Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nde (KKTC) 11 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için propaganda süreci bugün resmen başladı.
Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘nde (KKTC) 11 Ekim’de yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimleri için propaganda süreci bugün resmen başladı. 11 adayın yarışacağı Cumhurbaşkanlığı’nda en genç aday 1983 doğumlu Alpan Uz, en yaşlı aday ise 1947 doğumlu Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı oldu. KKTC Yüksek Seçim Kurulu (YSK) da 10 Ekim’e kadar sürecek propaganda döneminde, uyulması gereken kurallarla ilgili duyuru yayımladı.Propaganda süresince, koronavirüs nedeniyle, Bulaşıcı Hastalıklar Üst Komitesi kararları ve alınan önlemler kapsamında, oy pusulası örnekleri dahil el ilanı ve matbuat dağıtılması yasak olacak.YSK ayrıca, siyasal parti ve bağımsız adayların düzenlemek istediği miting ve kitle toplantılarına, 1 Ekim tarihine kadar izin vermeme kararı aldı.
DOĞU AKDENİZ VURGULU SÜREÇ
Cumhurbaşkanlığı ile ilgili resmi propaganda sürecinin başlamasının ardından, adayların ilanları medyada yayınlanmaya başladı. Anketlerde favori aday olarak öne çıkan Başbakan Ersin Tatar, propaganda sürecini, “Yeni bir geleceğe yürüyoruz” sloganıyla başlattı.
Kapalı Maraş’ın açılacağını, Saray’a kapanmadan dünyaya açılacak bir lider olacağını belirten Tatar, “Mavi Vatan ile Kıbrıs’ta ve Doğu Akdeniz’de hakkımız olanı almak, huzur ve güven içinde yaşamak için aday olduğunu” vurguladı. Tatar, propagandasında, Türkiye ile kavga etmeden, karşılıklı saygıya dayalı bir ilişki kuracaklarına dikkat çekti. Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı da, “hem toplum sağlığı, hem de geleceğimizin sağlığı için cevap demokrasi” sloganıyla propagandasını başlattı.
‘YENİ BİR SAYFA AÇACAĞIZ’
Ana muhalefet Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) Genel Başkanı Tufan Erhürman da, “doğrusu geliyor” sloganıyla başlattığı propagandasında, “Yeni bir sayfa açacağız. O tertemiz sayfaya, kavga değil diyalog, ayrışma değil dayanışma, kriz değil çözüm yazacağız” ifadelerini kullandı.
Başbakan Yardımcısı ve Dışişleri Bakanı Kudret Özersay da, “Bu, onun işi” sloganıyla propagandasını başlattı. Özersay, “önemli olan çözümün adı değil, bu adanın gerçeklerine uygun ve yaşayabilir olmasıdır” ifadelerine yer verdi.