dibe kalmak, onların yakınlık korkularını açığa çıkardı. ‘Eğer olur da ona çok bağlanırsam, o da bir gün beni terk ederse ben bu duyguya dayanamam’ diye düşünerek hep mesafe koyarlar. Dolayısıyla koronavirüs sürecinde birbirlerinden daha uzak durmaya, daha fazla kavga etmeye başladılar” dedi.
ÇOK ÇOCUKLU ÇİFTLER DE ETKİLENDİ
Çok çocuklu çiftlerin de çocuklarına hem öğretmen, hem bakım veren hem de arkadaşı olmak zorunda kaldığını anlatan Dr. Obengül Ejder, “Ebeveynler hem enfeksiyon bulaştırmamak açısından, hem de çok yorgun ve stresli oldukları için birbirlerine yakınlaşmamaya başladılar. Home -ofis çalışan çiftlerin de hem iş hayatının getirdiği sorumluluklar hem ekonomik birtakım problemler nedeniyle tartışmaları başladı” diye konuştu.
‘BOŞANMALAR DÜŞÜNDÜĞÜMÜZ KADAR ARTMADI’
Bugüne kadar sorunlarını yok sayarak halı altına süpüren çiftlerin de karantina süreciyle problemlerinin gün yüzüne çıktığını dile getiren Dr. Ejder, şöyle konuştu:
“Eskiden işe gidiyorlardı, dışarı gidiyorlardı, sosyal hayattı derken aralarındaki ana problemi çözmedikleri için bir şekilde idare ediyorlardı. Ancak pandemi dönemi aynı evin içinde çok uzun saatler geçirmeleri bugüne kadar yok saydıkları problemlerini gün yüzüne çıkardı ve birbirlerinden kopmalarına sebebiyet verdi. Birbirlerine tahammülleri azaldı ve bu da ayrılıyoruz, boşanıyoruz noktasına getirdi. Ama inanın boşanmalar aslında düşündüğümüz kadar artmadı. Çünkü çok yalnız kaldı herkes.”
‘PANDEMİDE DE DÜZENLİ HAYAT ŞART’
Çiftlere önerilerde bulunan Ejder, pandemi sürecinde de düzenli hayatın önemini vurgulayarak şöyle devam etti:
“Sabah kalktığınızda bir kahvaltı saatiniz, çocukların ders saati, oyun saati olsun. Okul varmış gibi 9.30’da yatsınlar. Çiftlere de zaman kalsın. Lütfen beraber vakit geçirin. Birbirinize sevginizi, ilginizi gerek sözel gerek dokunsal gösterin. Cinsel hayatınızı görmezden gelmeyin. Kalabalığın olmadığı piknik alanları, açık alanlarda yürüyüşler yapın. Bir de bu dönemi kendinize bir yatırım olarak düşünün. İçsel yolculuğunuza çıkın, meditasyonla daha çok uğraşın. Bir yabancı dil öğrenebilirsiniz. Erkekler yemek yapmayı öğrenebilir. Hep eve, arabaya, eşyaya, çocuğa yatırım yaptık. Şimdi kendimize, evliliğimize, cinselliğimize, kendi aile hayatımıza yatırım yapma zamanı diyorum.”