Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, “Yunanistan kendisine güveniyorsa cesareti varsa gelsin, masaya otursun. Haklı olduğunu gelsin, orada söylesin. Elbette bizim de söyleyeceklerimiz var. Yunanistan’ın korktuğu da bu” dedi.
Bakan Çavuşoğlu, Kongo Cumhuriyeti Dışişleri, İşbirliği ve Yurtdışındaki Kongolular Bakanı Jean-Claude Gakosso ile bakanlıkta görüştü. Görüşmenin ardından düzenlenen basın toplantısında açıklama yapan Bakan Çavuşoğlu, Kongo-Türkiye ilişkilerini görüştüklerini bildirdi.
Bakan Çavuşoğlu, 60 milyon dolar civarındaki ticaret hacminin kendilerini tatmin etmediğini belirterek, “Dengeli şekilde bu ticaret hacmini 100 milyon dolar, daha sonra da 250 milyon dolara çıkarmamız gerekiyor. Müzakere ettiğimiz iki anlaşmanın müzakerelerinin tamamlanarak imzalanması konusunda hemfikir kaldık. Türk Hava Yolları (THY) geçtiğimiz yıl uçuşlarını başlatmıştı, salgın nedeniyle uçuşlarına ara verdi. Tekrar başlaması için de THY’yi teşvik ediyoruz. FETÖ ile mücadelede verdikleri destek için teşekkür ediyorum” dedi.
‘DİYALOGDAN YANA OLMADIĞINI GÖSTERDİ’
Bakan Çavuşoğlu, Doğu Akdeniz’de yaşanan son gelişmelere ilişkin, “Yunanistan son zamanlarda gerek NATO’da gerek AB içindeki tüm inisiyatiflere ‘hayır’ diyerek, hatta bazen önce ‘evet’ sonra ‘hayır’ diyerek diyalogdan yana olmadığını net şekilde göstermiştir. Biz tüm inisiyatiflere destek verdik. Diyaloğa hazır olduğumuzu net şekilde söyledik.
En son NATO’nun inisiyatifine de ‘evet’ dedik. Burada samimiyet yok. AB ülkeleri de çok sıkıldı. Tüm ilişkileri de rehin alıyor. Yunanistan’ın uluslararası hukuk açısından haklı olmadığını herkes söyledi. Çok güzel bir şekilde anlatıyoruz. Uluslararası hukuk çerçevesinde anlatıyoruz. Tartışmalı bölgeler çok var dünyada, o sorunlar nasıl çözülmüş hepsini göstererek, anlatıyoruz. Kendimize de güvendiğimiz için ‘masada varız’ diyoruz ama Yunanistan yanaşmıyor” diye konuştu.
‘TATBİKATIMIZ NATO KURALLARI İÇERİSİNDE YAPILIYOR’
Bakan Çavuşoğlu, Türkiye’nin tatbikatlarda gerçek mühimmat kullandığı iddialarına ilişkin, şunları kaydetti:
“Tatbikatlar ateşli de olur, ateşsiz de olur. Mühimmatla da olur mühimmatsız da. Gerçek mühimmat da kullanılır. Yine tatbikat mühimmatı da kullanılabilir. Tatbikatımız NATO kuralları içerisinde yapılıyor. Bir NATO ülkesinin dışişleri bakanının bunu çok iyi bilmesi gerekiyor. Dürüst davranmamız gerekiyor. 10 kilometrekarelik bir adacığa 40 bin kilometrekare kıta sahanlığı talebinde bulunmak nerede var? Hangi başka bir ülke bu kadar arsızca bu talepte bulunabiliyor? Dünyada böyle bir örnek yok. Rakamlar ile her şey ortada.
Ayasofya konusunda bize ders verebilecek en son ülke Yunanistan’dır. Neden; başkentinde bir cami bulunmayan tek ülke Yunanistan’dır. ‘Ayasofya’nın kültür mirasını yok ediyor’ diyor, İstanbul’un fethinden bugüne kadar korunduysa bundan sonra neden yok edilsin? Kim korudu bugüne kadar? Ecdadımız korudu, biz koruduk. Bu konuda görüş belirtebilecek UNESCO’dur. UNESCO ile yakın diyalog içerisindeyiz. Buralarda iftira atmak yerine dürüst davranırsak daha sağlıklı konuşuruz.”
Bakan Çavuşoğlu ayrıca, “Yunanistan kendisine güveniyorsa, cesareti varsa gelsin, masaya otursun. Haklı olduğunu gelsin orada söylesin. Elbette bizim de söyleyeceklerimiz var. Yunanistan’ın korktuğu da bu” diye konuştu.
‘KÜRTLERİN EN BÜYÜK DÜŞMANI PKK’DIR’
Bakan Çavuşoğlu, Irak Kürt Bölgesel Yönetimi (IKBY) Başkanı Neçirvan Barzani’nin Ankara ziyaretine ilişkin ise şöyle konuştu:
“PKK, en çok Kürt kardeşlerimize zulmetmiştir. Bunları da Bölgesel Yönetim her zaman söyleye gelmiştir. Esasen Kuzey Irak’ta da PKK en çok zararı Kürtlere veriyor. Şehirleri kontrol altına almıştır.
PKK’nın hedefi Erbil yönetimini ele geçirmektir. Türkiye’deki bölücü faaliyetlerinin başarılı olmayacağını gördü. Irak’ta, Suriye’de çocukları zorla dağa götürüp, ellerine silah veriyor. IKBY Başkanı Neçirvan Barzani ve diğer yetkililer bunu her zaman söylüyor. Barzani ile PKK ile mücadelede neler yapabileceğimizi konuştuk.
Gerek Türkiye’de gerekse Suriye’de, Irak’ta teröristler ile Kürt kardeşlerimizi ayırmamız gerekiyor. Biz Kürt düşmanlığına karşıyız. Bir şeyi kabul etmemiz lazım; burada Kürtlerin en büyük düşmanı PKK’dır, YPG’dir. Bunlarla mücadelede en büyük katkıyı Kürt kardeşlerimizin vermesi gerekiyor. Terör örgütü ile birlikte mücadele etmemiz gerekiyor. Neçirvan Barzani’nin ziyaretinde de bunları konuştuk. PKK’nın Barzani ve Erbil’e saldırması gayet doğaldır.”