Şentop, 30 Ağustos Zafer Bayramını hep birlikte kutlayacağız. 1000 yıllık vatanımızı bize mezar yapmak isteyen müstevilere karşı baş komutan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kazandığımız büyük zaferin 98’inci Yılını idrak edeceğiz.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, “Yunanistan kendi imkanlarına, gücüne, cürümüne bakmaksızın Doğu Akdeniz’de ortalığı karıştırmaya, ısıtmaya çalışan bir devlet. Görüyoruz ki gezegende ki bütün devletleri yardıma çağırdı bölgeye.
Gezegendeki bütün devletleri yardıma çağırdı ve korktuğunu belli etmeyen bir çaba ile açıklamalar yapıyor” dedi.
TBMM Başkanı Mustafa Şentop, Süleymanpaşa Belediyesi’nin daveti üzerine ‘Rumeli İskelesi ve Selanik Meydanın açılışı için akşam saatlerinde memleketi Tekirdağ’a geldi. Şentop’u Tekirdağ AK Parti Milletvekili Mustafa Yel, Tekirdağ Valisi Aziz Yıldırım, Tekirdağ Büyükşehir Belediye Başkanı Kadir Albayrak, Süleymanpaşa Belediye Başkanı Cüneyt Yüksel ve beraberindekiler karşıladı. Karşılamanın ardından açılışların yapılacağı alana gelerek konuşan TBMM Başkanı Şentop, Malazgirt ve 30 Ağustos Zafer Bayramlarına değinerek, “Biliyorsunuz Ağustos ayı tarihimizde ayrı bir özelliğe sahip. Aziz milletimizin şan ve şerefinin tezahürü olan büyük zaferleri kazandığımız aydır Ağustos ayı. Bize güç veren, itibar kazandıran bu büyük zaferlerin ilkini 949 yıl önce Malazgirt de kazandık. Sultan Alpaslan ve kahraman ordusu tarafından kazanılan zaferle birlikte bütün milletlere biz tarih yazan bir milletiz dedik.
Böyle bir zafer çok az bir millete nasip olur. Biz Allah’ın adını yer yüzünde yaymayı hedef edinmiş bir millet olarak bu hususta nasipliyiz. 2 gün öncede büyük zaferden duyduğumuz bahtiyarlığı anmak üzere Ahlat’ta ve Malazgirt’de idik. Cumhurbaşkanımız sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın iştirakleri ile düzenlenen kutlama programına katıldık. Tarihimizde kısa bir yolculuğa çıktığımız Ahlattta, 1000 yıllık tarihi olan mezar taşları arasında ecdadımızın yaptıklarını, azim ve gayretlerini bir kez daha hatırladık. Onları minnet ve şükranla yad ettik.
Bıraktıkları izler ve eserler ile bir kez daha gurur duyduk. Önümüzdeki Pazar günü ise 30 Ağustos Zafer Bayramını hep birlikte kutlayacağız. 1000 yıllık vatanımızı bize mezar yapmak isteyen müstevilere karşı baş komutan, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün liderliğinde kazandığımız büyük zaferin 98’inci Yılını idrak edeceğiz. Bu mukaddes toprakların ebediyete kadar vatanımız olması için tereddüt etmeden canlarını feda eden şehitlerimize, gazilerimize rahmet, minnet ve şükranlarımızı arz edeceğiz. Malazgirt’de bizimdir, Mohaç’ta bizimdir, 30 Ağustos’ta bizimdir, hepimizindir” dedi.
‘BAYRAMLARIMIZ HEPİMİZ İÇİMN ORTAK GÜNLERDİR’
Bayramların siyasi görüş farklılıklarımız göre ayrıştırmanın doğru olmadığına vurgu yapan Şentop, “Tarihimizin büyük olayları, başarılarımız, bayramlarımız hepimiz için ortak günlerdir. Siyasi görüş farklılıklarımıza göre güzel günlerimizi, tarihi başarılarımızı, bayramlarımızı birbiri ile yarıştırmak doğru değildir.
Salgın şartlarında yapılan bütün kutlamalarımızı biliyorsunuz belli sınırlamalar içinde yapıyoruz. Hatırlayacaksınız 23 Nisan Millet Meclisimizin 100’üncü yılıydı, Ulusal ve uluslararası geniş katılımlar ile kutlamayı planladığımız özel bir gündü bizim için. Ama salgın sebebi ile insanların bir arada bulunmaları gereken programların bir kısmını erteledik, bir kısmını ise iptal etmek zorunda kaldık.
30 Ağustos’ta da sayın Cumhurbaşkanımız ile beraber Anıt Kabir’de başlayacak olan programlar, tebriklerin Cumhurbaşkanınca Külliyede kabulü ile devam edecek. Her yıl yapılan Harp Okulları diploma alma ve sancak devir teslim töreni yine gerçekleştirilecektir. 30 Ağustos zafer bayramı kutlamaları önceki yıllarda yapıldığı gibi aynen gerçekleştirilecek bir yasaklama asla yoktur. Sadece salgın sebebi ile sayıca az katılımın olması ve kalabalıkların bir arada bulunması resepsiyon gibi birkaç programın yapılmaması söz konusudur.”
