Bayburt Üniversitesi’nin başvurusu üzerine coğrafi işaret tescil belgesi alan Bayburt Balı’nda sağım başladı. Sezonun bereketli başladığını ifade eden satıcılar, tescil belgesiyle birlikte talepte de ciddi artış olduğunu söyledi.
Bayburt Üniversitesi’nin başvurusu üzerine Bayburt Balı’na, ağustos ayında Türk Patent ve Marka Kurumu tarafından coğrafi işaret tescil belgesi verildi. İçinde hiçbir kimyasal madde bulunmayan ‘Bayburt Balı’ için sağım sezonu da başladı. Sezonun başlamasıyla şehrin başlıca gelir kaynakları arasında yer alan ve yörenin özellikli bitki florası, doğa ve iklim koşullarına bağlı olarak rengi, kokusu, kıvamı ve tadı ile önemli bir üne sahip olan ‘Bayburt Balı’na da ilgi arttı. Kilogramı 100 liradan satılan bala siparişin çok fazla olduğunu ifade eden satıcılar, taleplere yetişemiyor.
‘2 BİN TONA YAKIN ÜRETİMİ GERÇEKLEŞTİRİYORUZ’
Bayburt Tarım İl Müdürlüğü’nde görevli Ziraat Yüksek Mühendisi Öner Bakan, “Bayburt’un yüzde 60’ı meralardan oluşuyor. Bu meralarımızın çoğu da arıcılık için çok uygun ve müsait bir zemin teşkil ediyor. Yaklaşık 100 bin kovanla bal üretimi yapan bir hacmimiz var. Bayburt Balı’nda kimyasal kalıntı kesinlikle yok, çünkü Bayburt, zirai ilaç kullanımı bakımından Türkiye’nin binde üçü kadar kullanıyor.
Dolayısıyla balda, propoliste, arı sütünde ve polende kesinlikle kimyasal zirai kalıntılar bulunuyor. Bölgedeki endemik türlerin bitkisel olarak varoluşu, kekik türlerinin ciddi manada yoğunluk oluşturması, ballı bitkilerin ciddi manada popülasyon olarak yoğun bir şekilde bu meralarda oluşu balın kalitesini ve miktarını artırıyor. Bayburt, organik bal üretimi açısından mümbit bir zemindir. Bal üretimi mevsime bağlı olarak değişiyor ancak ortalama olarak bin 500 ile 2 bin ton arası Bayburt ilimizde bal üretimi gerçekleştiriyoruz” dedi.
‘TALEPLERE YETİŞMEK İÇİN ÇALIŞIYORUZ’
Bayburt Balı ihracatı yapan bir firmanın yönetim kurulu başkanı Remzi Dursunkaya da taleplere yetişmekte zorlandıklarını anlattı. Dursunkaya, “Bayburt’ta 2020 bal sezonu açıldı ve sezon açılır açılmaz büyük bir yoğunluk oldu. Amacımız bu sezon, organik balımızı tüm tüketicilerin sofralarına ulaştırmak ve gönül rahatlığıyla tüketmelerini sağlamaktır. Şu anda hasadı yapılan organik balımıza ciddi bir talep var. Taleplere yetişmek için çalışıyoruz” ifadelerini kullandı.
Bayburt Balı alan Özcan Ekşi, “Bayburt’ta hava şartları kış aylarında çok soğuk olduğu için bal metabolizmayı hızlandırıyor, şekersiz olduğu için de üşümemizi engelliyor. Bu baldan her zaman alıyorum, tüm vatandaşlarımıza da öneriyorum. Bayburt balının coğrafi işaret tescil belgesi almasından dolayı da ayrıca mutluyuz” dedi.
Bayburt Balı’nın artık hak ettiğini değeri aldığını ifade eden İbrahim Altay da bu balı sofrasından eksik etmediğini belirtti.