Yıkamaya verilen halıların içinden altın ve paradan silaha, mücevherlerden yavru kediye kadar birçok şey çıkıyor.
Vatandaşların temizlenmesi için halılarını teslim ettiği profesyonel halı yıkamacıları, her gün birbirinden ilginç unutulan eşya ile karşılaşıyor. Yıkamaya verilen halıların içinden altın ve paradan silaha, mücevherlerden yavru kediye kadar birçok şey çıkıyor.
Hijyen vurgusunun giderek arttığı koronavirüs döneminde, vatandaşlar temizlenmesi ve dezenfekte edilmesi için halılarını sıklıkla profesyonel halı yıkamacılarına teslim ederken, yıkamacılar her gün birbirinden ilginç unutulan eşya ile karşılaşıyor. Yazlık veya kışlık halıları, kapı arkalarında dik biçimde muhafaza eden vatandaşlar, bunları bir saklama yeri olarak değerlendirip, içine değerli eşyalarını koyuyor, daha sonra unutarak halı yıkamacılara teslim ediyor. Altın ve paradan silaha, mücevherlerden yavru kedilere kadar birbirinden farklı eşya ve materyalin halıların arasında unutulduğuna tanık olduğunu belirten yıkamacı Ahmet Çelik, “Örneğin, geçenlerde halıdan tabanca çıktı. Doğudan batıya tayin olan bir kişi silahı halıya sarmış, yengenin de haberi olmayınca yıkamaya vermişler. Biz, burada açınca şoke olduk, cep telefonuyla o anı kaydettik” dedi.
‘İKİ YAVRU KEDİ ÇIKTI, ANNESİNE TESLİM ETTİK’
Koronavirüs döneminde hijyenin daha çok ön plana çıktığını söyleyen Çelik, “Virüslerin halıda olma ihtimaline karşı çok daha fazla kişi halı yıkatıyor. Özellikle çocuklar halılara çok temas ediyor, bu yüzden müşteri sayımız arttı. Bize getirilen halıların öncelikle kontrolünü yapıyoruz. Çırpma makinesinde tozu alınıyor, makinede silkeleniyor. Daha sonra yıkama makinesinden kurutma makinesine geçiliyor.
Kontrol sırasında fark ediyoruz ki halılarda unutulanlar da oluyor. Bu zamana kadar çok ilginç şeylerle karşılaştık. Müşteriye gittik, halısını aldık, fabrikaya gelince iki tane yavru kedi çıktı. Bahçeli bir evden halıları aldık, muhtemelen yavru kediler halının içine oyun oynamak için girmişti. Bir açtık, yavru kedilerle karşılaştık. Neyse ki zarar görmemişlerdi, havasız ve nefessiz kalmamışlardı. Halıyı getirdiğimiz adrese tekrar geri gidip, kedileri teslim ettik. Yavru kedileri annesine kavuşturduk” dedi.
‘TÜYLÜ HALILARDA FARK EDİLMİYOR’
Takı ve mücevherlerin de unutulduğunu söyleyen Çelik, “Saklamak için mücevherlerini halının içine koyanlar oluyor veya kadınların küpe ucu, bileklikleri evde düşüyor. Tüylü halılarda bu fark edilmiyor. Genelde halıları bir yazlık bir kışlık olarak kullanıyorlar. Türk insanının, yazın kullandıklarını kapının arkasına kaldırma gibi bir özelliği var. Bu şekilde kapının arkasına dik kaldırınca halılar saklama yeri oluyor. Altın saklıyorlar, para saklıyorlar. Biz de çıkanları teslim ediyoruz. Kaybedenler çok telaşlı oluyor” diye konuştu.