‘HAKLARIMIZIN SONUNA KADAR MUHAFIZI OLACAĞIZ’
Türkiye Cumhuriyetinin sahip olduğu bütün hakların, menfaatlerinin, çıkarların takipçisi ve muhafızı olacaklarını belirten Şentop, “Bu isimlerin güncel tartışmalar ile bir alakası yok, burada bir kastımız yok. Ama yeri gelmişken bu konuya dahil de birkaç şey söylemek isterim. Biliyorsunuz son zamanlarda Doğu Akdeniz’de özellikle enerji kaynaklarının bulunduğuna dair araştırma sonuçları çıkınca Doğu Akdeniz’de alakalı alakasız buraya uzaktan yakından bir çok devlet gelmeye başladı.
Ama esas mesele tabi biraz Güney Rum yönetimi Kıbrıs’ın ve Yunanistan’ın tahrikleri ile gelişen bir tablo var Doğu Akdeniz’de. Biz Türkiye Cumhuriyeti olarak gerek kara topraklarımız gerekse sudaki bize ait olan yerler buna mavi vatan diyoruz olmak üzere sahip olmuş olduğumuz uluslararası hukuka göre bütün hakların ve yetkilerin sonuna kadar muhafızı ve takipçisi olacağız. Sadece Türkiye Cumhuriyetinin değil, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyetinin de sahip olduğu bütün hakların, menfaatlerin, çıkarların sonuna kadar hem muhafızı koruyucusu hem de takipçisi olacağız. Bundan kimsenin şüphesi olmasın.”
‘YUNANİSTAN CÜRMÜNE BAKMADAN ORTALIĞI KARIŞTIRIYOR’
TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, Yunanistan’ın Doğu Akdeniz’de ortalığı karıştırdığını söyleyerek, “Türkiye olarak biz Başka bir devletin haklarında, yetki alanlarında da bir iddia sahibi değiliz. Herkes hakkının sahibi olsun, ona razı olsun. Fakat Türkiye’nin haklarına, menfaatlerine göz dikenler olursa biz onlara da gereken karşılığı sonuna kadar vermeye muktediriz bunu her zamanda ortaya koyduk, gösterdik.
Tabi Yunanistan kendi imkanlarına, gücüne, cürümüne bakmaksızın Doğu Akdeniz’de ortalığı karıştırmaya, ısıtmaya çalışan bir devlet. Görüyoruz ki gezegende ki bütün devletleri yardıma çağırdı bölgeye. Gezegendeki bütün devletleri yardıma çağırdı ve korktuğunu belli etmeyen bir çaba ile açıklamalar yapıyor. Bizim tabi Yunanistan’a ait olan bir hak varsa gözümüz yok ama bu milletin hakkını Türkiye Cumhuriyetinin hukukunu da sonuna kadar ne pahasına olursa olsun hangi bedel olursa olsun onu ödeyerek sonuna kadar da müdafaa edebilecek güce kudrete sahibiz. Türkiye eski Türkiye değil. Gerek ekonomik bakımdan gerekse askeri güç bakımından Milletimizin menfaatlerini koruyabilecek her türlü imkana ve yetkiye sahiptir.”
‘SEN DOĞU AKDENİZDE NE ARIYORSAN BAŞKALARI DA BATI AKDENİZDE ONU ARAR’
Doğu Akdeniz’de askeri varlığın artırılmasından bahseden Fransa’ya yüklenen Şentop; “Tabi diğer devletlerin tavırları şaşırtıcı, özellikle Fransa’nın. Fransa burada ne arıyor burası Doğu Akdeniz, Doğu Akdeniz’de askeri varlığını artırmasından bahseden Fransa, ne münasebetle, uluslararası hukukun hangi kurallarına dayanarak burada bulunduğunu izah etmekte aciziyet içindedir. Eğer Fransa Doğu Akdeniz’de bir hak iddia ediyor askeri varlığını artırmaktan bahsediyorsa Başka ülkelerde Batı Akdeniz’de yani Fransa’nın güneyinde yer alan Akdeniz sularında o zaman hak iddia etmek ve orada askeri varlık gösterme düşüncesi, fikri içinde olabilirler.
Sen Doğu Akdeniz’de ne arıyorsan başkalarıda Batı Akdeniz’de onu aramaya kalkabilirler. Ve yine Fransa İngiltere ile daha önce mesela 1978’de yapmış olduğu manş denizindeki deniz yetki alanları ile ilgili anlaşmada bugün tamda Türkiye’nin savunduğu tezi savunmaktadır. Ama Türkiye’ye karşı bu sefer Türkiye’nin tezinin aksine Yunanistan’ın tezini savunmaya kalkıyor. Bizim aradığımız şey karakterli bir duruştur, Uluslararası hukuka saygıdır, her devletin kendi hakkını koruması ama başka devletinde hakkına hukukuna saygı göstermesidir. Türkiye bunun sağlanmasını talep ediyor, ortaya koyuyor her zaman, bunun sağlanması içinde gereken neyse onu yapacaktır” diye konuştu.
Konuşmanın ardından Mustafa Şentop’a çeşitli hediyeler verildi. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanı Profesör Doktor Mustafa Şentop açılış kurdelesini kestikten sonra Rumeli iskelesi ve Selanik Meydanı’nda incelemelerde bulundu. İncelemelerin ardından Şentop, karayoluyla İstanbul’a döndü.