Trabzon’da unutulmaya yüz tutan kalaycılığın son temsilcileri, kendilerine gelen az sayıdaki kapları özenle kalaylıyor.
Mutfaktaki yerini cam, krom ve alüminyuma bırakmasıyla teknolojiye yenik düşen kalaycılığın yanı sıra talebin azaldığı bakırcı ustaları da, mesleklerini yaşatmak istiyor.
Kentte, tarihi eski yıllara dayanan ve seyyar olarak da icra edilen kalaycılık mesleği, gelişen teknoloji ile birlikte mutfaklarda bakırdan üretilen malzemelerin yerini çelik, alüminyum ve teflon malzemelerin almasıyla zor günler yaşıyor. Trabzon’da ünlü Bakırcılar Çarşısı’nda unutulmaya yüz tutmuş kalaycılığın son temsilcileri de az da olsa müşterilerinin bakır sahan, tencere ve tavalarını körükledikleri ateşte sevgiyle kalaylıyor.
Bakır tencere ya da tavada yapılan yemeğin daha lezzetli olduğunu belirten kalaycılar, tüm teknolojik yeniliklere rağmen, mesleklerini yaşatıp, gelecek nesillere aktarmak istiyor. Kalaycılığın yanı sıra kentteki bakırcı ustaları da mesleklerine ilginin azaldığını söyleyerek çırak bulamadıklarından yakınıyor. Sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen kalay ve bakırcı ustaları, ilerleyen yaşları ve işlerinin azalmasına rağmen çok sevdiği mesleklerini devam ettirmenin mutluluğunu yaşıyor.
‘ÇEKİÇ SESLERİ MÜZİK ORKESTRASI GİBİYDİ’
Küçük yaşta başladığı mesleğini bırakamadığını ifade eden, 60 yıllık bakırcı Emin Özkara (72), “Eskiden bakır fiyatları altınla yarışırdı. Şu anda sadece kuymak yapmak için kulaklık, süs eşyaları ve ufak tefek şeyler satılıyor. Vatandaş maliyetten kaçtığı için artık talep de azaldı. Eskiye göre talep, ilgi çok az. Trabzon’da bu iş bitme noktasına geldi. Biz son nesiliz. Alttan gele, bizden sonrası yok. Eskiden çekiç sesi burada müzik sesiydi. Bunlardan bizim kulaklarımız sağır oldu. Şimdi bir çekiç vuruyorsun rahatsız olanlar oluyor. 1960’tan sonra her dükkanda 4 kişi çalışırdı. Buradaki çekiç sesleri müzik orkestrası gibiydi” dedi.
‘BİZ SON NESİLİZ’
Mesleklerinin unutulmaya yüz tuttuğunu söyleyen kalay ustası Muzaffer Göle (61), “Eskiden bakır ürünlere talep fazlaydı. Gelin çeyizlerinde hep bakır takımlar olurdu. Şimdi çelik gibi alternatiflere dönüldü. Yeni nesil bakır kullanmıyor. Artık bakırı süs eşyası, dekor olarak kullanıyorlar. Aslında sağlık açısından bakır daha iyi ama yeni nesil bunu bilmiyor. Eskiden Trabzon’da sadece bu mevkide 7 kalaycı vardı, şu an 3 kişi kaldık. Eleman yetiştirmekte sıkıntı yaşıyoruz. Biz son nesiliz, bizden sonrası da yok” diye konuştu.
‘BENDEN SONRA GELECEK NESİL YOK’
30 metrekarelik alanda uzun yıllardır kalaycılık yaparak geçimini sağlayan Necmi Kaya (50) ise, “Okul bitti bu mesleğe başladım. Bu mevkide kalaycı olarak en genci benim. 1982’den bu yana burada kalaycılık yapıyorum. O zamanlar düğün bakırları çok ilgi görüyordu. Çocuklarımızın buradan kazandıklarımızla büyüttük. 2010 yılından buyana ürünlerin yüzde 90’ı dışarıdan geldiği için, Trabzon’da bakırcılık bitmiştir. Dışarıdan gelen ürünleri halkımız Trabzon bakırı zannedip alıyorlar. Trabzon bakırının özelliği hem kalındır hem de dayanıklılık gücü üst seviyededir. Trabzon’da kalaycı olarak 11 kişiydik. Bu sayı zamanla azaldı ve altı da dolmadı. Benden sonra gelecek nesil yok, son nesil biziz. Biz de gidebildiğimiz yere kadar gideceğiz” dedi.