Tüketici Hakları Derneği Gaziantep Şube Başkanı Bülent Yılmaz, koronavirüs vaka sayısındaki artışta standartlara uygun olmayan maskelerin etkili olduğunu söyledi.
Yılmaz, bu tür maskelerin imha edilmesi gerektiğini belirterek, “Şu anda üretilen maskelerden bazıları olması gereken standartların altında özellikler taşıyor. Vatandaşların kullandıkları çoğu maske maalesef sahte” dedi. Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doktor Ufuk Memiş ise renkli ya da yıkanabilir olarak satılan maskelerin hiçbir koruyucu özelliği bulunmadığını söyleyerek, vatandaşları sahte maskeler konusunda uyardı.
Koronavirüs salgını dünyada etkili olmaya devam ederken, bazı firmaların piyasaya sürdüğü koruyucu özelliği olmayan maskeler, birçok kişi tarafından kullanılıyor. Ancak vatandaşlar, aldıkları maskelerin koruyucu etkisi olup olmadığını bilmiyor. Uzmanlar ise maskenin telli ve takıldığında dışarıdan hava almaması, burnu mutlaka kapatması gerektiğini belirterek, vatandaşları maske tercihi konusunda uyarıyor.
‘MASKENİN RENGİ HİÇ ÖNEMLİ DEĞİL, ÖNEMLİ OLAN KUMAŞTIR’
Tüketici Hakları Derneği Başkanı Bülent Yılmaz, 3 katlı maskelerin 1’inci ve 3’üncü katında ‘spunbond’ kumaşın 2’nci katmanda ise asıl filtre görevi gören ‘maltblown’ kumaşının bulunması gerektiğini ifade etti. Bülent Yılmaz vatandaşlara, fiyatına aldanıp, sahte maske takmaktan kaçınmaları uyarısında bulunarak, şunları söyledi:
“Yüksek kazanca doymayan işletmeler ortaya çıktı. Bu işletmeler koruyucu özelliği olmayan maskeler üretmeye başladı. Koruyucu özelliği olan maske ile koruyucu olmayan maskeyi nasıl anlayacağız. Standart dışı maskenin 1’inci katı incecik bir kumaş. Bu ‘spunbond’ isminde bir kumaş; 2’nci katta filtre özelliği olan bir kumaş kullanılması gerekiyor. Bu kumaşın adı ‘maltblown’. Bu sahte olan maskede ikinci kattaki kumaş da aynı kumaştır.
Bu, virüse karşı bakterilere karşı hiçbir koruyuculuğu olmayan bir maskedir. Maskenin rengi hiç önemli değildir, önemli olan kumaştır. Doğru maske ise 1 ve 3’üncü kattaki kumaş ‘spunbond’, 2’nci kattaki kumaş ise filtre malzemesi gören kumaştır. Üflediğiniz zaman anlayabilirsiniz. Virüs ve bakteri tutan asıl bölüm bu kısımdır. 1’inci ve 3’üncü katta kullanılan kumaşın kilogram fiyatı 5 dolar, filtre vazifesi gören orta katta kullanılması gereken kumaşın kilogram fiyatı 15 dolardır. Bazı maske üreticileri 3 katlı maske ürettiğini söyleyerek, 3 katta da aynı kumaşı kullanarak, hiçbir koruyuculuğu olmayan maskeleri satıyor.”
SALGININ ARTMASININ NEDENİ SAHTE MASKELER
Türkiye’de koronavirüs salgınının artmasının temel nedenleri arasında sahte maskelerin yer aldığını da dile getiren Yılmaz, “Ne yazık ki salgının artmasının sebeplerinden biri de bu sahte maskelerdir. Çünkü maskeniz olmasa, toplu taşıma araçlarına binmezsiniz, kalabalık ortamlara girmezsiniz, düğünlere gitmezsiniz, insanlarla konuşurken mesafeyi korursunuz. Ama siz ‘nasılsa maskem var’ diyerek, hiçbir koruyuculuğu olmayan maskeyle her yere rahatlıkla gidebiliyorsunuz. Yapılması gereken şudur; maskelerin üretim aşamasında kontrol edilmesi ve son tüketiciye ulaşana kadar kontrol mekanizmasının sağlanması gerekir.
Bunun yolu da ürün takip sisteminin maskelerde acilen uygulanmasıdır. İlaçların üzerindeki karekod sisteminin maskelerde de uygulanması lazım. Sahte maskenin üretim maliyeti 10 kuruştur. Filtreli olan gerçek maskenin üretim maliyeti 30 kuruştur. Eğer siz kutusunu 10 liraya 15 liraya maske alıyorsanız, bu maskeler sahtedir. Onun dışında tüketicinin anlama şansı yok ancak maskenin bir tanesinin parasını ödeyip, kesip, katmanlarına bakarak anlayabiliriz” diye konuştu.
‘DOĞRU MASKE HER ŞEKİLDE KORUR’
Göğüs Hastalıkları Uzmanı Doktor Ufuk Memiş ise koronavirüse karşı en etkili korunma yönteminin maske olduğunu ifade etti.
Doğru maske kullanımının insanları virüsten koruyacağını ifade eden Ufuk Memiş, “Maske kullanımında cerrahi maske, N95 olarak bilinen yüksek koruyuculuğu olan maske ve en yüksek koruyuculuğa sahip FPP3 denilen bulaşı neredeyse imkânsız hale getiren maske olarak sınıflandırılabilir. Bu üç maskenin de hastalıktan koruma özelliği vardır. Cerrahi maskeyi herkesin takması lazım, çünkü takan kişi hasta ise parçacıkların saçılmasını engelliyor. Onun taktığı maske bizleri koruyor. Bizlerin de takması lazım. Hasta olup olmadığımızı bilmiyoruz. Sevdiklerimize zarar verebiliriz. Aynı zamanda etraftaki partiküllerin, 3 katmanlı olduğu için süzülmesini sağlıyor” şeklinde konuştu.
‘MASKELER YIKANIP KULLANILMAMALI’
Doktorlar olarak standartlara uygun 3 katlı maske kullanımını önerdiklerini de dile getiren Memuş, “Maskeler kesinlikle yıkanıp, kullanılmamalıdır. Özellikle kapalı ortamlarda cerrahi maskelerin kullanılması gerekiyor. Maske takmakla ilgili en büyük yanlış, maskeyi burnu tam kapatmadan takmak. Açık hava da olsa doğru takılmadığı zaman virüs kapabilirsiniz. Doğru maske burnun üstüne kadar gelmesi ve çene altına kadar kapatılması şeklindedir.
Takılan maskelerden hava girişi olduğu sürece kendinizi korumazsınız. Benim maskem seni, senin masken beni korur. Tabi etrafta bilinen, yıkanabilir ya da kozmetik amaçla kullanılan siyah maskelerin bir koruyuculuğu yok. Doğru olan hem virüsün saçılmasını engelleyen hem de ultrasonik özelliği ile virüsün tutunmasını sağlayan maskelerdir. Ama doğru cerrahi maske takıldığı zaman her şekilde korunursunuz” dedi.
Maskelerin standartlara uygun olup olmadığını bilmediklerini ifade eden vatandaşlar ise üreticilerin takip edilerek, sahte maskelerin piyasaya sürülmesinin engellenmesini istedi.