Ömer Akgün Polonya’da katıldığı Havalı Silahlar Avrupa Şampiyonası’nda ‘havalı tüfek’ kategorisinde olimpiyat kotası alan ilk sporcu olarak, Tokyo Olimpiyatları’na gitmeye hak kazandı.
Atıcılık sporuna kazandırdığı 2 kızıyla birlikte katıldıkları turnuvalarda 150’nin üzerinde madalya kazanan Akgün, olimpiyat öncesi aldığı maddi desteğin, anacak ailesini geçindirmeye yettiğini belirterek, sponsor desteği bekliyor.
Diyarbakır’da yaşayan Akgün, 25 yıl önce ağabeylerine özenerek, atıcılık sporuna başladı. Kısa sürede, katıldığı turnuvalarda derece almaya başlayan Akgün, evlendikten sonra, ailesinin geçiminin sağlamak için de inşaatlarda çalışmaya başladı. Spor hayatının ilk 15 yılında inşaatlarda çalışan Akgün, katıldığı turnuvaların 19’unda Türkiye rekoru kırdı. Bugüne kadar 5’i uluslararası olmak üzere toplamda 108 madalya almayı başaran Akgün, 53 kez de milli formayı giydi.
OLİMPİYAT KOTASINI KAZANAN İLK SPORCU OLDU
Ömer Akgün, şubat ayında Polonya’da düzenlenen Havalı Silahlar Avrupa Şampiyonası Havalı Tüfek kategorisinde 630.1 puanla Türkiye tarihinde olimpiyat kotası kazanan ilk sporcu oldu. Akgün, böylece 2021 yılında düzenlenecek Tokyo Olimpiyatları’na gitmeye hak kazandı. Kızları ile beraber bugüne kadar kazandıkları madalya sayısı 150’nin üzerinde olan Akgün, düzenli bir işi olmadığını, olimpiyatlara katılacağı için kendisine verilen maddi destekle ancak ailesinin geçimini sağlayabildiğini ve olimpiyat sonrası o maddi desteğin de kesileceğini belirterek sponsor desteği bekliyor.
‘CUMHURİYET TARİHİNDE BİR İLKTİ’
Polonya’da katıldığı şampiyonada, bir ilki gerçekleştirdiğini ifade eden Akgün, “Cumhuriyet tarihinde bu bir ilkti. Havalı tüfek branşında daha önce kota alan yoktu. Çok mutluyum. Olimpiyatlara kızlarımla birlikte hazırlanıyorum. Bakanlığımız, il valimiz, Gençlik ve Spor İl Müdürümüz ve federasyonumuz desteklerini hiç esirgemediler. Sonuna kadar arkamızdalar.
Kamplar olsun, yarışmalar olsun, her zaman desteklerini görüyorum. Benim ekstradan özel yarışmalara, kamplara gidebilmem için sponsor desteğine ihtiyacım var. Herhangi bir işim yok şu anda. Devletimiz sağ olsun yapabildiği kadar yardımı yapıyor ama herhangi bir işim olmadığı için maddi yönden sıkıntı çekiyorum. Olimpiyata kadar destek alıyorum. Olimpiyattan sonra boşta kalacağım. Benim de işim olmadığı için kamplar ve özel yarışmalar için ayrıca sponsora ihtiyacım var” dedi.
‘REKORTMEN AİLE’
Kızları Esin (18) ve Ezgi’yi (15) atıcılık sporuna kazandıran ve ikisinin de Türkiye şampiyonluğu elde etmesinde büyük pay sahibi olan Akgün, “Yaklaşık 5 yıl önce kızım Esin’i bu spora başlattım. İlk yılının ardından Atıcılık Milli Takımı’na girdi. Türkiye şampiyonluğu dahil birçok madalya kazandı. Türkiye rekoru da var. Küçük kızım Ezgi de ona özenerek geçen yıl başladı. Onun da 2 yarışmada 2 Türkiye birinciliği var. Ailece toplamda, bölgesel turnuvalarla birlikte 150’nin üzerinde madalyamız var” ifadelerini kullandı.
‘HEDEFİM ÖNCE MİLLİ TAKIM’
Ailesine özenerek geçen yıl atıcılık sporuna başlayan ve katıldığı müsabakalarda 2 Türkiye birinciliği elde eden Ezgi Akgün (15), “Bu yıl 10’uncu sınıfa başlayacağım. Antrenörlerimin aileden olması benim için büyük bir avantaj. Babamın, ablamın, kuzenlerimin sporcu olmasına özenerek ben de başladım. 1 yıldır atıcılık sporunu yapıyorum. Hedefim ilk önce Atıcılık Milli Takımı‘na girmek. Sonra da babam gibi olimpiyatlara katılmak istiyorum.” diye konuştu.
Katıldığı müsabakalarda 17’si altın olmak üzere toplam 27 madalya kazanan ve 8 Türkiye rekorunu elinde bulunduran Esin Akgün (18) ise hedeflerini şöyle anlattı:
“Hepimiz atıcıyız. Babam sayesinde başladım. Şu an kardeşim de yapıyor. Ben de ona biraz ilgi gösteriyorum. Babam olimpiyatlara katılacağı için çok mutluyum. Çünkü kota alan ilk sporcu oldu. Ben de almak istiyorum. Şimdi pek mümkün değil ama ileride alacağımı düşünüyorum. Sponsor olmak isteyen varsa çok iyi olur. Üniversiteyi bitirdikten sonra beden eğitimi öğretmeni olacağım. Sonra bir üniversite daha okumayı düşünüyorum.”